Peygamber efendimiz ve ramazan

Peygamber Efendimiz, Ramazan ayını gecesiyle gündüzüyle, orucuyla teravihiyle, sahuruyla iftarıyla, hasılı her anıyla büyük bir coşku içinde geçirirdi. Recep ayı girdiğinde başlardı heyecanı, dualarına bir yenisi eklenirdi: “Allah’ım! Receb ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır!” (Taberânî, el-Evsat, IV, 189) Ramazan hilalini gördüğü zaman tekbir getirir, Allah’a hamdeder, O’ndan bu ayın hayrını ister, şerrinden de yine O’na sığınırdı. Her gece gelen Cebrail ile karşılıklı Kur’an okuduğu bu ayda esen rüzgâr gibi cömert olurdu. Vaktini ibadetle geçirir, son on gün mescidde itikâfa girerek ibadetlerine daha da yoğunlaşır ve Kadir gecesi olma ihtimalinden dolayı, tek geceleri ihya etmeye özen gösterirdi. Vefat ettiği yıl, itikâfı yirmi gün sürmüş, Cebrail’e (as) de Kur’an-ı Kerim’i iki defa okumuştu. Peygamberimiz bir aylık rahmet mevsimini ibadetle, taatle geçirmiş olmanın sevinciyle, ayın sonunda ashabıyla birlikte bayramı da büyük bir coşkuyla kutlardı.

---

"Teravih Namazı bugün başlıyor.
Bugün Greenwich saati ile 09.01’de içtima, 22.15’te Ru’yet olacak ve hilal ilk defa Atlas Okyanusu’nun batısı ile Kuzey ve Güney Amerika kıtalarından itibaren görülmeye başlayacaktır."

 

Editör: Mehmet Öztürk