<p style="text-align: justify;"><strong>Çevremizdeki her şey belli bir düzen, ölçü, güzellik ve anlam için yaratılmıştır.</strong></p> <p style="text-align: justify;">Çevreci bir bakış açısıyla Kur’an’ı okuduğumuzda, Kur’an’ın kutsal kitaplar içinde çevreye en çok önem veren kitap olduğunu görürüz. Etrafımızdaki bütün varlıklar, tabiatta var olan ve insanlar tarafından kullanılan her şey, Kur’an‘ın ifadesiyle bir nimettir. Bunların her biri, bu âlemin sahibinin bizlere ikram ettiği ve sunduğu nimetlerdir. Kur’an diliyle yağmur, rahmettir. Su, hayatın kaynağı olup en büyük nimettir. Bağlar, bahçeler etrafımızdaki hayvanlar, hepsi Allah’ın rahmetinin somut örnekleridir. Bulut görevlidir. Bu nedenle Allah, ısrarla bulutların sevkinden, dağların dik duruşundan, yıldızların hareketlerinden, gemilerin bir kuğu gibi denizlerde akıp gitmesinden, hayvanların yaratılışından anlam çıkarmamızı ister. Anlamak için de Kur’an’ın bize öğrettiği şekliyle bunları okumamız gerekir. Bir Müslümanın Fatiha’yı okurken günde en az kırk kez “Âlemlerin Rabbini” hatırladığını ve ona teşekkür ettiğini unutmayalım.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>SÖZÜN ÖZÜ</strong></p> <p style="text-align: justify;"><em>Tarih dinsiz bir cemiyetin mevcut bulunmadığını, millet ve medeniyetlerin de madde-ruh muvazenesi sayesinde sıhhat ve hayatiyet kazandıklarını göstermiştir. Prof. Dr. Osman Turan</em></p>