Râbia el-Adeviyye’nin Hayatı

Râbia el-Adeviyye 95 (714) veya 99 (718) yılında Basra’da doğdu. Fakir bir ailenin dördüncü kızı olduğu için “Râbia” ismi verilmiştir. Kays b. Adî kabilesinin âzatlı kölesi olduğundan Adeviyye veya Kaysiyye nisbeleriyle anılmıştır. Künyesi Ümmü’l-hayr’dır. 

Hakkında en ayrıntılı bilgiyi ve menkıbeleri aktaran Ferîdüddin Attâr’a göre Râbia el-Adeviyye küçük yaşlarda yetim kalır. Basra’daki kıtlık sebebiyle kız kardeşlerinin dağılmasının ardından tek başına hayat sürmeye başlar. Bu esnada zalim bir kişi tarafından 6 akçe karşılığında köle olarak satın alınır. Gündüzleri ağır işlerde çalıştırılan Râbia geceleri kendisini ibadete verir.

Güzel ahlakı ile herkese örnek olan bu hanım, ömrünü ilim ve ibadetle geçirdi. Râbia’nın zühdü tercih edip bekâr bir hayat yaşaması sebebiyle Ferîdüddin Attâr onu “Hz. Meryem’in nâibi” şeklinde tanıtır. Râbia’nın önderliğinde gelişen tasavvufî çizgide korku, kaygı ve hüzün yerine sevgi, ümit ve iyimserliğe ağırlık verildiği görülür. O, bir münâcâtında da şöyle demektedir: “İlâhî! Eğer ben sana cehennem korkusuyla ibadet ediyorsam beni cehennem ateşinde yak! Eğer cennet ümidiyle sana kullukta bulunuyorsam beni ondan mahrum et! Eğer sana olan sevgimden dolayı sana ibadet ediyorsam o zaman senin ezelî cemâlinden beni mahrum etme!” Râbia tasavvufta yeni bir ekoldür, cehennem korkusu yerine, Allah aşkını öne çıkarmıştır.

İsmi İslam ve Batı kültüründe ilâhî aşkın sembolü hâline gelen Râbia’nın düşünceleri birçok sûfîyi etkilemiştir. Hakkında birçok ilmî çalışma yapıldığı gibi, tasavvuf ve halk kültüründe de pek çok menkıbe, hikâye hatta dizi veya filmler mevcuttur.

Râbia el-Adeviyye Batı’da üzerinde çalışma yapılan ilk kadın sûfîdir.

Julian Baldick’e göre sûfî tabakat kitaplarında anlatılan Râbia portresi ilk dönem hıristiyan azizlerine dair menkıbelerden uyarlanarak oluşturulmuş, Râbia’nın tarihsel kimliği efsanelerle örülü bir şekle büründürülmüştür.

Râbia’nın şöhreti Haçlı seferleri yoluyla XIII. yüzyılın sonlarında Avrupa’ya ulaşmıştır.

XVII. asır Fransız edebiyatında Râbia saf aşkın simgesi, hayır severliğin modeli olarak görülmüştür.

Basra sokaklarında bir elinde meşale ile cenneti yakmaya, bir elinde testi ile cehennemi söndürmeye giden Râbia, Fransız yazarı Jean-Pierre Camus’nün bir hikâyesine konu olmuş, birçok Avrupalı yazarın eserlerine değişik anlatımlarla girmiştir.

XIX. yüzyılda İngiltere’de yayımlanan R. M. Milnes’in The Sayings of Rabiah adlı şiir kitabı onun sözlerini toplayan eserlerdendir.

Râbia el-Adeviyye hakkında yapılan çalışmalar

Râbia el-Adeviyye hakkında birçok çalışma yapılmıştır.

Batı’da ilk akademik çalışma, R. Nicholson’un teşvikiyle Londra Üniversitesi’nde doktora tezi olarak Margaret Smith’in hazırladığı Rābiʿa The Mystic and Her Fellow-Saints in Islām adlı kitaptır (Cambridge 1928). 

Annemarie Schimmel’in takdiminin yer aldığı eserin ikinci baskısı (Cambridge 1984) Bir Kadın Sufi Rabiâ adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (trc. Özlem Eraydın, İstanbul 1991). M. Smith’in bu eseri Muslim Women Mystics. The Life and Work of Rābiʿa and other Women Mystics in Islām ismiyle de yayımlanmıştır (Oxford 2001).

Batı dünyasında Râbia hakkında yapılan diğer çalışmalar şunlardır: Charles Upton, Doorkeeper of the Heart: Versions of Rabiʿa (Putney 1988); Caterine Valdré, I detti di Rābiʿā, Les chants de la recluse (trc. Muhammed Dudaimah, Orbey: Arfuyen 2002); Caterina Greppi, Râbia: La Mistica (Milano 2003). Arap dünyasındaki çalışmalar: Abdurrahman Bedevî, Şehîdetü’l-ʿışḳi’l-ilâhî: Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye (Kahire 1962, 2. bs.); Tâhâ Abdülbâkī Sürûr, Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye ve’l-ḥayâti’r-rûḥiyye fi’l-İslâm (Kahire 1957); Abdülmün‘im el-Candîl, Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye: ʿAzrâʾü’l-Baṣra, el-Betûl (Kahire 1987); Reşîd Selîm el-Garrâh, ez-Zâhide et-Tâʾibe Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye: Şehîdât el-ḥubbi’l-ilâhî (Bağdat 1988); Semîh Âtıf ez-Zeyn, Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye: Dirâse ve’t-taḥlîl (Beyrut 1988); Vidâd Sekkâkînî, el-ʿÂşıḳa el-Mutaṣavvife: Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye (Dımaşk 1989; eser First Among Sufis: The Life and Thought of Rābiʿa al-ʿAdawiyya adıyla Nebil Safvet tarafından İngilizce’ye çevrilmiştir [Octagon Press 1982]); Abdülmün‘im el-Hifnî, el-ʿÂbidetü’l-ḫâşiʿa Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye: İmâmetü’l-ʿâşıḳīn ve’l-maḥzûnîn (Kahire 1411/1991). Râbia hakkında Türkçe üç kitap yayımlanmıştır: Sofi Hori, İslâm Âleminde İlk Kadın Sufî Olarak Tanınan Râbiatü’l-Adeviyye (İstanbul 1970); Ömer Rıza Doğrul, Hazret-i Râbiatü’l-Adeviyye (haz. İnci Beşoğul, İstanbul 1976); Melih Yuluğ, Serencâmı Râbiatü’l-Adeviyye (İstanbul 1980).

Tasavvuf kaynaklarında “nâsikât, sâlihât, mütezehhidât” diye anılan kadın sûfîler

Tasavvuf tarihinde Râbia ismiyle bilinen birkaç sûfî kadın vardır.  Bunlardan biri dönemin ünlü sûfîlerinden Abdülvâhid b. Zeyd’in (ö. 177/793) eşi Basralı Râbia el-Ezdiyye, diğeri Ahmed b. Ebü’l-Havârî’nin eşi Şamlı Râbia (Râyia) bint İsmâil’dir (ö. 228/844). Aynı dönemde üç ayrı Râbia’nın bulunması Râbia el-Adeviyye hakkında kaynaklarda farklı bilgilerin yer almasına sebep olmuştur. Râbia’dan ilk bahseden çağdaşı Câhiz onun dönemin meşhur üç kadın zâhidinden biri olduğunu söyler (diğerleri Muâze el-Adeviyye ile sahâbeden Ebü’d-Derdâ’nın küçük eşi Ümmü’d-Derdâ’dır; el-Beyân ve’t-tebyîn, I, 364; III, 127, 170, 193). Tasavvuf kaynaklarında “nâsikât, sâlihât, mütezehhidât” diye anılan bu kadın sûfîler arasında en meşhuru Râbia el-Adeviyye’dir.

Râbia el-Adeviyye’nin Makamı

Râbia el-Adeviyye’nin Kudüs’te makamı Zeytindağı’nda Yükseliş Kilisesi’nin biraz ilerisindedir.

Üç semavî din mensupları da bu mezarı ziyaret etmekte olup orada dua ve ibadet etmektedirler. Müslümanlar orada ilk meşhur sufî hanım olan Râbia el-Adeviyye’nin; Yahudiler, buranın kadın peygamber Hulda’nın; Ortodoks Hristiyanlar ise burada Azize Helena’nın yattığına inanmaktadırlar.

Çeşitli kaynakları inceleyerek Râbia’nın ölüm tarihini ve kabrinin yerini tartışan Ömer Rıza Doğrul’a göre Kudüs’te ona nisbet edilen kabir, Ahmed b. Ebü’l-Havârî’nin eşi olan Dımaşklı (Şamlı) Râbia bint İsmâil’e aittir. Doğrul, Şam’da Râbia’ya izafe edilen başka bir kabir daha bulunduğunu, bu kabrin de aynı hanım için yapılıp zamanla adının unutulmasından sonra Râbia el-Adeviyye’nin şöhretinden dolayı ona nispet edildiğini ileri sürer.

Kaynaklarda Râbia el-Adeviyye, 180 (796) veya 185 (801) yılında Basra’da vefat edip buraya defnedildiği de geçmektedir. Ayrıca Erzurum’da  Rabia el-Adeviyye’ye izâfe edilen türbe de bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA

Câhiz, el-Beyân ve’t-tebyîn (nşr. Abdüselâm M. Hârûn), Kahire 1975, I, 364; III, 127, 170, 193.

Kelâbâzî, Taarruf (Uludağ), s. 153.

Ebû Tâlib el-Mekkî, Ḳūtü’l-ḳulûb, Beyrut 1996, II, 112-113.

Kuşeyrî, Risâle (Uludağ), s. 192, 209, 235, 292.

Muhammed b. Hüseyin es-Sülemî, Ẕikrü’n-nisveti’l-müteʿabbidâti’ṣ-ṣûfiyyât (nşr. Mahmûd M. et-Tanâhî), Kahire 1993, s. 27, 54, 59.

Gazzâlî, İḥyâʾ, I, 313; II, 237; IV, 47, 49, 346, 360, 491.

İbnü’l-Cevzî, Ṣıfatü’ṣ-ṣafve, Kahire 1994, II, 255-258, 463.

Ferîdüddin Attâr, Tezkiretü’l-evliya (haz. Süleyman Uludağ), İstanbul 1991, s. 109-126.

İbnü’l-Mülakkın, Tabaḳātü’l-evliyâʾ (nşr. Nûreddin Şerîbe), Kahire 1406/1986, s. 35, 408.

Mehmed Zihni, Meşâhîrü’n-nisâ (nşr. Bedrettin Çetiner), İstanbul 1982, I, 275-276.

Nezihe Araz, Anadolu Evliyaları, İstanbul 1958, s. 107-120.

Ömer Rıza Doğrul, Hazret-i Râbiatü’l-Adeviyye, İstanbul 1976.

J. Baldick, Mystical Islam: An Introduction to Sufism, London 1989, s. 29.

Abdülmün‘im el-Hifnî, el-ʿÂbidetü’l-ḫâşiʿa Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye: İmâmetü’l-ʿâşıḳīn ve’l-maḥzûnîn, Kahire 1411/1991, s. 86-96.

G. J. van Gelder, “Râbia’s Poem on the Two Kinds of Love: A Mystification?”, Verse and the Fair Sex: Studies in Arabic Poetry and in the Representation of Women in Arabic Literature (ed. Frederick de Jong), Utrecht 1993, s. 66-76.

Süleyman Derin, Towards some Paradigms of the Sufi Conception of Love: From Râbia to Ibn al-Fârid (doktora tezi, 1999), Leeds University, s. 111-145.

A. Knysh, Islamic Mysticism, Leiden 1999, s. 26-32.

Abdülhalîm Mahmûd, “Râbiʿatü’l-ʿAdeviyye li’l-üstâẕ Ṭahâ ʿAbdülbâḳī Sürûr”, Mecelletü’l-İslâm ve’t-taṣavvuf, I/6, Kahire 1378/1958, s. 21-24.

Ahmet Suphi Furat, “Tasavvufî Şiirin İlk Mümessili Râbia Adeviyye”, İslâmî Edebiyat, sy. 11, İstanbul 1991, s. 17-20.

Ebü’l-Vefâ et-Teftâzânî, “Zühd Hareketinin Tasavvufa Dönüşüm Süreci-Râbiatü’l-Adeviyye Örneği” (trc. Ahmet Ögke), EKEV Akademi Dergisi, III/1, Ankara 2001, s. 107-114.

Margaret Smith – [Ch.Pellat], “Rābiʿa al-ʿAdawiyya al-Ḳaysiyya”, EI2 (İng.), VIII, 354-356.

A. Schimmel, “Rābiʿah al-ʿAdawīyyah”, ER, XII, 193-194.


 

Editör: Hüsne Yılmaz