Hanefî mezhebine göre avret mahallinin örtülmesi (setr-i avret), tavafın vâciplerindendir. Bu nedenle tavaf esnasında örtülmesi gereken bir uzvunun dörtte biri veya daha fazlası, namazın bir rüknü yerine gelecek kadar (üç defa “sübhânellāhi’l-azîm” diyecek kadar) açılan kimseye dem (koyun veya keçi kesmek) gerekir. Ancak bu tavaf, Mekke’den ayrılmadan şartlarına uygun olarak iade edilmelidir, iade edilirse ceza düşer. Söz konusu tavaf nâfile ise -iade edilmesi daha uygun olmakla birlikte- Mekke’den ayrılmadan iade edilmemesi hâlinde bir fitre miktarı sadaka verilmesi gerekir. (Kâsânî, Bedâ’i, 2/129-130; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/409; 2/469)

Şâfiî mezhebine göre ise tavafta setr-i avret, namazda olduğu gibi şarttır. Dolayısıyla avret mahalli açık olarak yapılan tavaf geçersizdir. Şayet tavaf esnasında kişinin avret mahalli açılacak olursa derhâl açılan yerini örter ve tavafına devam eder. Bu kişinin söz konusu tavafını baştan yapması müstehap olur. (Nevevî, Ravzatü’t-tâlibîn, 3/79; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 2/243; Zekeriyyâ el-Ensârî, Esne’l-metâlib, 1/477)

Kaynak: DİB Hac ve Umre ile İlgili Fetvalar