Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yeni atanan ataşe ve müşavirleri kabul etti.

Ataşe ve müşavirlere yeni görevlerinin hayırlı olmasını dileyen Başkan Erbaş, Başkanlığın yurt içinde ve yurt dışında çok önemli alanlarda hizmet ettiğini söyledi.

Başkan Erbaş, Başkanlığın yurt dışına görevlendirmelerinin 70’li yıllarda sınırlı sayıyla başladığına işaret ederek, bugün ataşe ve müşavirlerin birçok ülkede din hizmeti görevi yaptıklarını ifade etti.

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) aracılığıyla 150’ye yakın ülkeye ulaştıklarını ifade eden Başkan Erbaş, “2019 yılında 149 ülkede kurban hizmeti, 100’ün üzerinde ülkede Ramazan hizmeti verdik. Sair zamanlarda yine TDV vasıtasıyla yapmış olduğumuz eğitim programları var.” diye konuştu.

Başkan Erbaş, Başkanlığın yurt dışındaki camilerde Kur’an eğitiminden, aile ve gençlik hizmetlerine, sosyal ve kültürel faaliyetlerden, sportif ve eğitsel faaliyetlere kadar birçok alanda soydaşlara, dindaşlara hizmet ettiklerini ifade etti.

“Neredeyse yardımına koşmadığımız Müslüman topluluğu yok”

Diyanet İşleri Başkanlığının TDV ile ülkemizde ve yurt dışında binlerce gencin eğitimine katkı sunduklarını kaydeden Başkan Erbaş, “Her yıl 10 binin üzerinde öğrenciye destek olmaktayız. Başkanlığımız ve vakfımız aracılığıyla bu öğrencilerin hem ülkemizin gönüllü elçisi olarak gittikleri yerlerde hizmet etmeleri hem de ülkemiz için bir tanıtım kaynağı olmalarının ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaz ve yarı yıl kamplarıyla dünyanın farklı ülke ve coğrafyasındaki gençlerimizi bir araya getirmekte, kardeşlik bağlarını güçlendirmek için çeşitli çalışmalar yapmaktayız. Bir zamanlar en yakınımızdaki Müslüman kardeşlerimizle iletişim dahi kuramazken bugün neredeyse temas halinde olmadığımız, yardımına koşmadığımız Müslüman topluluğu yok.” dedi.

“Büyük devlet sınır içerisine hapsolan değil, sınır ötelerinde hizmet eden devlet demektir”

Başkan Erbaş, “İnsana çalıştığının karşılığı vardır.” ayet-i kerimesini anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:

“Allah rızası’ anlayışıyla yapmış olduğumuz çalışmaların karşılığını biz de hep zor zamanlarımızda gördük. Çanakkale Savaşı’nı düşününüz; dünyanın her yerinden nasıl Müslümanlar bizlere yardım için koştular, imkanlarını seferber ettiler. Kurtuluş Savaşı öyle… Ve en son örneği de 6 Şubat depremi ve 6 Şubat depreminde Cumhurbaşkanımızın külliyede sadece yurt dışından gelen arama kurtarma ekiplerine verdiği ödül töreni 2 saat sürdü ve 100’ün üzerinde ülkeden gelen ekibe ödül verdi. Bu nereden kaynaklanıyor? İşte bizim asırlardan beri dünyanın her yerinde olmaya çalıştığımızdan kaynaklanıyor. Büyük devlet sınır içerisine hapsolan değil, sınır ötelerinde hizmet eden devlet demektir.”

“Beklenen olmanın ne demek olduğunu iyi idrak etmelisiniz”

Ataşe ve müşavirlerin gidecekleri ülkede soydaş ve dindaşlara din hizmeti götüreceklerini belirten Başkan Erbaş, “7’den 70’e, kadınından erkeğine, mazlumundan mağduruna kadar birçok insanın sizi beklediğini hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Eğer hizmetinizin kolay, bereketli ve verimli olmasını istiyorsanız gönüllere dokunup dualarla görevinizi tamamlamanız gerekiyor. Beklenen olmanın ne demek olduğunu iyi idrak etmelisiniz ve milletimiz hep beklenen olmuş. Dolayısıyla gittiğiniz yerlerde böyle bir anlayış yoksa onu da geliştirmemiz lazım. ‘Biz geldik. İyi ki geldiniz.’ dedirtmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

“Müslüman, görev bilincine ve vazife ahlakına sahip olan kimsedir.” diyen Başkan Erbaş, “Allah’ın insanlığa rehber olarak gönderdiği Peygamberlerin hayatına baktığımızda hep görev bilinci ve vazife ahlakını görmekteyiz. Onların Kur’an-ı Kerim’deki kıssalarına baktığınız zaman bunu görürsünüz. Vazife ahlakı, görev bilinci… Peygamberler, ümmetlerine, topluluklarına bunu tebliğ etmişlerdir.” şeklinde konuştu.

Kabulde, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun da hazır bulundu.

Editör: Ömer Ceylan