<p style="margin:0px 0px 9px; width:772.5px; text-align:start; -webkit-text-stroke-width:0px"><span style="font-size:13px"><span style="box-sizing:border-box"><span style="display:inline-block"><span style="overflow:hidden !important"><span style="color:#777777"><span style="font-family:"Open Sans", sans-serif"><span style="font-style:normal"><span style="font-variant-ligatures:normal"><span style="font-variant-caps:normal"><span style="font-weight:400"><span style="letter-spacing:normal"><span style="orphans:2"><span style="text-transform:none"><span style="white-space:normal"><span style="widows:2"><span style="word-spacing:0px"><span style="background-color:#ffffff"><span style="text-decoration-style:initial"><span style="text-decoration-color:initial">Hz. Ali’nin, “Dünya sana yöneldiği zaman sen de vermesini bil. Zira vermek o malı tüketmez. Dünyalık senden yüz çevirdiği zaman sen yine ver. Çünkü o mal <a href="http://betting-wins.com/" class="sam_url">en iyi casino siteleri</a> devamlı sende kalmayacaktır” sözleri ile söyleşisine başlayan Tarhan, “İnfak’ bir şeyi ona muhtaç olan biriyle karşılıksız paylaşmak demektir. İnfak’ın birçok çeşidi vardır. Birincisi, maldan yapılan infâktır ve iki çeşittir. İlki sadakadır ve miktarı bizce tayin olunan sınırlı bir yardımdır. Diğer ise zekâttır. Bu ise belli bir mâli gücü olan Müslüman’ın malından vereceği kırkta bir tutarında zorunlu bir mâli ibadettir. İkincisi ise, ilimden yapılan infâktır. Bu ise bilgin kişilerin bilgilerini mutlaka başkalarına belli sürelerde ve belli miktarda infâk etmelidirler. Üçüncüsü, mutluluktan yapılan infaktır. Bu da her mutlu insanının çevresindeki mutsuzlara kendi mutluluğunu aktarmasıdır. Sonuncusu ise, sağlıktan yapılan infâktır. Yani sağlıklı bir kimsenin hastalara yaptığı hizmettir” dedi.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin:0px 0px 9px; width:772.5px; text-align:start; -webkit-text-stroke-width:0px"><span style="font-size:13px"><span style="box-sizing:border-box"><span style="display:inline-block"><span style="overflow:hidden !important"><span style="color:#777777"><span style="font-family:"Open Sans", sans-serif"><span style="font-style:normal"><span style="font-variant-ligatures:normal"><span style="font-variant-caps:normal"><span style="font-weight:400"><span style="letter-spacing:normal"><span style="orphans:2"><span style="text-transform:none"><span style="white-space:normal"><span style="widows:2"><span style="word-spacing:0px"><span style="background-color:#ffffff"><span style="text-decoration-style:initial"><span style="text-decoration-color:initial">Tarhan, “İslam açısından malın, servetin ya da çevrenin israfı, kişinin ruh dünyasındaki israf ile yakından ilgilidir. Öyle ya, ırmakta alınan abdestle bile suyun israf edilmemesinin öğütlenmesindeki amaç başka ne olabilir? Bütün bunları düşündüğümüzde Peygamberimize (sav) nispet edilen, “Canının çektiği her şeyi yemen israftır.” Rivayetini daha iyi anlıyoruz. Bu nebevi söz, yiyecek tüketiminden bahsediyor değil elbette. Kişinin nefsine hâkim olmasıdır öğütlenen. Bu, bir nefis terbiyesidir.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin:0px 0px 9px; width:772.5px; text-align:start; -webkit-text-stroke-width:0px"><span style="font-size:13px"><span style="box-sizing:border-box"><span style="display:inline-block"><span style="overflow:hidden !important"><span style="color:#777777"><span style="font-family:"Open Sans", sans-serif"><span style="font-style:normal"><span style="font-variant-ligatures:normal"><span style="font-variant-caps:normal"><span style="font-weight:400"><span style="letter-spacing:normal"><span style="orphans:2"><span style="text-transform:none"><span style="white-space:normal"><span style="widows:2"><span style="word-spacing:0px"><span style="background-color:#ffffff"><span style="text-decoration-style:initial"><span style="text-decoration-color:initial">Savurganlığımız maddi imkânlarımızı yok ettiği gibi bizi yarınını düşünmeyen, sorumsuz ve disiplinsiz insanlar haline de getirmektedir. Savurduğumuz şey sadece para pul değil, aynı zamanda yok olup giden emeğimiz, şevkimiz ve geleceğimizdir.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin:0px 0px 9px; width:772.5px; text-align:start; -webkit-text-stroke-width:0px"><span style="font-size:13px"><span style="box-sizing:border-box"><span style="display:inline-block"><span style="overflow:hidden !important"><span style="color:#777777"><span style="font-family:"Open Sans", sans-serif"><span style="font-style:normal"><span style="font-variant-ligatures:normal"><span style="font-variant-caps:normal"><span style="font-weight:400"><span style="letter-spacing:normal"><span style="orphans:2"><span style="text-transform:none"><span style="white-space:normal"><span style="widows:2"><span style="word-spacing:0px"><span style="background-color:#ffffff"><span style="text-decoration-style:initial"><span style="text-decoration-color:initial">Şükrünü eda ettiğin az mal, şükrünü yerine getiremeyeceğin çok maldan daha hayırlıdır. Veren el alan elden üstündür. Peygamber Efendimiz bir sözlerinde “Şüphesiz Allah fiziki yapınıza ve mallarınıza değil, kalplerinize ve amellerinize ve bunları nasıl değerlendirdiğinize bakacaktır” buyurmuştur. Hz. Ömer’in ifade ettiği gibi “En cömert insan, muhtaçken verebilendir”. Büyüklerin dediği gibi İnfak az şeyi çoğaltır, israf ise çok şeyi azaltır. İsraf etmeyin yaşamı, zamanı ve sevgiyi, saygıyı en çok da iyi niyeti” diye ekledi.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p>