Dr. Şerife Nihal Zeybek

Hele objektif hiç bakamaz. Buna itiraz edecek kimse yoktur değil mi? Bunu düşünerek tekrar bak kendine. Dışarıdan bir gözle, sanki yabancı birine bakıyormuş gibi görmeye çalış. Olmadı mı? Kendinle göz gözeyken çok zor bunu başarmak değil mi?

Neler gördü bu gözler, nelere güldü bu dudaklar, neler için ıslandı bu kirpikler… Yaşamını bir film şeridi gibi geçir zihninden. Yordu mu seni hayat? Üzdü mü, hırpaladı mı? Sağdan sola mı savurdu?  Evet, kolay bir yaşamın olmadı belki. Peki, zor olan tek senin hayatın mıydı? Bir seni mi buldu çözülmez problemler? Tek sen miydin kanadı kırılan, beli bükülen? Sadece senin mi işlerin ters gitti, hep sana mı yapıldı tüm haksızlıklar?

O film şeridine iyi bak. Gözyaşı her gününde var mıydı? Yoksa sen sadece gözü yaşlı günlerine mi odaklandın? Hep acılı günlerini mi andın, anlattın ve böylece onları hatıralarında kalıcı kıldın? Ağlamadan, üzülmeden geçen zamanların da olmadı mı? Normal, sıradan dediğimiz günlerin… Aslında her biri şükür sebebi olan o monoton günler yaşanmadı mı? Bir güne sağlıkla uyanmak, evde yiyecek ekmeğinin olması yeterli gelmedi mi kendini mutlu hissetmene, şükretmene? Daha fazlasını mı istedin hep? Olanlara değil, olmayanlara mı odaklandın? Sahip olduklarını sıradan görüp, zaten olması gereken şeyler kabul edip, sahip olmak istediklerinin peşinde mi sürüklendin? Bu isteklerin uğrunda çok koşup yoruldun mu, düşüp dizini kanattın mı? Peki, hiç durup, derin bir nefes alıp da ciğerlerine, sordun mu kendine “Değer mi?” diye?

Şu sorulara cevap verebilir misin kendi kendine, tüm samimiyetinle; ‘”Sınırlı hayatını, sınırlı enerjini ne için harcıyorsun? Peki, eğer ki kavuşsan o isteklerine, onlar tatmin edecek mi seni? Artık burada bitti koşturmaca, işte ulaştım hedefime.” deyip geri çekilmeyi, durup dinlenmeyi bilecek misin? Yoksa başka başka hedefler mi koyacaksın hemen ardı sıra? En kötüsü ise bu hedefler, hep fani dünyaya yönelik mi olacak? Dünyanın gelip geçici lezzetleri mi olacak? Son nefesini verdiğin andan itibaren hiçbir anlam ifade etmeyen şeyler mi olacak?

Otur aynanın karşısına ve uzun uzun bak. Yüzleş kendinle. Tüm açıklığıyla ve acımasızlığıyla sor bütün bu soruları kendi yüzüne. Eğip bükmeden, yumuşatmadan. Ve cevapla! Bahanelere sığınmadan, dürüstçe, nefsini müdafaaya ihtiyaç duymadan.

Hayatını başka şekilde geçirmen mümkün müydü? Kendince tercihlerin, önceliklerin nasıl etkiledi yaşam serüvenini? Yaşadığın üzüntülerden, yıkımlardan hep mi başkaları sorumluydu? Sen hep mi mağdurdun? Ayranım ekşi olabilir, bir bakayım tadına demedin mi hiç? Senin de suçun, belki ihmalin, haydi diyelim aşırı iyi niyetliliğin olamaz mı bazılarının sebebi? Biraz da olumlu anılarını düşün, kaçına şükrettin gerektiği gibi. Şükredilmeyi fazlasıyla hak edenlerden hangilerini görmezden geldin hayatında? Hasta olduğun her gün şikâyet ettiğin kadar, sağlıklı olduğun her gün için şükrettin mi? Karnını geç doyurduğunda mızmızlandığın kadar, henüz açlık hissetmeden yediğin yemekler için hamt ettin mi?

Geçen günler, adı üzerinde geçti gitti. Şimdi onlar için dövünmek boşa. Lakin ibret almak, ders çıkarmak her daim, her yaşta ve koşulda mümkün. Öyleyse sen de silkelen şöyle bir! Kalk da bir yüzünü yıka, o suyla aksın bundan öncekiler; ihmallerin, pişmanlıkların, bile isteye yahut nasıl olduğunu anlayamadan yaptığın yanlışların. Soğuk suyu yüzüne çarp, ruhunda hisset etkisini. Musluğu kapatmanla birlikte, artık sen de kapat eski defterleri. Bir besmele çek, bir İnşirah oku gönülden. Ellerini aç, sığın Rabbine. “Allah’ım kendi inadım ve nankörlüğüm nedeniyle var olan gözümdeki, gönlümdeki perdeyi kaldır. Beni nimeti fark eden, onun için şükreden, ahireti gerçek yurt olarak tanıyan kullarından eyle.” diyerek niyaz et canı gönülden.

Ve tekrar geç aynanın karşısına, bu kez kendine merhametle bak, şefkatle… Ama yine de objektif olmaya gayret göstererek. Şu andan itibaren yeni bir sayfa açmaya karar ver hayat defterinde. Daha çok nimet farkındalığı olan, acizliğinin her an idrakinde olduğun. Gelip geçici dünyanın menfaatlerine yaşamında öncelik vermediğin, Allah’ın razı olduğu kulların arasında yer alma gayretini hep muhafaza ettiğin…

Aynada gözlerinin içine gönül rahatlığıyla bakabilmek adına, kendin için yap bunu!

Editör: Mehmet Çalışkan