İnsanlık tarihi boyunca barış ve huzurun en büyük düşmanlarından biri olan şiddet olgusu, günümüz dünyasında belki de hiçbir dönemde olmadığı kadar yoğun, karmaşık, ayrıntılı ve hatta medyatik biçimlerde kendini göstermektedir. Şiddet artık sadece fiziksel eylemlerle sınırlı kalmayıp psikolojik, sembolik, dijital gibi yeni biçim ve içeriklerle hayatımızın her alanına sirayet etmiş durumdadır. Siber zorbalık, iş yerinde mobbing ve sosyal medyada hızla yayılan linç kültürü gibi yeni şiddet türleri, ne yazık ki toplumsal ilişkileri tahrip etmekte ve hayatı çekilmez hâle getirebilmektedir.
Bir diğer endişe verici gelişme ise değerler erozyonu ve manevi boşluğun etkisiyle şiddetin giderek normalleşmesi ve meşrulaştırılmasıdır. Oysa yüce dinimiz İslam, insan hayatının ve onurunun dokunulmazlığını temel ilke edinmiştir. Kur’an-ı Kerim; alay etmek, aşağılamak, kötü lakap takmak gibi ruha yönelik incitici fiilleri açık bir hak ihlali olarak nitelemiş ve şiddetin her türlüsünü kesin biçimde yasaklamıştır. Rabb’imiz; öfkelerini yenenleri, insanları affedenleri ve iyilik edenleri sevdiğini buyurarak (Âl-i İmran, 3/134) bize şiddet sarmalından çıkış yolunu göstermiştir.
Kasım sayımızda şiddeti, salt bir güvenlik sorunu olarak değil eğitim, aile, toplumsal değerler ve ruh sağlığı perspektiflerinden bütüncül bir yaklaşımla ele almamız gerektiği inancıyla, “Şiddeti Anlamak: Psikolojik Dinamikler, Dinî Değerler ve Önleyici Stratejiler” başlığıyla derinlemesine inceledik. Prof. Dr. Ekmel Geçer, yazısında şiddetin yalnızca bireysel çabayla değil aynı zamanda toplumsal ve ailevi düzeyde sürdürülen çok yönlü, çok katmanlı stratejilerle önlenebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Ejder Okumuş, “Yeni Biçimleriyle Şiddet” adlı yazısında, bugün şiddetin en azgın, en yakıcı, en vahşi, en barbar örneklerinden birine Gazze’de şahit olduğumuzun altını çizdi. Prof. Dr. Mustafa Uslu ise Uzmanına Sorduk köşemizde, çocukların şiddet eğiliminin temel sebeplerini, ebeveyn tutumlarının rolünü detaylıca açıkladı. Canan Zerenay Avan, “Görünmeyen Şiddet: Sözle Vurmak” başlıklı makalesinde, sözlü şiddetin insanın onurunu hedef alan bir hak ihlali olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide ise modern insanın yaşadığı anlam arayışı ve değer bunalımına karşı İslam felsefesinin sunduğu köklü ufku konuştuk.
Dergimizi siz kıymetli okurlarımızın beğenisine sunarken geleceğimizi sevgi ve merhamet ışığıyla inşa eden tüm fedakâr öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimizle kutluyoruz.
Dr. Lamia LEVENT ABUL
Next
