Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur. (Hac, 22/46)

Önceden Âd ve Semûd kavimleri, Medyen halkı, Nuh’un (as), İbrahim’in (as), Lût’un (as) ve Mûsâ’nın (as) kavimleri peygamberlerini yalanladılar. Sonra bu yüzden helak edildiler. Şimdi o memleketlerden geriye harabeler kaldı. Ey kâfirler! Şimdi siz yeryüzünde dolaşıp inanmayanların akıbetine bir bakın! Belki ibret ve öğüt alırsınız. Bu sözler inanmayanlara bir uyarı olduğu gibi, Hz. Peygamber (sas) ve mü’minler için, inkârcıların sonunun ne olacağını hatırlatan bir tesellidir.

İnsanlar yeryüzünde dolaşıp, helak edilen kavimlerin akıbetlerini görüp ibret almalıdırlar. Allah Teâla’nın varlığına işaret eden bunca delili görmemek, kişinin kalbinin kör olduğunu gösterir.

Kalb [çoğul: kulûb]: Kalp, gönül, akıl, bilme ve kavrama gücü.

Editör: Mehmet Çalışkan