Dindar insan, manevi bütünlüğünü inşa etmek ve korumakla mükelleftir. Akıl nimeti, bu imar ve inşa faaliyetimizin en önemli araçlarındandır. Aklımız sayesinde pek çok meseleyi çözer, açıklığa kavuştururuz. Fakat aynı aklımız bizi pek çok soruyla da karşı karşıya getirir. Bu sorular hayatın anlamı, insanın varoluşu, ölüm ve ötesi gibi varoluşsal meseleler etrafında düğümlenir.
Tarih boyunca insanlar varoluşsal sorulara en hakiki, en doyurucu cevabı vahyin gölgesinde bulabilmiştir. Çünkü insanı yoktan var eden Yüce Allah (c.c.), onu dünyada rüzgârın önüne kattığı yaprak gibi çaresiz bırakmamış, hayatını hangi gayeyle doldurması gerektiğini, huzuru nerede bulabileceğini, manevi dünyasını neyle anlamlandıracağını kendisine bildirmiştir.
İnsan, eşref-i mahlûkat olmakla birlikte kendisinden daha büyük bir anlamın, kâinatın ve kozmolojinin parçasıdır da. Bizim dışımızda akan hayat, evrende, bitki ve hayvan âleminde gördüğümüz ahenk, bize birbiriyle uyumlu, anlamlı bir ilişkiler bütününden haber verir. Dünyada canlı veya cansız hiçbir şey rastlantısal değildir. Her bir varlık, varoluşun büyük işleyişinde bir rolü, bir misyonu yerine getirir. Bu görkemli ahengin orta yerinde duran insan için anlamsızlık elbette düşünülemez. Bu sebeple denilebilir ki materyalist ve nihilist yaklaşımlar her şeyden önce insan onuruna bir saygısızlıktır. Amacını yitirmiş her varoluş, kendinden başlayarak çevresini zehirleyen bir çürümeyi beraberinde getirir. Müslüman birey, vahyin ve nübüvvetin gölgesinde varoluş gayesini bulur ve dünyayı bu gayenin ışığı doğrultusunda aydınlatabilir.
Diyanet Dergisi olarak 2022 yılının ilk sayısında “Varoluşun Gayesi” başlığıyla bir dosya hazırladık.
Bu sayımıza, Prof. Dr. Metin Özdemir, “Varoluş Gayemiz”;
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, “Hayatın Anlamını Kavramak”;
Prof. Dr. Ali Ayten, “İnsanın Anlam Arayışı ve Dinin Rolü”;
Doç. Dr. Güldane Gündüzöz, “Varoluşa Hikmetle Bakmak” başlıklı yazılarıyla katkıda bulundular.
Söyleşi konuğumuz ise Prof. Dr. A. Saim Kılavuz Hocamız.
İyi okumalar.
Doç. Dr. Fatih KURT
