Sahur ve iftar

Ramazan ayının gelişiyle manevi bir hava oluşur. Gönüllerimizde başlayan arınma duygusu, evlerimize, sokağımıza ve çarşılarımıza kısaca hayatın her alanına taşınır. Oruçlunun iftar anı tarifi mümkün olmayan bir zaman dilimidir. Hz. Peygamber (sas), “İnsanlar iftarda acele ettikleri sürece hayır üzere devam ederler.” (Buhârî, Savm, 45) buyurmuştur. Oruç tutmak üzere fecirden önce yenen yemeğe “sahur yemeği” denilir. Hz. Peygamber (sas), “Sahur yemeği yiyin. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.” (Müslim, Sıyâm, 45) buyurmuştur. Kişi sahura kalkmakla seher vaktini uyanık geçirir ve bu vakitte hem dua hem de istiğfar etmek suretiyle cennet ehlinin özelliklerine sahip olur (Zâriyât, 51/18). İslam ümmeti, Allah Resûlü’nün (sas) diğer sünnetlerine karşı gösterdiği hassasiyeti sahur, iftar, iftarda acele etme, iftar sofralarına ihtiyaç sahiplerini çağırma gibi konulardaki sünnetinde de gösterirse hem bu dünyada huzuru hem de ahirette mutluluğu kazanırlar.

---

"İstiklal Marşı, “Millî Marş” olarak kabul edildi. (1921)
İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü"

 

Editör: Mehmet Öztürk