Âd ve Semud’u da (helâk ettik). Onların durumlarını meskenlerinin kalıntıları size apaçık gösteriyor. Şeytan onlara, (kötü) işlerini güzel gösterip kendilerini doğru yoldan saptırmıştı; oysa gerçeği görme yeteneğine de sahiplerdi. (Ankebût, 29/38)

Âd ve Semud kavimleri iki Arap kavmi idi. Âd kavmi Yemen’de, Semud kavmi ise Mekke yakınlarında yaşıyordu. Yüce Allah (cc), Âd kavmine Hz. Hud’u (as), Semud kavmine ise Hz. Sâlih’i (as) peygamber olarak göndermişti. Diğer inkârcı kavimler gibi bu iki kavim de peygamberlerini yalanlamışlar ve yaptıkları yanlışlardan vazgeçmek istememişlerdir. Allah (cc), kendilerine düşünme ve gerçeği bulabilme yeteneği verdiği hâlde, şeytanın vesveselerine kapılarak gerçekleri görmekten uzaklaşmışlardır. Sonunda diğer inkârcı toplumlar gibi helak edilmişlerdir.

Şeytan kötü şeyleri süsleyerek güzel gösterir. Allah Teâla (cc), bizlere doğruyu bulabilmek için akıl ve basiret vermiştir.

Mesâkin: Meskenler, evler, konaklama yerleri, sürekli yerleşim yerleri.

Sebil: Yol; çözüm; kurtuluş.

Editör: Mehmet Çalışkan