Bayburt İl Müftülüğü tarafından "Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası" etkinlikleri kapsamında konferans düzenlendi.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan konferansın açış konuşmasını yapan İl Müftüsü Hasan Başoğlu, "Camiler İslam'ın ilahi mesajlarının, Peygamber Efendimizi’in (sas) kutlu davetinin insanlara ulaştırıldığı en güzel mekanlardır. Peygamber Efendimizi’in çağrısı İmana, namaza, güzel ahlaka, birliğe beraberliğe ve kardeşliğedir. O ilahi çağrı günde beş defa minarelerimizden din görevlilerimizin  sadasıyla  aziz vatanımızın semalarında yankılanmaktadır. Din görevlilerimizin o ilahi çağrıyı her gün kürsü, minber ve mihraptan tekrar etmektedir. Geçmişten günümüze camilerimizi inşa, imar ve ihya eden cemaatimizden, din görevlilerimizden ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık, huzur ve afiyet diliyorum." dedi.

Ardından "Peygamber Efendimiz, Cami ve İrşat" temalı konferansını vermek üzere kürsüye çıkan Diyanet İşleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, İslamiyet'in tebliğ metodunu Kur’an-ı Kerim, Hadis-i Şerif ve asr-ı saadetten örneklerle aktardı.

Haftanın temasının önemini vurgulayan Bozkurt, "İrşat, doğru yolu bulup kararlılıkla benimsemek, istikamet üzere olmak, hatta iyi ile kötüyü yanlış ve doğru hak ve batılı idrak etmek gibi anlamlara geliyor. Aynı zamanda Rabbimizin güzel esmalarından biri de Er-Raşid, yani doğru yolu gösteren irşat eden manalarına gelmektedir. Peygamberlerde Allah’tan gelen vahyi insanlara tebliğ ettiler. Onlarda teblliğ ve irşat vazifesini en güzel şekilde yerine getirdiler. Peygamberlerin sıfatlarında biri de tebliğ sıfatıdır." ifadelerini kullandı.

"İrşat hizmetinde Peygamber Efendimizi örnek almalıyız"

"Bizler irşat hizmetlerini yerine getirirken Peygamber Efendimizi (sas) örnek almalıyız." diyen Bozkurt, şöyle konuştu:

"Peygamber Efendimiz bu vazifeyi en güzel şekilde icra etti. Veda Hutbesinde ashaba şöyle buyuruyordu; Hepimiz faniyiz. Ben de yarın bir fani gibi Rabbimin huzuruna çıkacağım. Ve benden sonra size soracaklar benim için ne diyeceksiniz diye ashaba sordu. Onlarda dediler ki sen bize İslamiyet'i tebliğ ettin. Tebliğ görevini en güzel şekilde yaptın bizlere nasihat de bulundum bizlere hak ve hakikati, istikameti sen öğrettin şahidiz diye şahitlik ettiler."

"Yaptığımız her işi hesap verme bilinci ile yapmalıyız"

"Hepimiz insan olarak sorumlu bir varlığız. Bize hayat boyunca bir vazife tevdi edilmiştir. Rabbimiz tarafından bize tevdi edilen bu vazifeyi en iyi şekilde icra edip etmediğimizi zaman zaman sorgulamalıyız. Hatta yaptığımız vazifeden ötürü birileri hüsnü şehadette bulunabilir mi diye düşünmeliyiz. Eğer bu bilinçle hayatımızı sürdürürsek başarısız olmayız.  Yaptığımız iş ne olursa olsun hesap verme bilinci ile hareket edersek dünyada ve ahirette İnşallah saadete ereriz.

"Dünyada kazanacağımız en büyük değer tebliğ ve irşat vazifesidir"

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki insanoğlunun en güzel en kutsal görevlerinden birisi de bir başkasının hidayetine vesile olmasıdır. Peygamber Efendimiz Hayber'in fethine giderken İslamiyet’in sancağını Hz. Ali'ye teslim ederek şöyle buyurdu. Hayber Kalesi'nin en yakın yerine kadar giderek oradakilere Allah'ın dinini tebliğ et. Onları Allah'ın Dinine davet et. Allah’ın senin vasıtanla bir insanı hidayete erdirmesi dünyada sahip olunan bütün varlıklardan daha değerlidir buyurdu.
Dünyadaki bütün varlıkları versek alamayacağımız bazı manevi değerler vardır. Onların değeri hiçbir maddi varlıkla ölçülemez. Bu değerlerden birisi de tebliğ ve irşat vazifesidir.

İrşat görevini yerine getirmek hepimiz in yapması gereken bir sorumluluktur. Kişinin ailesine, yakınlarına ve etkili olduğu insanlara yaşantısıyla, hayatıyla güzel örnek olması da irşattır. Hatta irşadın en güzeli yaşantımızla başkalarını irşat etmektir. En güzel irşat yaşantımızla yaptığımız irşattır."

Editör: Mehmet Çalışkan