Yeryüzünde bazı coğrafyalar vardır ki dünya haritasında küçük gibi görünür ama orası acının, gözyaşının, sabrın ve direnişin adıyla anılır. Yalnızca dar bir coğrafya olmayan ve çağımızın en ağır insanlık dramının adıdır Gazze. On yıllardır süren işgal, abluka, sistematik şiddet ve zulüm; orada yaşayan insanları temel haklarından mahrum ederek insanlık onurunun en ağır imtihanlarıyla yüz yüze bırakmıştır. Her gün yıkılan evler, kesintiye uğrayan hayatlar, kuşatma altında büyüyen nesiller, gökyüzünü delen çığlıklar… Ve tüm bunların ortasında, çocukların masum gözleriyle dünyaya yöneltilen sarsıcı bir soru: “Neden?” Bütün bu tablo, uluslararası hukukun, vicdanın ve adaletin nerede durduğunu sorgulamamız için güçlü bir ayna işlevi görüyor.

Gazze’yi yalnızca rakamlar, raporlar ve diplomatik tartışmalar üzerinden okumak eksik kalır. Çünkü hâlihazırda Gazze, insanlığın vicdanını ölçen bir terazidir. Zulmün her boyutunu yaşayan bu topraklar, bir yandan adaletin sessizliğini, diğer yandan direnişin sarsılmaz iradesini haykırmaktadır. Çocukların bombaların gölgesinde oyun kurma çabası, annelerin kayıplara rağmen hayatı sürdürme direnci, gençlerin yarınlara dair kurduğu hayaller… Burada yaşanan her acı, aslında insanlık ailesinin ortak acısıdır. Bu yüzden Gazze’nin kanayan yarası, sınırların çok ötesinde hepimizin yüreğine dokunur.

Filistin halkı, onlarca yıldır süren işgale ve baskıya rağmen onurunu, inancını ve kimliğini korumaya devam ediyor. Dünya çoğu kez susarken onlar susmamayı, varlıklarını haykırmayı seçiyor. İşte bu yüzden Gazze, yalnızca zulmün değil aynı zamanda direnişin ve umudun da sembolü hâline gelmiştir. Bugün orada yaşananlar sadece bir bölgenin dramı olmaktan çıkmış; insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren evrensel bir meseleye dönüşmüştür. Bu bize şu gerçeği hatırlatıyor: Bir yerde zulüm varsa ve biz onu görmezden geliyorsak o yaradan hepimize bir pay düşmektedir. Gazze bu payın adıdır; direnişiyle, acısıyla ve umuduyla.

Diyanet Aile Dergisi olarak Gazze’nin sesini duyurmak, Filistin halkının haklı mücadelesine tanıklık etmek ve insanlığın ortak yarasına dokunabilmek için “Nehirden Denize Özgür Filistin” adlı dosyamızla karşınızdayız. Hazırladığımız dosyamıza Doç. Dr. Abdullah Altuncu “İnsanlığın Ortak Yarası: Gazze” adlı yazısıyla katkı sunarken Doç. Dr. Sema Çelem “Hayatın Ağır Döngüsünde Gazze’nin Çocukları” başlığıyla acımasız savaşın tam da ortasında çocuk kalmaya çalışan minik ruhları sayfalarına taşıdı. Uzmanına Sorduk köşemizde Kudüs Araştırmaları üzerine çalışmaları bulunan Dr. Abdullah Maruf Ömer ile Filistin meselesinin temel dinamiklerini çok yönlü bir şekilde ele almaya çalıştık. Söyleşi köşemizde ise oyuncu ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) gönüllüsü Melikşah Özen’i ağırladık.

Sizleri dergimizle baş başa bırakırken Camiler ve Din Görevlileri haftanızı tebrik ediyor, emekleriyle gönüllerimize ışık tutan tüm din görevlilerimize sağlık ve huzur diliyorum.

Keyifli okumalar.

Dr. Lamia LEVENT ABUL

DergilereAboneOlmakİçinTıklayınız