Kâbe’nin kuzeydoğu duvarında Hâcer-i Esved’e 2 m. mesafede ve yerden 1,92 m. yükseklikte Kâbe kapısı yer alır.

Kâbe, Hz. İbrâhim tarafından inşa edildiğinde kapı yeri boş bırakılmıştı; dolayısıyla ilk kapıyı kimin taktığı bilinmemekte, ancak Cürhümlüler veya Himyerîlerin yaptırdığı rivayet edilmektedir.

Kureyşliler 605’te Kâbe’yi yeniden inşa ettiklerinde daha önce yer seviyesinde iki adet olan kapı yerini teke indirerek yerden yaklaşık 2 m. yükseğe koymuşlar ve tek kanatlı bir kapı takmışlardı. Kâbe’nin kaldırılan kapısı şimdiki kapının simetrisinde yer alıyordu. 

Kâbe’nin kapısı ilk defa Halife I. Velîd tarafından altın levhalarla kaplattırıldı (711-712).

Kâbe’nin kapısı veya kaplamaları tarih boyunca halife, sultan ve devlet adamları tarafından ya tamamen değiştirilmiş ya da yenilettirilmiştir.

Kâbe’nin kapısının üzerinde yer alan örtünün ilk defa ne zaman kullanılmaya başlandığı kesin olarak bilinmemektedir. Bu örtüye ait kayıtlar ilk defa Memlüklerin kadın hükümdarı Şecerüddür (ö. 1258) tarafından gönderilmiş olduğu şeklindedir ve meşhur gezgin İbn Battûta bu örtüyü gördüğünü kaydetmektedir. Memlükler zamanında siyah ve mavi ipekten, Osmanlılar döneminde ise uzun bir süre yeşil, daha sonra siyah atlastan yapılmıştır. Birbirine tutturulmuş dört parçadan oluşan bugünkü altın ve sırmalarla bezenmiş kapı örtüsü, 7,5 x 4 m. ebadında olup üzerinde bazı âyetler yer almaktadır.