Teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla ivme kazanması, günümüz toplumunu dijital çağa adım attırmıştır. İletişim araçlarının çeşitliliği, internetin yaygınlaşması, yapay zekâ kullanımının artışı, yaşamı kolaylaştırırken bu araçlar düzleminde kurulan iletişim belli güçlükleri de beraberinde getirmiştir. Toplumun en küçük birimi olan aile de dijital gelişmelerden etkilenen alanların başında gelmektedir. Bu süreçte dijital medya, yalnızca aile içi iletişim biçimini değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda ebeveyn-çocuk ilişkisini de farklı düzey ve formlarda şekillendirerek dönüştürmüştür. Dijital medya, aile fertlerini işgal ederken ebeveynler ile çocuklar arasında oluşan mesafe ve kopuş hızla büyümüştür. Kuşkusuz bu kopuşta çocukların savunmasız dünyası, üçüncü şahıslar karşısında onları daha kırılgan hâle getirmiştir. Özellikle sosyal medya ile birlikte birçok çocuk dijital oyunlar veya sohbet uygulamaları ile tanımadığı insanlarca siber zorbalık ve istismara maruz kalmaktadır. Peki, aileler çocuklarını bekleyen tehlikelerin farkındalar mı? Dijital ebeveynlik konusunda ne kadar bilinçliler?

Diyanet Aile Dergisi olarak bu ay dosya konumuzda “Dijital Çağda Ebeveyn Olmak” konusunu ele aldık. Doç. Dr. Olgun Gündüz, yazısında; çocukların dijital mecralarda karşılaştıkları tehlikelere değinerek ebeveynlerin bu risklere karşı bilinçli olmalarının, evlatlarıyla yüz yüze sahici bir iletişim kurmalarının ve teknolojinin doğru kullanılarak ondan yaratıcı ve geliştirici bir şekilde istifade edilmesinin önemine vurgu yaptı. Dr. Zehra Işık, “Gerçekle Kurgu Arasında Aile” yazısıyla dergimizde yer aldı: “Blogger annelerini gıptayla takip eden bir anne, ekran başında geçirilen vaktin günlük hayattan çalmasının da etkisiyle kendi çocuklarına gündelik yaşam pratikleri ve becerileri kazandırmakla ilgili bir mesai ayıramazken onlarla canlı, sıcak ve yakın ilişkiler kurma fırsatını da kaçırmaktadır.” Dr. Abdülkadir Erkut, “Hz. Nuh: Merhametli ve Sorumluluk Sahibi Bir Baba” yazısıyla Hûd suresi 42. ayet ışığında Kur’an-ı Kerim’deki baba örnekliğine değindi.

Bu ayki söyleşimizi Tülay Gökçimen ile “Savaş ve Kadın” üzerine gerçekleştirdik. Hülya Tekin Çakır, “Ramazan ve Kulluk Bilinci” yazısıyla rahmet ayının müminlerde ahiret bilincini oluşturduğuna ve kulluk şuurunu pekiştirdiğine dikkat çekti. Dr. Mevlüt Dede, “Ümmet Bilincinin Zaferi Çanakkale” yazısıyla dergimize katkıda bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluşunun 100. yılı vesileyle Murat Alkan, “Bir Millet Kurumu Olarak Diyanet” yazısıyla dergimizde yer aldı. Meryem Dalğıç, bu ay onurlu, cesur Uygur prensesi Dilşad Hatun’u sayfalarımıza taşıyarak 250 yıldır Doğu Türkistan’da yaşanılan zulmü ve soykırımı hatırlattı.

Siz değerli okurlarımızı birbirinden kıymetli yazı ve yazarlarımızla baş başa bırakırken rahmet ayı ramazan-ı şerifin gölgesinin üzerimize düşeceği bu günlerin İslam âlemine ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.

Dr. Lamia LEVENT ABUL