CANLI YAYIN - 2020 Ramazan Tanıtım Toplantısı

Bizleri; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan iklimine yaklaştıran Rabbimize sonsuz hamd-ü senâlar olsun.

Merhametin ve güzel ahlakın en büyük örneği sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya sayısız salat ve selam olsun.

Değerli kardeşlerim, kıymetli basın mensuplarımız;

Her birinizi hürmet ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. Öncelikle bu zor zamanlarda büyük bir fedakarlıkla siz kıymetli basın mensuplarımıza hasetten teşekkür ediyor kolaylıklar diliyorum.

Hayatımıza sayısız güzellikler katan rahmet, bereket, bağışlanma, arınma, huzur ve esenlik mevsimi Ramazan ayının gölgesi üzerimize düşmeye başladı. Nasipse, 23 Nisan Perşembe akşamı kılacağımız teravih namazının ardından 24 Nisan Cuma günü tutacağımız ilk oruç ile mübarek Ramazan ayına girmiş olacağız.

Hayatımıza feyiz ve bereket katan Ramazan ayını bu yıl maalesef tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizi de tehdit eden Coronavirüs salgınının gölgesinde idrak edeceğiz.

Belki sahurlarımız, iftarlarımız, teravihlerimiz, mukabelelerimiz ve dahi Ramazan’ı anlamlı ve unutulmaz kılan birçok eşsiz güzellik bu yıl mahzun bir şekilde yaşanacak. Fakat bizler Rabbimizin İnşirâh Sûresi’nde vadettiği her zorluğun ardından mutlaka kolaylığın geleceğine dair ilahi müjdesine yürekten inanıyoruz. Bir mümine yaraşan şuur, vakar ve asaletle, yaşadığımız bu zorlukların geçici dünya hayatının bir imtihanı olduğunu biliyoruz. Karamsarlık, korku ve endişeye kapılmadan, umudumuzu ve direncimizi kaybetmeden, umut ve ufuk merkezi Kur’an-ı Kerim’i ve insanlığa her daim ümit aşılayan sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’i rehber edinerek bu zorlu günleri inşallah geride bırakacağız. Bu vesileyle, insanlığın bir an önce söz konusu musibetten halâs olmasını diliyor, Ramazan-ı Şerif’in tüm yeryüzüne selamet ve sekinet getirmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.

Malumunuz olduğu üzere, her yıl Ramazan ayında yüce dinimizin ve İslam ahlakının hayat veren ilkelerinden birini tema yaparak gündeme taşıyoruz. Bu yılın temasını da “Ramazan ve Sorumluluk Bilinci” olarak belirledik.

Kıymetli kardeşlerim;

Bizler varlık âleminin öznesi olarak kulluk vazifesini en güzel şekilde yerine getirmek için dünyaya gönderildik. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in halifelik misyonu olarak ifade ettiği bu durum, başta Cenâb-ı Hakk’a, sonrasında yeryüzüne karşı bizi sorumlu kılmaktadır. Dolayısıyla bizim, Müslüman olarak birbirimize karşı ihmale gelmeyecek sorumluluklarımız bulunmaktadır. Bunların başında da karşımızdakine güven vermek, iyilik yapmak, onu Yaratan için sevip hakkına saygı göstermek gelmektedir.

Bu, sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in bizlere miras bıraktığı en önemli değerlerden güzel ahlak ve hukukun gereğidir. Bununla birlikte hava, su, toprak, tabiat ve ekolojinin bütün unsurları ile ilişkimiz de çevremizdeki her şeyi emrimize amade kılan Rabbimize imanın ve kulluk sorumluluğumuzun önemli bir parçasıdır.

Fakat modern zamanlarda insanlık, bahsettiğim bütün bu sorumlulukları vahim bir hata olarak unutur hâle geldi. İnsana, çevreye ve tüm mahlûkata karşı sorumluluklar ihmal edildi. Hâl böyle olunca fıtrat zedelendi. İnsan kendine yabancılaştı. Yaşanan anlam krizi, ahlak krizine dönüştü.  Tüm bunlar, esasen insanın âlemlerin Rabbiyle arasındaki irtibatı ve sorumluluk duygusunu göz ardı etmesinden kaynaklandı. Dolayısıyla bugün bir yanda salgın hastalık, korku, endişe, diğer yanda savaş, açlık, şiddet ve vahşetin kıskacında inleyen insanlık, Allah’ın varlık ve tabiat için koyduğu ölçülerin bozulmasındaki sorumluluğunu muhasebe etmek zorundadır. Bu durum, bizim de bir Müslüman olarak ortaya koyduğumuz davranışları sorumluluk, emanet bilinci, güzel ahlak ve salih amel bağlamında yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle Coronavirüs salgını sebebiyle zor zamanlar geçirdiğimiz bugünler ve Ramazan-ı Şerif’in bereketli iklimi, söz konusu hususları derinlikli olarak tefekkür ve muhasebe etmemiz için önemli bir imkândır.

Önemle ifade etmeliyim ki, ibadetlerin en temel amaç ve hikmetlerinden biri de haddi zatında insanları ahlaklı, duyarlı, sorumlu bireyler yapmak ve bu güzellikleri toplumsal hayatın merkezi hâline getirmektir.

Oruç ibadetinde de asıl amaç; kalbin, aklın, bütün duyuların oruçla bütünleşmesi ve kulun ibadet bilinci, dua ve güzel ahlak ile Rabbiyle buluşmasıdır. Bu sebeple oruçlarımızı, Rabbimizin rızasına uygun söz, eylem ve tutumlarla bütünleştirelim. Özellikle sağlık nimetinin önem ve anlam kazandığı bugünlerde, oruç ibadetinin bağışıklık sistemimizi koruyup güçlendirdiği bilimsel gerçeğinin de idrakinde olarak sağlığımız için tehdit oluşturan başta sigara olmak üzere bütün zararlı alışkanlıkları terk edip yüce Allah’ın bize ikram ettiği bu emanete sahip çıkalım. Eğer hakkıyla idrak ve ihya eder; hikmet, nimet ve güzelliklerini iyi değerlendirirsek Ramazan ayı; hayatı bir okula, bütün yeryüzünü bir mabede dönüştürecektir.

Aziz kardeşlerim;

Tüm dünyanın ve ülkemizin “Covid 19” salgını ile mücadele ettiği bugünlerde, bir mümin olarak elbette sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye gayret ediyoruz. Bu meyanda, yaşadığımız hassas süreçle ilgili üzerimize düşen sorumluluğun gereğini harfiyen yerine getirip gerekli tüm tedbirleri aldık, alıyoruz. Böylesi zor zamanlarda sabır, irade ve azimle gerekli tedbirleri aldıktan sonra tevekkül değerine sarılıp ilahi iradeye teslim oluyoruz. Müminin en güçlü dayanağı, en büyük korunağı ve en etkili devası olan dua ile Rabbimize iltica ediyoruz.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak kurumsal sorumluluğumuzun gereklerini de bihakkın yerine getirme gayreti içerisindeyiz.

Nitekim 81 il ve ilçe müftülüklerimiz bünyesindeki din görevlilerimiz, bu zorlu ve hassas salgın sürecinde vefa koordinasyon gruplarındaki çalışmalarıyla din hizmetini cami dışında da etkin bir şekilde yerine getirmenin en güzel örneklerini sergiliyorlar. Bu vesileyle, büyük bir özveriyle aziz milletimize bu zorlu günlerde hizmet etmeyi kulluk ve vazife sorumluluğunun bir gereği olarak telakki eden her bir hocamızı tebrik ediyor, hassaten teşekkür ediyorum. Elbette aziz milletimize din hizmetini nitelikli bir şekilde ulaştırma konusundaki bütün bu çalışmalarımız artarak ve güçlenerek devam edecektir.

Burada önemli gördüğüm bir hususu da ifade etmek istiyorum. Yetkililer, kan merkezlerindeki stoklarda hızla azalma olduğunu ifade etmektedir. Ramazan ise kan bağışının azaldığı bir dönemdir. Bu sebeple Ramazandan önce başta tüm mensuplarımız ve din görevlisi hocalarımız olmak üzere milletimizi kan bağışında bulunmaya davet ediyorum, ramazan ayından önce. Buna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Değerli kardeşlerim;

Ramazanı büyük oranda evlerimizde geçireceğimiz gerçeğinden hareketle, din hizmetlerimizi bu duruma göre planladık. Özellikle DİYANET TELEVİZYONUMUZ aracılığıyla Ramazan’a özel programlar hazırladık. Bu bağlamda;

  • Ramazan’da Kur’an okumayı öğrenmek isteyenlere yönelik bir kampanya başlattık. ‘Kur’an Öğreniyorum’ programı her gün iki defa televizyonumuzda yayınlanacaktır.
  • Koronavirüs sebebiyle Kur’an Kurslarımız kapalı olduğu için uzaktan eğitim programları yayınlanmaya devam edecektir.
  • Engelli kardeşlerimize görme, işitme engelli... onlara özel, işaret dili ile programlar hazırlanarak yayınlanacaktır.
  • Diyanet TV, Diyanet Radyo, Diyanet Kur’an Radyo ve Diyanet Risalet Radyolarımızda iftar ve sahur programları yapılacaktır.
  • Vatandaşlarımızın camilerde mukabele dinlemekten mahrum kaldığı bu zor günlerde Diyanet TV aracılığıyla 30 farklı hafız tarafından tilavet edilen ‘30 Cüz 30 Hafız’ adlı mukabele programı günün üç farklı vaktinde yayınlanacaktır. Kur’an sevdalılarını inşallah bu programı takip etmeye davet ediyoruz.
  • Vatandaşlarımızın camilerde birlikte ibadet edemediği gerçeğinden hareketle, Diyanet TV’de öğle ve teravih vakitlerinde ‘Ramazan Sohbetleri’ yayınlanacaktır.
  • Başkanlığımız yayınlarından ‘Ramazan Kitaplığı’ oluşturularak ücretsiz erişime açılacaktır.

Ayrıca Hocalarımız, sosyal medya mecraları üzerinden ve yerel tv ve radyo kanallarında programlar yapacaktır.

Bu vesileyle önemli bir husus olarak; Ramazan’da televizyon, radyo kanallarında ya da sosyal medyada program yapan, konuşan herkesten, toplumumuza doğru bilgi aktarma konusunda sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini, kaynağı belli olmayan, hayatımıza değer katmayan anlamsız bilgi ve konuları ekrana ve gündeme getirmemelerini; güzel, yapıcı ve birleştirici bir üslup kullanmalarını ve tartışma meydana getirecek, polemik üretecek popülist tavırlardan uzak kalmalarını özellikle istirham ediyorum.

Kıymetli kardeşlerim;

İnsanlığın sevgi ve merhameti yeniden kuşanmaya ihtiyaç duyduğu bu zamanda, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak Ramazan ayında yurt içinde 81 ilde, yurt dışında ise 35 ülkede kardeşlerimizle gönül köprüleri kuracağız. Tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirüs tedbirleri kapsamında, geçen yıl 98 ülkede gerçekleştirdiğimiz yurt dışı faaliyetlerimizi, bu yıl 35 ülke ile sınırlandırmak durumunda kaldık. Dolayısıyla, bu yıl Ramazan faaliyetlerimize yurt içinde ağırlık vereceğiz. Burada da iftar sofraları kurmak yerine; iftar paketleri, gıda paketleri, alışveriş yardım kartları, bayramlık kıyafet dağıtarak ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bugün de yarın da hep onların yanında olacağız.

Bu itibarla, 2020 yılı Ramazan çalışmalarımız kapsamında, dünyanın farklı coğrafyalarında, 35 ülkede Ramazan ayının sonuna kadar 38 bin 450 gıda, 46 bin iftar paketi dağıtımı ve 10 bin 800 yetime bayramlık kıyafet dağıtacağız.

Yurt içine yönelik yardımlar çerçevesinde ise 81 ilde 61 bin alışveriş yardım kartı, bayramlık kıyafet, Vakfımıza yapılan bağışlarla kesilen adak kurban etlerini dağıtarak 152 bin 500 aileye ulaşmış olacağız. Özetle Vakfımız, bu yıl Ramazan ayında yurt içinde ve yurt dışında toplam 12 milyon Tl’ye yakın yardım yapmış olacak.

Değerli kardeşlerim;

Türkiye Diyanet Vakfımız, yarım asra yakın süredir gerçekleştirdiği iyilik faaliyetleri ve üstlendiği sorumluluğun bilinciyle ülkemizde ve yedi kıtada, milletimizin emanet ettiği fitre, zekât ve bağışları dinimizce zekât verilebilecek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. Bu Ramazan’da da başta ülkemiz olmak üzere mazlum ve mağdurlara, ihtiyaç sahiplerine yardımlarımız devam edecektir.

Bu vesileyle vatandaşlarımız;

Ramazan ayı boyunca zekât, fitre, fidye, sadaka, gıda paketi, bayramlık kıyafet gibi bağışlarını www.tdv.org ve bagis.tdv.org adreslerinden online olarak yapabilirler.

Bunun yanı sıra il ve ilçe müftülüklerimiz, TDV şubelerimiz aracılığıyla doğrudan bağış yapabilirler.

Tüm PTT şubeleri ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla da yapabilirler.

Ayrıca, bağışçılarımız tüm GSM operatörlerine bağlı faturalı ve faturasız hatlardan 5601’e SMS göndererek fitre bağışında bulunabilecek. Bir SMS ücreti, bir fitre bedeli olan 27 TL’dir.

Bütün bu gayretlerimizin gayesi, paylaşmaya ve şükretmeye en çok değer verdiğimiz bu ayda insanlığın kimsesi olabilmek ve içtenlikle yaptıkları dualarda yer bularak Allah’ın rızasını kazanabilmektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, tekrar gelişiyle gönüllerimizi aydınlatan rahmet ve bereket mevsimi Ramazan ayının kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirerek insanlığın hidayet ve barışına vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyor, hepinize hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum.

Editör: Mehmet Çalışkan