Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Karadaği, Batı ülkelerinde İslami kutsal değerlere yönelik tekrarlanan saldırılarla ilgili konuştu.

Batı'da İslam düşmanlığı ve İslamofobi olgusunun yükselişte olduğunu vurgulayan Karadaği, Batı'nın Müslümanları zayıflatmak ve işlerine karışmak için "kaos yarattığını" ifade etti.

- İslamofobi yükselişte

Batı'daki İslamofobi ve İslam düşmanlığı olgusuna dair Karadaği, "İslamofobi uzun süredir planlanıyor, tıpkı El Kaide ve DEAŞ gibi örgütlerin uluslararası ve bölgesel istihbaratlarla bağlantılı olması gibi dünyadaki birçok kurum ve siyasi figürde buna tanık olunuyor." değerlendirmesinde bulundu.

İslam'a karşı nefretin artmasında ve İslam'ın imajının zedelenmesinde bu istihbaratların rolü olduğunu vurgulayan Karadaği, "İstihbarat örgütleri, maalesef Müslümanların eliyle İslam imajını çarpıtmayı fiilen başardıktan sonra dindeki hoşgörüyü başka bir çehreye çevirme çabası içinde." dedi.

Karadaği, Avrupa'da ve ABD'de aşırı sağın yanı sıra Batı'daki pek çok kişinin sorunları çözmek bir yana İslam korkusunu körüklediğini söyleyerek şunları kaydetti:

"Danimarka'dan sonra Fransa'da Allah Resulü'ne hakaret eden karikatürlerle başladılar. Ardından defalarca Kuran-ı Kerim yakmaya devam ettiler. DEAŞ benzeri örgütlerle İslam'ı çarpıtmaya başladıkları gibi şimdi de Iraklı Silwan Momika örneğinde olduğu gibi Arap ülkelerine mensup kişiler eliyle bu suçları işliyorlar. Batı, yıkıcı kaos yaratmak istiyor ve buna 'yaratıcı kaos' adını veriyor. İş fırsatları oluşturarak Müslümanların işlerine müdahale ediyor ve onları zayıflatmayı hedefliyor."

- "Kutsalları korumak İslam aleminin planı olmalı"

Yaygın bir şekilde yapılan kınamalara rağmen İslami kutsallara karşı suçların tekrarlandığını vurgulayan Karadaği, bunu da "İslam aleminin bir planı olmamasına" bağladı. Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri, "Eldeki tüm araçlarla özellikle rehberlik, eğitim, medya ve araştırmalar yapmak gibi yumuşak yöntemlerle İslami kutsalları korumak için bir plan geliştirmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

İslam ülkelerinin kendi başlarına bu çalışmayı başlatmamaları halinde İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) Müslümanların kutsallarına yönelik saldırıların önüne geçmek için bir strateji geliştirmesinin kaçınılmazlığına dikkati çeken Karadaği, "Dünya Müslüman Alimler Birliği kendi çapında bu alanda çeşitli seminerler düzenledi. Kınamaların ötesinde artık atmamız gereken pratik adımları ele aldığımız bir uluslararası platformumuz da var." diye konuştu.

- Proaktif araçlar

İslami kutsallara karşı yeni saldırıların gerçekleşmesini engelleyecek proaktif araçların etkili olabilmesi için bilimsel araştırma ve iyi bir planlamaya ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Karadaği, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birilerinden uzaklaşmak için boykota başvurmuyoruz. Kutsallarımıza yönelik suçlardan vazgeçirmek için boykotu kişilere karşı bir tehdit aracı olarak kullanmak istiyoruz. Boykotun da doğru ve etkili olabilmesi için iyi araştırmalıyız ve uygulamasında dürüst olmalıyız. Boykota başlamadan önce ise Batı ülkelerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) ile toplantılar yaparak rahatsızlığımızı, endişelerimizi ve taleplerimizi dillendirmeliyiz."

Karadaği, Kur'an-ı Kerim'in Avrupa'da yakılması olaylarına karşı İslam ülkelerinden birçoğunun sert duruşlar sergileyerek boykot tehdidinde bulunduğunu ve eylemlere izin veren ülkelerin büyükelçilerine protesto notası verdiğini hatırlattı.

"Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılara karşı pratik eylemlere başvuran ülkeler oldu" diyen Karadaği, "İİT'nin de kutsallarımıza karşı suçları engelleyecek proaktif araçları hayata geçirecek bir konferansa ev sahipliği yapmasını temenni ediyoruz." dedi.

- Birliğin deprem bölgelerine yönelik insani yardım çalışmaları

Türkiye ve Suriye'de birçok kenti etkileyen 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki insani yardım çalışmalarını hatırlatan Karadaği, "Türkiye ve Suriye'deki Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı acıları bizler de hissettik. Depremin meydana gelmesinin ardından hızlıca harekete geçerek hayır kuruluşlarını ve ülkeleri insani yardıma çağırdık." ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra her iki ülkeye de ekipler gönderdiklerini aktaran Karadaği, daha sonra Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı ile bölgede incelemelerde bulunduklarını kaydetti.

Dünya Müslüman Alimler Birliği olarak AFAD ve Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla deprem bölgelerinde nakdi yardımlarda bulunduklarını ifade eden Karadaği, Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin ayrıca Kahramanmaraş'ta depremzedeler için eğitim kompleksi inşa etmeyi planladığını söyledi.

Karadaği, Kahramanmaraş'ta planladıkları eğitim kompleksi için ilk etapta bir milyon dolar tahsis ettiklerini ancak söz konusu meblağın 10 milyon doları aşacağını düşündüğünü aktardı.

Genel Sekreter Karadaği, "Eğitim kompleksinde aynı zamanda mescit, yetimhane, Kur'an kursu ve öğretmenler için lojmanlar da olacak. Eğitim kompleksi daha sonra bir üniversiteye de dönüştürülebilir." dedi.

Kaynak: AA