<p style="text-align: justify;"><strong>1883’te Erzurum’da doğdu. Fatih dersiâmlarından Tokatlı Şâkir Efendi’nin derslerine devam edip icâzet aldı. Ayrıca Ders Vekâleti’nce açılan imtihanı kazanarak dersiâmlık şehâdetnâmesi aldı.</strong> Bu arada Medresetü’l-kudât’ı da bitirdi. Arapça ve Farsça’yı çok iyi bilen, Türkçe ile birlikte üç dilde şiir yazabilen Ömer Nasuhi Bilmen, bir ara Fransızca’yı da tercüme yapacak kadar öğrenmişti. Beş yıl süreyle bulunduğu Hey’et-i Te’lîfiyye üyeliği Ömer Nasuhi Bilmen’e tam bir hukuk formasyonu kazandırdı. Burada derleyip tanzim ettiği malzemeyi “Hukūk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu” adlı eserinde değerlendirdi. Ömer Nasuhi Bilmen, muhtelif vazifelerden sonra 1960 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na tayin edildi ve henüz bir yılını doldurmadan 6 Nisan 1961’de emekliye ayrıldı. İnançta, ibadet ve ahlâkta Ehl-i sünnet mezhebini liyakatle temsil ettiği için herkesin saygı ve sevgisini kazandı. Hayatının sonuna kadar ilmî çalışmalarını sürdürdü, hatta tefsirini emekli olduktan sonra yazdı. 12 Ekim 1971’de İstanbul’da vefat etti.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>SÖZÜN ÖZÜ</strong></p> <p style="text-align: justify;"><em>Başkasını düzeltmek istiyorsan önce kendini düzelt.</em></p> <p style="text-align: justify;"><em>Hz. Ömer (r.a.)</em></p> <p style="text-align: justify;"><em>Varlığını bilinmezlik toprağına göm, çünkü gömülmeyen şey bitmez, bitse bile verimli olmaz.</em></p> <p style="text-align: justify;"><em>Ataullah İskenderî</em></p> <p style="text-align: justify;"></p>