Şehrin kalbi Mescid-i Nebevî
Resûlullah, Medine’ye girdiğinde ilk yaptığı şey bizzat temel kazarak, taş çekerek şehrin merkezinde bir mescit inşa etmek olmuş, böylelikle Yesrib Medine’ye dönüşmüştür. Arapça’da şehir anlamına gelen Medine’yi Medine yapan, medeniyetin sembolü, şehrin kalbi Mescid-i Nebevî’dir.
Mescid-i Nebevî Asr-ı Saadet’ten bu yana ibadet fonksiyonunun yanında önemli ilim ve kültür merkezlerinden biri olmuştur. Külliye mesabesindeki Mescid resmî faaliyetlerin, siyasetin, eğitimin, askerî teşkilâtın, adalet teşkilâtının merkezi; çevresi de gündelik hayatın, ticaretin, çeşitli vesilelerle toplantı yapan insanların buluşma noktası olmuştur. İslam’ın ilk üniversitesi sayılan suffe başta olmak üzere yatılı bir okul, misafirhane ve sosyal yardım mahalli olarak da hizmet vermiştir. Yaralı ve hastalar burada kurulan çadırlarda tedavi edilmiş, bazı suçlular cezalarını çekmek üzere Mescid’in direğine bağlanmıştır. (Buhârî, Salât, 76) Avlusundaki revaklarda ders halkaları kurulmuş, hacca gelen âlimler bu derslere katılmışlardır.
Next





