Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, TRT Haber ekranlarından canlı olarak yayınlanan “Özel Röportaj”da gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.

Mevlid-i Nebi Haftası’nı, Mevlid Gecesiyle birlikte başlattıklarını ifade eden Başkan Erbaş, “Mevlid-i Nebi Gecesi’nde bütün İslam aleminde Sevgili Peygamberimizi yeniden anmak, anlamaya çalışmak, yeryüzüne kazandırmış olduğu değerleri hatırlamak ve yeniden hatırlatmak, her yıl yapmış olduğumuz önemli etkinliklerden birisi. 81 ilimizde, 922 ilçemizde, beldelerimizde, köylerimizde, yurdumuzun her yerinde Peygamber Efendimizi anlatmaya çalışıyoruz.” dedi.

"Amacımız, Peygamberimizin izinde bir nesil yetiştirmek"

Mevlid-i Nebi Haftası’nda okullarda Hz. Peygamberin hayatı ile ilgili konularda yarışmalar yapıldığını söyleyen Başkan Erbaş, "Öğrenciler adeta büyük bir yarış içerisinde. Peygamber Efendimizin hayatı ile ilgili konularda bilgi, şiir, kompozisyon yazma yarışmaları yaparak adeta orada dereceye girmek ve bunu ömür boyunca bir iftihar vesilesi olarak taşıma gayreti içerisindeler. Bu bizi çok mutlu ediyor, çok sevindiriyor. Amacımız, Peygamberimizin izinde bir nesil yetiştirmektir.” şeklinde konuştu.

DiyanetDevletinEnÖnemliKurumlarındanBiridir (3)

"Milletimizi camilerimize davet ediyoruz"

Bu yıl Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın, Mevlid-i Nebi Haftası’yla birlikte kutladıklarını belirten Başkan Erbaş, camilerin Mescid-i Nebevi’nin birer şubesi olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Camiler, bizim için sadece ibadet yapılan mekanlar değildir. Camileri etkinlik, fonksiyonellik itibariyle Mescid-i Nebevi’nin içindeki suffe’ye benzetiyoruz. Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselam Yesrib’e hicret ettiği zaman ilk önce oraya bir mescit inşa etti. Yesrib’in Medine olmasının temeli orada atıldı. Medine, ‘medeni şehir’ demektir, aynı zamanda ‘şehir’ anlamına gelir. Bunun temellerini mescitte, Mescid-i Nebi’de attı. Efendimiz aleyhissalatu vesselam eğitim çalışmalarını orada başlattı. Oradan nice alimler, nice talebeler yetişti. Peygamber Efendimizin yetiştirdiği talebeler yine orada eğitim verdiler ve orada yetişenler Medine-i Münevvere’nin binlerce kilometre uzaklarına giderek o suffeyi binlerce kilometre uzaklara taşıdılar. İşte bugün biz de ülkemizdeki 90 bin camimizde bunu yapmaya gayret ediyoruz."

- 2024 Hac kayıt işlemleri

Diyanet İşleri Başkanlığının hac organizasyonuna yönelik açıklamalarda bulunan Başkan Erbaş, 2024 yılı hac ön kayıt işlemlerinin devam ettiğini ve vatandaşların e-Devlet üzerinden bu işlemlerini yapabileceklerini hatırlattı.

Ekim ayının sonu veya Kasım ayının başı gibi hac kura çekimini gerçekleştirecekleri bilgisini paylaşan Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

"Tüm kardeşlerimiz takdir ederler ki, devletlerin nüfuslarının binde biri kadar kontenjanları var. 85 bin kişiyi götürebiliyoruz ancak hacda her yıl 2.5, 3 milyon kadar kişinin haccetme imkanı var. Sadece Türkiye'den müracaat etmiş vatandaşlarımız gitse ancak yetiyor, oradaki imkanlar ancak bunu karşılayabiliyor. Dolayısıyla kura çekmek zorunluluğumuz var. Vatandaşlarımız müracaatlarını yapsınlar, onlar vazifelerini yerine getirmiş oluyorlar. ‘Ameller niyetlere göredir’, Peygamber Efendimiz öyle buyuruyor. Biz yeter ki niyet edelim."

Diyanet'e "Hacılarına En Fazla Hizmet Çeşitliliği Sunan Hac Organizasyonu” ödülü

Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının 40 yıldan bu yana hac organizasyonu yaptığını ve Başkanlık olarak vatandaşlara daha iyi hizmet etmenin gayreti içerisinde olduklarını söyleyerek, Başkanlığın bu yıl “Hacılarına En Fazla Hizmet Çeşitliliği Sunan Hac Organizasyonu” kategorisinde birincilik ödülü aldığını hatırlattı.

2024 yılı hac organizasyonu için çalışmaların, 2023 yılının hac dönemi devam ederken başladığını anlatan Başkan Erbaş, "Hac döneminde kafile başkanlarımızla, grup başkanlarımızla, irşat görevlilerimizle yapmış olduğumuz toplantılar, müfettişlerimizin tuttuğu raporlar oluyor. Hepsi bizim için bir sonraki yıla hazırlık anlamına geliyor. Biz onları değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığının hac organizasyonu konusundaki başarısında personelin emeği olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Suudi Arabistan’da Mekke’de ve Medine’de çok önemli organizasyon yapımız var. Mesela sağlıkla ilgili. Hiçbir ülkenin ne Mekke’de ne Medine’de 450 personelle çalıştırdığı bir sağlık kurumu yok. Bizim var elhamdülillah. 350 kadarı doktor, uzman doktorlarımız var. Kalp doktorundan kulak burun boğazına, diş hekiminden eczacılarımıza varıncaya kadar her alanda doktorlar çalıştırıyoruz. Bütün bunları topladığınız zaman Türkiye olarak çok farklı alanlarda hac organizasyonuna destek olan ve en kaliteli organizasyonu yapan bir devlet olarak öne çıkmış oluyoruz elhamdülillah. 2023 yılında işte böyle bir ödülü almak Diyanet İşleri Başkanlığımıza nasip oldu.” açıklamasında bulundu.

- Kur'an kursları

Üç milyon kadar çocuğun, gencin yazın camilerdeki Yaz Kur’an Kurslarına katıldığını bildiren Başkan Erbaş, yatılı ve gündüzlü olmak üzere 30 bin kadar Kur’an kursu olduğunu ve yatılı, hafızlık Kur’an kurslarında yüz bine yakın öğrenciye hafızlık eğitimi verdiklerini aktardı. Başkan Erbaş, mihraplarda, minberlerde hafız bir imamın olmasını önemsediklerini, Diyanet İşleri Başkanlığındaki 50 bine yakın görevlinin hafız olduğunu ifade etti.

“İhtiyaç Odaklı Kur’an Kursları”nın önemine vurgu yapan Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“4-6 yaş Kur’an kursu, yetişkinler, hafızlık Kur’an kursları kategorimiz olmak üzere üçe ayırıyoruz. Hafızlık yatılı diğerleri gündüzlü oluyor. 4-6 yaş Kur’an kurslarımızı başlattığımız yıldan bu yıla kadar, on yıldır, bir buçuk milyona yakın çocuğumuz bu kurslardan istifade etti. Geçen yıl 4, 5, 6 yaşında 210 bin kadar çocuğumuz vardı. Bu yıl şu an itibariyle 150 bini geçtik. Kayıtlar sürekli artıyor.

Bu çocuklarımıza kurslarımızda neleri öğretiyoruz? Önce sevgiyi öğretiyoruz. Sevgi medeniyetinin çocuklarının önce sevmesini bilmesi lazım. Kimi sevecek? Rabbini, Peygamberini, Kitabını, vatanını, bayrağını, ezanını sevecek, büyüklerini sevecek sayacak, küçüklerini sevecek. Milli ve manevi değerlerimizi nasıl sevebilir, oyun içerikli etkinliklerle çocuklarımıza bunları öğretiyoruz. Değerler eğitimi yapıyoruz ve bundan çok mutluyuz.”

DiyanetDevletinEnÖnemliKurumlarındanBiridir (22)

 "Vatandaşlarımızı Kur’an kurslarımıza davet ediyorum"

Diyanet İşleri Başkanlığının devletin en önemli kurumlarından birisi olduğunu söyleyen Başkan Erbaş, “4-6 yaş sınıflarımıza görevlendirdiğimiz hocalarımızı mümkün olduğunca ilahiyat fakültesi mezunu hoca hanımlardan seçiyoruz.  4-6 yaş Kur’an kurslarına giren tüm hocalarımız, hoca hanımlar, annelik şefkatiyle onlara yaklaşıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün 360 kredilik bir sertifika programı var. Diyanet Akademisinde de sertifika programları başlatıyoruz. 360 kredilik dersler var. Çocuk psikolojisi, çocuklara yaklaşım, pedagojik formasyon, bütün bunları Milli Eğitim Bakanlığımızla ortak çalışmalar yaparak devletin en önemli kurumlarından birisi olarak milletimizin çocuklarına hizmet etmeye gayret ediyoruz.” dedi.

Yetişkinlere yönelik Kur’an kurslarında yaş sınırının olmadığını anlatan Başkan Erbaş, “Yediden yetmişe demiyorum, yetmişin üzerinde talebelerimiz de var. Kur’an kursları açık. Ben buradan Kur’an kurslarımıza kadın erkek, yetişkin, yani yaşı kaç olursa olsun hepsini, bütün vatandaşlarımızı davet ediyorum. Hatta şunu da söylüyorum, hangi saatler kendilerine uygunsa biz o saatlerde program yapabiliriz.” şeklinde konuştu.

"Dersimi Seçiyorum Kur’anımı Alıyorum" projesi

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen “Dersimi Seçiyorum Kur’anımı Alıyorum” projesine ilişkin bilgiler veren Başkan Erbaş, seçmeli Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinden tercih eden öğrencilere müftülükler vasıtasıyla Kur’an-ı Kerim hediye edeceklerini söyledi.

Öğrencileri bu dersleri seçmeye teşvik ettiklerini belirten Başkan Erbaş, “Vatandaşlarımıza diyoruz ki, çocuklarınıza rehberlik edin, bu bir fırsattır. Eğer bu dersleri seçerlerse bu fırsatı iyi bir şekilde değerlendirmiş olurlar. Biz de onların Kur’an-ı Kerim’lerini kendilerine hediye olarak ulaştırırız. Hem Kur’an-ı Kerim’i yakından tanımış olurlar, okumasını bilmeyenler öğrenmiş olur, okumasını öğrenenler anlamaya çalışır. Kur’an-ı Kerim’i öğrenmekten maksat anlamak, anlamaktan maksat yaşamaktır, nihai hedef yaşamak.” ifadelerini kullandı.

- "Hediyem Kur'an Olsun"

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğiyle yürütülen “Hediyem Kur’an Olsun” projesiyle birçok farklı dilde Kur’an-ı Kerim mealini dünyanın farklı yerlerindeki milyonlarca insana ulaştırdıklarını anlatan Başkan Erbaş, hediye ettikleri Kur’an-ı Kerim sayısının 1,5 milyonu geçtiğini söyledi.

Başkan Erbaş, “Hem Türkiye Diyanet Vakfımızın aracılığıyla hem de Diyanet İşleri Başkanlığımız Dış İlişkiler Genel Müdürlüğümüz kanalıyla Kur’an-ı Kerim’e ihtiyacı olan kardeşlerimize onları ulaştırmaya çalışıyoruz. Sadece Kur’an-ı Kerim değil, farklı dillerde İslam’ı tanıtan yabancı dilde eserler ile de yurt dışında ve yurt içinde özellikle turistik bölgelerde, çok turist alan illerimizde, İstanbul’un selatin camilerinde müftülüklerimiz, camilerimiz kanalıyla insanlara ulaşmaya çalışıyoruz.” açıklamalarında bulundu.

 - "Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıları lanetliyorum"

Kur’an-ı Kerim’e yönelik çirkin saldırılara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Başkan Erbaş, şunları kaydetti:

“Anti İslam diyebileceğimiz İslam karşıtlığı, İslam düşmanlığı hareketleriyle Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıları her zaman olduğu gibi buradan da lanetliyorum. Bu kabul edilebilir değil. Bizim inancımızda, insanlar hangi dine, inanca sahip olursa olsun, onların kutsallarına hakaret etmek, kutsallarına saldırmak kesinlikle yasaktır. Biz savaşlarda bile askerlerimize şunu tembih ederiz, savaş hukuku kitaplarımız var, o kitaplarda yer alır; Savaştığınız yerlerde, savaşmak zorunda kaldığınız yerlerde mabetlere, din adamlarına, dinlerin kutsallarına, kitaplarına, kadınlara, çocuklara, yaşlılara, eli silahsız olanlara, hayvanlara hatta yeşile dokunmayacaksınız. Bu, bizim inancımızın gereğidir, bunlara dokunmayacaksınız.

Düşünebiliyor musunuz, iki milyar nüfusa sahip olan Müslümanların canından aziz bildiği, baş tacı ettiğimiz, uğruna şehitler verdiğimiz Kur’an-ı Kerim’i, polis koruması altında saldırıya maruz bırakıyorsunuz. Birileri yakmaya çalışıyor, onun polis koruması altında yakılmasına müsaade ediyorsunuz. Medeni dünyaya hiçbir şekilde yakışacak bir şey değildir. Hani kendilerini medeni dünya olarak tanıtıyorlar ya, vahşi bir dünya. İki milyar Müslümanın Kur’an-ı Kerim’ine polis koruması altında saldırılan bir yere medeni bir dünya diyemezsiniz. Ben ona, vahşetin azgın bir şekilde gerçekleştirildiği bir dünya diyebilirim ancak.”

"Hz. Peygamberin bir arada yaşama medeniyetini, bir arada yaşama örnekliğini bütün dünyaya anlatmamız gerekiyor.” ifadesini kullanan Başkan Erbaş, “52 maddeden oluşan Medine Sözleşmesi, insan haklarını, birlikte yaşama örnekliğini en güzel bir şekilde ortaya koyan bir sözleşmedir. Sizler bu sözleşmeye uyduğunuz müddetçe inançlarınızda, ibadetlerinizde, kitabınızda, her şeyinizde özgürsünüz. Bu özgürlüğü İslam inançlara tanıyor. Biz de bugün Peygamber Efendimizin ümmeti olarak bunlara dikkat ediyoruz. Barış, huzur, medeniyet için buna ihtiyaç var." diye konuştu.

- "Camiler, milletimizin canından aziz bildiği yerlerdir"

Son dönemde ülkemizde camilerin maruz kaldığı çirkin görüntülere ilişkin bir soruyu cevaplayan Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“İşte birkaç gün evvel kendini bilmez, meczup mudur nedir nasıl girdiyse bir camimize girmiş, orada hiç uygun olmayan birtakım hareketler yapmış. Keşke olmasa. Zaten o kişi de yakalandı, cezası neyse çekecektir. Milletimiz bu konuda çok duyarlı elhamdülillah. Bu haberler milletimizi çok üzmektedir. Camiler, milletimizin canından aziz bildiği yerlerden birisidir. Millet olarak sahip çıkalım, fırsat da vermeyelim.

Buradan bütün görevlilerimize, müftülerimize, imamlarımıza, müezzinlerimize de seslenmek istiyorum. Bu tür kötü olaylara fırsat verecek zeminler hazırlanmasına izin vermeyelim. Camilerimize sahip çıkalım. O tür insanlar varsa onları engelleyelim. Her tarafta güvenlik güçlerimizin olduğunu biliyoruz. Müftülüğümüz, imamlarımız, görevlilerimiz ve emniyetimiz, güvenlik güçlerimiz iş birliğiyle bütün kutsal mekanlarımızı koruma altında tutmamız, provokatif birtakım hareketlere de hiçbir şekilde fırsat vermememiz lazım.”

- TRT Diyanet Çocuk kanalı

TRT ve Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğiyle, geçtiğimiz aylarda yayın hayatına başlayan TRT Diyanet Çocuk kanalına ilişkin konuşan Başkan Erbaş, test yayınları devam eden kanalın birkaç aya normal yayına geçeceğini duyurdu.

Çocukları kötü yönde etkileyecek görüntülerden korumak gerektiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, "TRT ve Diyanet iş birliğiyle yapmış olduğumuz TRT Diyanet Çocuk kanalında değerlerimizi öğretiyoruz. Bizim çocukluğumuzda ya da bizden sonraki nesillerde yabancıların yapmış olduğu bir takım çizgi filmlerle, onların figürleriyle, isimleriyle çocuklar büyüdü. Bir kahraman dediğiniz zaman, çocuklar başka bir ülkeden isimleri telaffuz ede ede büyüdü. Niye bizim kahramanlarımızla büyümesin? TRT Diyanet Çocuk kanalında bizim değerlerimize, inancımıza, medeniyetimize, kültürümüze uygun çizgi filmlerle bundan sonra çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmeye çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasının sonunda, Mevlid-i Nebi Haftasının bütün milletimize ve bütün İslam alemine hayırlar getirmesi niyazında bulunan Başkan Erbaş, “Peygamber Efendimizi yeniden anmak, yeniden anlamak ve hayatımızı Peygamber Efendimizin hayatına benzetmek bu vesile ile hepimize nasip olsun.” dedi.

Editör: Ömer Ceylan