Mehmet AYCI

Bu yazı okunaklıysa, anlatım bozukluğu yoksa, özneyle yüklem uyuşuyorsa, meramımı anlatmışsam, sözü sündürmemişsem, mısmıldır. Yoksa Allah korusun…

Ne güzel kelime “mısmıl”: Yunus Emre’den bu yana kullanıyoruz. Yunus Emre, “Dur, bir kelime icat edeyim.” demedi ya, kuşkusuz ondan önce helali, temizi, iyi yapılanı, yerli yerinde ve dahi yerli yerince olanı anlatmak için kullanılıyordu.

Hiçbir kelimenin “tam anlamıyla” zıt anlamlısı olmadığı gibi eş anlamlısı da yoktur. Bazı kelimeler, bazı kelimelerin bazı anlamları yerine kullanılır: Mısmıl da öyle! Bir şey mısmılsa, gönlünüz rahat olsun. Değilse onda bir murdarlık vardır.

Yemeğin tuzunu, biberini, yenmeyecek kadar fazla mı kaçırdınız? O, mısmıl değildir. Yemeği yaparken kullandığınız malzemeyi israf etmediyseniz o mısmıldır. Yemeği kıvamında pişirdiyseniz mısmıldır.

Kurt keçiyi boğdu diyelim, yetişip Allah adını anarak canlıyken kestiyseniz mısmıldır. Yoksa mısmıl değildir.

“Tam da öyle!” anlamı da verir mısmıl. Bir rüzgârın esmesi, bir yağmurun yağması, bir sıcağın bastırması da çağırır kelimeyi: Mısmıl sıcak!

Tabiat kendi hâlinde ve kendi hâlince mısmıldır! Suya atık mı karıştı, ortalık çöpten geçilmiyor mu, ara ki mısmılı bulasın.

Mısmıl, başına oturulacak sofrayı da konuk olarak gidilecek konağı da seçer.  “Ekmeği yenir.” dediğiniz kişinin ekmeği de evi de kendisi de mısmıldır.

“Temyiz” ve “tezkiye” çağrışımı şahsi olduğu kadar içtimaidir de kelimenin.

Birini kurtarmaya gidiyorsanız, bir hak arayışında bulunuyorsanız, mısmıl bir eylemde bulunuyorsunuz demektir. “Hak” mısmıllığı, tabiatı gereğidir.

Düşen çocuğu kaldırmanız, toplu taşıma araçlarında yaşlılara, gebelere, hastalara yerinizi vermeniz, ayağınıza dolanan bir köpeği sevmeniz, bir çiçeği sulamanız, bir ıhlamur ağacını kucaklayıp ne güzel kokuyorsun demeniz, mısmılın yaşama sevincine tekabül eden anlamlarıdır.

Tatlı bir kelimedir mısmıl: Dilinizi acıtmaz, yüzünüzü ekşitmez, buruşturmaz.

Mısmılı kullanmıyorsak bir öykümüzde, şiirimizde, yazımızda, gündelik konuşmamızda, mısmıldan bir şey eksilmez, biz farkında değilizdir. Kelime kaybetmez, biz kaybederiz.

Arınanlar ancak mısmıl olurlar.

Vicdanına ve kalbinin sesine ayarlı yaşayanlar mısmıldırlar.

Madem mısmıla dair üç beş cümle kurduk, Yunus Emre’nin kullandığından bahsettik kelimeyi, konuyu şairin “mısmıl” dizesiyle bağlayalım:

“Yedi deniz ve dört ırmak seni mısmıl eylemeye

Çünkü işin o Hak ile olmadıysa kaldın ırak”

Editör: Ömer Ceylan