Temcîd ne demektir?

Sözlükte “tâzim ve senâ etmek” anlamındaki temcîd minarelerde ezandan ayrı olarak Allah’a yapılan dua, tazarru ve münâcâtlar hakkında kullanılır. Üç aylarda recebin ilk gecesiyle başlayıp ramazanın teravih kılınan ilk gecesine kadar yatsı namazının ardından, ramazanda ise sahurdan sonra müezzinler tarafından halkın iştirakiyle minarede okunurdu. Temcîd sahur vaktinde okunduğundan halk arasında “sahur” mânasına da gelir. Cami ve tekkelerde temcîde çıkmak ve temcîd okuyacak topluluğu yönetmek müezzinlerin ve zâkirlerin önemli görevlerindendi. 

Mehmed Zihni Efendi, Ni‘met-i İslâm’da temcîdin Sultan Nâsırüddin’in emriyle başladığını ve gecenin son üçte birinde okunduğunu yazar. 

Temcîd nasıl icra edilir?

Temcîd şu şekilde icra edilir: Bir kişinin, “Yâ hazreti mevlâm” şeklindeki girişinden sonra üç defa kelime-i tevhid çekilir. Ardından peygamberlerden bazılarının ismi zikredilir ve Hz. Muhammed’e salâtüselâm getirilir. Daha sonra Allah’ın isimlerini ihtiva eden Kur’an âyetlerinden biri okunur; bunu bir beyitten ibaret münâcât veya na‘tın okunması takip eder. Hep birlikte “ve’l-hamdü li’llâhi rabbi’l-âlemîn” denilip ardından bir kişi tarafından fâtiha çekildikten sonra yine bir kişinin, “Mâ kâne Muhammedün ebâ ehadin ...” (...) veya “Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yasifûn ...” (...) diye başlayan âyeti okumasıyla temcîd sona erer. Ramazan ilâhilerinde olduğu gibi temcîdlerin güftelerinde de ramazanın ilk on beş gecesinde “merhabâ yâ şehr-i ramazan merhabâ!”, son on beş gecesinde “elvedâ dost elvedâ!” ifadeleri kullanılır.

Rast, uşşak, segâh, hicaz, nevâ, hüseynî, acem, acem-aşiran, eviç, muhayyer, şehnaz gibi makamların normal seyri takip edilerek icra edilen temcîdler ilâhi veya tevşîh şeklinde bestelenmiş olmadığı için her gece ayrı makamda okunur, başından sonuna kadar bu makam üzerinde devam ederdi. Bazan nihâvend ve sûzinak ilâhilerin de okunduğu olurdu. Suphi Ezgi, Sünbülî Dergâhı zâkirbaşısı Hoca Fehmi Efendi’den kaydettiği bir temcîdin notasını yayımlamıştır (bk. bibl.).

Temcîdler, İstanbul’da önceleri Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdâyî ve Nasûhî dergâhlarında okunmaya başlanmıştır.

Hüdâî Dergâhı’nda her pazartesi ve cuma gecesi temcîd okunması âdetini bizzat Aziz Mahmud Hüdâyî ihdas etmiştir. Ayrıca İstanbul Tophane’de Kādirîhâne Tekkesi’nde, Kocamustafapaşa’da Sünbül Sinan Dergâhı’nda, Cerrahpaşa’da Oğlanlar Tekkesi’nde, Eyüp Sultan Camii’nde, Karagümrük’te Hırka-i Şerif Camii’nde, Eğrikapı’da İvaz Efendi Camii ve Tekkesi’nde temcîd okunmaktaydı. Süleymaniye Camii’nde sadece ramazan gecelerinde, Çengelköy Havuzbaşı’nda Kādiriyye’den Şeyh Nevruz’un tekke ve camisinde kandillerde temcîd okunduğu nakledilir.

Dinî mûsikinin birçok formunda olduğu gibi temcîd de Anadolu’da daha basit bir şekilde icra edilmiştir. Çorum bölgesinde okunan bestenigâr temcîdin güftesi Eşrefoğlu Rûmî’ye aittir.

“Mevlâm, dâim Allah” sözleriyle başlayan ve, “Kamu aylar kamu yıldız / Âh ederim gece gündüz” güftesinin okunmasının ardından ramazanın ilk on beş gününde, “Şükür yine geldi mâh-ı mübârek”, son on beş gününde “Yöneldi gitmeye yoktur karârı” güfteleri muhayyer kürdî makamındaki melodinin üzerine okunarak temcîde ilâve edilirdi. Bazan temcîd ilâhi ve na‘tlarla uzatılabilirdi.

Temcîd pilavı ne anlama gelmektedir?

Halk arasında, sahura okunan temcid sesi ile uyanan ve sahurluk hazırlamaya vakti kalmayan hanımların iftardan kalma pilavı ısıtarak servis etmelerine “temcid pilavı” denir.
 

Editör: Hüsne Yılmaz