Zulüm haddi aşmaktır

Zulüm, Kur’an-ı Kerim’in en çok üzerinde durduğu kötülüklerden biridir. Bütün peygamberlerin tevhid mücadelesi, aynı zamanda insanların onurunu ve haysiyetini ayaklar altına alan her türlü zulmü ortadan kaldırmaya yönelik olmuştur.

Zulüm, haddi aşmaktır. Hak ve hukuk tanımamaktır. En büyük zulüm ise Allah’a ortak koşmaktır. İşte bu nedenledir ki hayatı boyunca hiçbir zaman haktan taviz vermeyen ve her zaman zulmün karşısında duran Resûlullah (s.a.s.), öncelikle “şirk” ile mücadele etmiştir. Her hak sahibine hakkının verilmesini emreden Peygamberimiz, “Zulüm, kıyâmet günü (sahibini saran) karanlıklar (olacak)tır” (Buhârî, Mezâlim, 8) hadisiyle zulümden kaçınmamız konusunda bizleri uyarmıştır. “… Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz ve onu hor görmez…” (Müslim, Birr, 32) buyurarak zulüm karşısında sahip olmamız gereken ahlaka işaret etmiştir. Zulmün ortadan kalkması için hukuki ve meşru yollar gözetilmelidir. Bir haksızlığı önlerken başka bir haksızlığa düşülmemelidir.