#KEŞFET

Teheccüd ne demektir? Teheccüd namazı nasıl kılınır?

Teheccüd ne anlama gelmektedir? Peygamber Efendimiz (sas)'in Teheccüd Namazı ile ilgili tavsiyeleri nelerdir? Allah Resûlü (sas)'nün Teheccüdde Yaptığı Dua

Abone Ol

Teheccüd ne anlama gelmektedir?

Karşıt anlamlı bir kelime olan (ezdâd) teheccüd sözlükte “uyumak; uyanmak, uykudan güçlükle uyanmak” anlamına gelir (Hatîb eş-Şirbînî, I, 348; İbn Âbidîn, II, 24). 

Teheccüd namazı, yatsı namazını kılıp bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp gece kılınan nafile bir namazdır.

Teheccüd namazı, adını İsrâ sûresinin 79. âyetinde geçen “tehecced” (teheccüd namazı kıl) kelimesinden almaktadır. 

Fahreddin er-Râzî’nin ifadesiyle gece mânevî lutuf, feyiz ve bereketin en bol ve en mükemmel şekilde elde edildiği zaman dilimidir (Mefâtîḥu’l-ġayb, XXII, 36). 

Kur’ân-ı Kerîm’de gecelerin ibadetle ihya edilmesinin önemini vurgulayan birçok âyet bulunmakta, bunların bir kısmında doğrudan Hz. Peygamber’e hitap edilirken (el-İsrâ 17/79; Tâhâ 20/130; Kāf 50/40; et-Tûr 52/49; el-Müzzemmil 73/1-7, 20; el-İnsân 76/25) bir kısmında gece vakti Allah’a kulluk için özel çaba harcayan müslümanları övücü ve özendirici ifadeler yer almakta (Âl-i İmrân 3/17; el-Enbiyâ 21/20; el-Furkān 25/64; es-Secde 32/16-17; ez-Zümer 39/9; ez-Zâriyât 51/15-18), bir âyette ise Ehl-i kitap içerisinde inançlarında samimi olan ve geceleri Allah’ın âyetlerini okuyup secdeye kapanan bir grubun varlığından söz edilmektedir (Âl-i İmrân 3/113). 

Peygamber Efendimiz (sas)'in Teheccüd Namazı ile ilgili tavsiyeleri nelerdir?

Müzzemmil sûresinin nüzûlünden sonra her gece teheccüd namazı kılan Hz. Peygamberimiz (sas) farzlar dışında en faziletli namazın gece yarısı kılınan olduğunu belirtmiş (Müslim, “Ṣıyâm”, 203), teheccüd namazının feyzinden ve bereketinden ümmetinin de istifade etmesini istemiş ve ashâbına bu namazı nafile olarak kılmalarını tavsiye etmiştir: Ey insanlar, aranızda selâmı yayın, yemek yedirin, herkes uyurken gece namaz kılın. Böylece selâmetle cennete girin!” (İbn Mâce, İkâmet, 174)

Peygamber Efendimiz (sas)“Gece namazını kılın; çünkü bu sizden önceki sâlih kulların devam ettiği, Allah’a yaklaşmaya vesile olan, günahları örten ve engelleyen bir ibadettir” buyurmuş (Tirmizî, “Daʿavât”, 101; Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī, II, 502), geceleri uzun olduğundan gece ibadetini, gündüzleri kısa olduğundan orucu kolaylaştırması sebebiyle kış aylarını müminin baharı diye tanımlamıştır (a.g.e., IV, 297).

Yine Resûl-i Ekrem hanımlarını, kızı Fâtıma’yı ve damadı Hz. Ali’yi uyanamadıkları zaman bizzat uyandırıp gece namazına kaldırmış (Buhârî, “Vitir”, 3; “Teheccüd”, 5), gece namazı için birbirini uyandıran eşlere hayır duada bulunmuştur “Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kılan ve hanımını da uyandıran, kalkmak istemediği zaman yüzüne su serpen kimseye Allah rahmetini ihsan etsin! Gece kalkıp namaz kılan ve beyini de uyandıran, kalkmak istemediği zaman yüzüne su serpen hanıma Allah rahmetini ihsan etsin!”  (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18) Başka bir rivayette ise, Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyurmuştu: Bir kimse geceleyin hanımını uyandırır da ikisi de namaz kılarsa veya birlikte iki rekât namaz kılarlarsa zâkirîn ve zâkirâtın (Allah"ı çokça anan erkekler ve hanımların) arasına yazılırlar.” ( Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18)

Allah Resûlü çok sevdiği Abdullah b. Ömer için, “Abdullah ne iyi insan, bir de gece namazı kılsa!” demiş (Buhârî, “Feżâʾilü aṣḥâbi’n-nebî”, 19), bunun üzerine İbn Ömer gece namazlarını sürekli kılmıştır.

Öte yandan ibadetlerin az da olsa devamlı yapılmasına önem veren Resûlullah (Buhârî, “Îmân”, 33) teheccüdün düzenli kılınmasını tavsiye eder ve alışkanlık haline getirenlerin bu namazı terketmesini hoş görmezdi (Müsned, II, 170; Buhârî, “Teheccüd”, 19). Ayrıca Resûl-i Ekrem, düzenli biçimde teheccüd kılan ve gece uyanıp namaz kılma niyetiyle yattığı halde uyanamadan sabahlayan bir müminin gece namazı kılmış gibi muamele göreceğini, zaman zaman namaza kalkmasına engel olan uykunun da Allah’ın ona bir hediyesi olduğunu belirtmiş (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 177), kendisi de gece namazını herhangi bir sebeple kılamadığı durumlarda gündüz onun yerine fazlasıyla kılmıştır (Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 139).

Teheccüd namazı kaç rekâttır?

Teheccüd namazının iki-sekiz rek'at arasında çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmiştir. 

Bununla birlikte, dileyen kimse daha fazla da kılabilir. Bu durumda iki rek'atta bir selâm vermek daha faziletli olmakla birlikte, dört rek'atta da selâm verilebilir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/25-26). 

Teheccüd namazı nasıl kılınır? 

·     1. Rekat

·     "Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazı kılmaya " diye niyet ederiz

·     "Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız

·     Sübhaneke'yi okuruz

·     Euzü-besmele çekeriz

·     Fatiha Suresini okuruz

·     Kur'an'dan bir sure okuruz

·     Rüku'ya gideriz

·     Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz

·     2. Rekat

·     Ayağa kalkarak Kıyama dururuz

·     Besmele çekeriz

·     Fatiha Suresini okuruz

·     Kur'an'dan bir sure okuruz

·     Rüku'ya gideriz

·     Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz

·     Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz

·    "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız.

Teheccüd namazında Rasulullah (sas)in yaptığı dua

Peygamber Efendimiz (sas) gece teheccüd için kalktığında öncelikle dişlerini misvaklar ve abdestini alırdı. Namaza durmadan önce çeşitli dualar ve zikirler yapardı. Kimi zaman on defa tekbir getirir, on defa hamdeder, on defa tesbih eder, on defa tevbe eder ve şu duayı okuyarak kıyamet gününün sıkıntılarından Allah’a sığınırdı: Allah’ım! Bana mağfiret eyle. Beni daima hidayet üzere eyle. Beni rızıklandır ve bana afiyet ihsan eyle.” (İbn Mâce, İkâmet, 180) Kimi zaman ise başka dualar yapardı.

 اللَّهمَّ لَكَ الحمدُ أنتَ ربُّ السَّمواتِ والأرضِ ومن فيهنَّ، ولَكَ الحمدُ أنتَ قيُّومُ السَّمواتِ والأرضِ ومن فيهنَّ، ولَكَ الحمدُ أنتَ نور السَّمواتِ والأرضِ ومن فيهنَّ ، أنتَ الحقُّ، وقولُكَ الحقُّ، ووعدك حقٌّ، والجنَّةُ حقٌّ، والنَّارُ حقٌّ، والنَّبيُّونَ حقٌّ، ومحمَّدٌ حقٌّ، اللَّهمَّ لَكَ أسلمتُ، وبِكَ آمنتُ، وعليْكَ توَكَّلتُ، وإليْكَ أنَبتُ، وبِكَ خاصَمتُ، وإليْكَ حاكمتُ، فاغفِر لي ما قدَّمتُ وما أخَّرتُ، وما أسررتُ وما    أعلَنتُ، أنتَ إلَهي لاَ إلَهَ إلَّا أنتَ

"Allah’ım sana hamdolsun sen göklerin ve yerin nurusun, tüm övgüler sana mahsustur. Gökleri ve yerleri ayakta tutan sensin, övülmeye layık olan sadece sensin. Sen göklerin ve yerin ve her ikisi arasındaki tüm şeylerin hayatlarını düzene koyansın. Sen gerçek ilahsın, senin vadin de mutlaka gerçekleşecektir. Sana kavuşmak da mutlaka olacaktır. Cennet gerçektir. Cehennem gerçektir. Kıyamet muhakkak gerçekleşecektir. Allah’ım tüm irademi sana teslim ettim, sana inandım, sana güvenip dayandım ve daima sana yöneliyorum, senin verdiğin güç ve kuvvetle düşmanlarla mücadele ediyorum ve sadece senin hükmüne müracaat ediyorum. İşlediğim ve işleyeceğim gizli ve açık tüm günahlarımı bağışla. Benim kulluk yapacağım tek ilahım sensin senden başka ilah yoktur." (Tirmizî, Deavat 29; bk. Buhari, Teheccüd, 1)

Allah Resûlü (sas) gece namazını ikişer rekât hâlinde kılmayı tavsiye etmiş, ilk iki rekâtın kısa tutulmasını öğütlemişti: “Biriniz geceleyin kalktığında, namaz kılmaya önce kısa iki rekâtla başlasın.” (Müslim, Müsâfirîn, 198) O (sas), gece namazını bazen evinde, bazen de mescitte kılardı. Namaza durduğunda kıraati bazen gizli bazen açıktan yapardı. Peygamber Efendimiz kıyamı uzun olan namazın daha faziletli olduğunu söyler ve özellikle nafile namazlarda kıraati uzatırdı.