Dijital dünyada ahlak

Dijitalleşmeyle birlikte geleneksel etkileşim biçimlerinden hızlı bir kopuş yaşanmaktadır. Bu savrulma, her alanda kendisini hissettiren küresel bir ahlak krizine, etik ve ahlaki tartışmalara sebep olmaktadır. Örneğin, günümüzde bilgiye erişimin kolay fakat doğru bilgiye erişimin zor olması, bilgi ahlakına ne denli muhtaç olduğumuzu göstermektedir. Dijital çağın en büyük açmazı, gerçek dünya ile sanal dünya ayrımının farazi bir ayrım olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesidir. Meseleye farklı iki dünya varmış gibi yaklaşılmakta bu durum ise insanları, gerçek dünyada yapılmasından hayâ edip çekindikleri birçok davranışı sanal mecralarda yapabilecekleri yanılgısına düşürmektedir. Dijital ortamda bulunmanın açıklarından faydalanan insan, sözde görünmezliğin cazibesine kapılarak hakikatten ve güzel ahlaktan uzaklaşabilmektedir. Oysa insan, gerçek dünyada da sanal mecralarda da ahlakıyla insandır. Ahlak, hiç kimse bilmese ve görmese bile doğru ve güzel olanı yapmayı gerektirir.

---

"4. Diyanet İşleri Başkanı Eyüp Sabri Hayırlıoğlu’nun vefatı (1951)
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatı (1993)"

 

Editör: Mehmet Öztürk