Ayşe KIZILAY

Dünyanın başlangıcından günümüze kadar insanlar, etik ve estetik değerlerle yaşamıştır. Ahlak kavramıyla ifade edilen etik, iyi ve kötüyü; sanatın temeli olan estetik ise güzel ve çirkini anlamlandırır. 

İnsanlara her daim iyiyi ve güzeli anlatma gayreti içinde olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran’ın kaleme aldığı Sanat Ahlâkı adlı eserle sanat ve ahlak ilişkisini enine boyuna ele aldı. Yazara göre ahlak, iyilik ve sevginin teminatıyken sanat; güzellik, huzur ve mutluluğun kaynağıdır.

Sanatın tanımıyla başlayan birinci bölümde sanat kuramları, sanatın türleri ve sanatın estetik ile ilişkisi başlıklar hâlinde işleniyor. Sanatın ne olduğunu bilmeden neyin sanat eseri olarak değerlendirileceğini bilmek mümkün değildir. Bu nedenle sanat ve ahlak ilişkisini anlayabilmek için sanat tanımlarını ve kuramları bilmek yerinde olacaktır.

İkinci bölümde “Ahlâk” başlığı altında ahlakın tanımı, düzeyleri, sanat ahlak ilişkisi ve meslek ahlakları alt başlıklar olarak yer alıyor. Yaran’a göre ahlak, erdemli bir birey ve iyi bir toplum olmaya yönelik kurallar ve öğütler bütünüdür. Ahlakın en fazla beslendiği kaynak ise dindir. Sanat ve ahlak arasındaki ilişki her dönem farklı şekilde algılanmıştır.

Sanat ve ahlaka dair kapsamlı bir girişin akabinde üçüncü bölümde, “Sanat Ahlâkı” başlığı altında sanat ve ahlak ilişkisi hususunda teorik tartışmalara yer veriliyor. Sanat ve ahlak ilişkisi çerçevesinde aşırı ahlakçılık ve aşırı özerkçilik olarak tanımlanan iki zıt görüş tüm ayrıntılarıyla ele alınıyor. Aşırı ahlakçılara göre bir sanat eserinin estetik değeri, ahlaki değeri ile belirlenebilir. Aşırı özerkçi gruba göre ise sanat, sanat içindir ve bir sanat eserinin estetik değeri onun ahlakiliğinden bağımsız değerlendirilmelidir. Son zamanlarda aşırı görüşlerin yerine ölçülü ahlakçılık ve ölçülü özerkçilik olarak tanımlanan ılımlı görüşler tercih edilmektedir. Ölçülü özerkçiliğe göre bir eser, sanatsal ve ahlaki açıdan ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Ahlakilik temel değil ikincil kriterdir. Ölçülü ahlakilik ise eserin ahlak olmasının sanat eserinin değerini artırdığını savunmaktadır. Eleştirel bir bakışla da değerlendirilen dört görüş içerisinde ölçülü ahlakçılık, yazar tarafından ahlak sanat ilişkisi konusunda daha uygun bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.

Sanat ahlakının, sanatçı, sanat eseri ve sanatsever olmak üzere üç ana bileşenden oluştuğu görüşü doğrultusunda dördüncü, beşinci ve altıncı bölümlerde sanatın temel ögelerinin ahlak ile ilişkisi ele alınıyor. Sanatçıda, sanat eserinde ve sanatseverde bulunması gereken özellikler alt başlıklar şeklinde sıralanıyor. 

“Sanatsal Yaşam Ahlâkı” başlıklı son bölümde ise ahlakın estetik bir biçimde yaşanması üzerinde duruluyor. Yazara göre sanatsal yaşam sanatı, hayatımızın her anını sanatsal bir tarzda yaşamaktır.

Sanat ve ahlak ilişkisini gözler önüne seren bu eser, ele aldığı konuları, sanatın her alanından örneklerle desteklemesi, konuyu çok yönlü ele alması sebebiyle okuyucuya zengin bir içerik sunuyor.

Editör: Mehmet Çalışkan