<p style="text-align: justify;">Bir başkadır Ramazan ayı. Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluştur. Semanın kapılarının açılıp kutlu nebinin kulaklarına Cebrail’in vahyi fısıldadığı mevsimdir. Bu mevsimin sırrına erebilmek için oruç tutmak, nefsi terbiye etmek gerekir.</p> <p style="text-align: justify;">Oruç ayı olan Ramazan, yağmurun sokaktaki tozu toprağı alıp götürmesi gibi insanın kötü huylarını, nefsani arzularını ve günahlarını silip götürür. Mü’minin bedenindeki maddi gıdanın yerini manevi gıda alır. Artık kalp, Allah’ın adı anıldığında ürperir, Allah’ın âyetleri okunduğunda imanla dolup taşar. Bu ayda mü’minin bütün günleri sabır ile şükür arasında geçer. Üçüncü bir yol yoktur onun için. Zira üçüncü yol isyandır.</p> <p style="text-align: justify;">Ramazan ayı oruç ile birlikte sabrı ve şükrü harmanlayan, isyan kapılarını kilitleyen, kulluk bilincinin zirveye ulaştığı mübarek bir aydır.Bereketin, ilahi lütuf ve bağışlamanın adıdır Ramazan. Ötelerden gelen tatlı bir esintidir. Ayrılırken ardında rahmet, bereket ve kurtuluş esintileri bırakan bir rahmet rüzgârıdır.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>SÖZÜN ÖZÜ</strong></p> <p style="text-align: justify;"><em>Başarılı olmak ve yükselmek, sırf gayretin meyvesidir; gayret ise iradenin ifadesidir.</em></p> <p style="text-align: justify;"><em>Ali Fuat Başgil </em></p> <p style="text-align: justify;"><em>Katre, yurdundan gitti, sonra yine geldi de sedefe rastladı, bir inci halini aldı.</em></p> <p style="text-align: justify;"><em>Mevlânâ</em></p>