<p style="text-align: justify;"><strong>İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Kâğıthane Müftülüğünce düzenlenen programda, din görevlileri ile buluştu.</strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong>Kur’an-ı Kerim </strong>tilavetiyle başlayan programda<strong> Kâğıthane Müftüsü Mevlüt Haliloğlu</strong>’un açış ve selamlama konuşmasının ardından din görevlilerine hitap eden<strong> </strong>ve 4-6 yaş grubu Kur’an kursları ile gençlik çalışmalarının önemine değinen<strong> Prof. Dr. Yılmaz </strong>şunları kaydetti:</p> <p style="text-align: justify;">"Diyanet İşleri Başkanlığımız hizmet alanlarından son dönemlerde ikisi çok öne çıktı. Bunlardan birincisi 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarımız, diğeri ise gençlik hizmetleri alanımızdır. Bu iki alanın geleceğinin önemli, anlamlı ve parlak olduğunu düşünüyorum. 4-6 yaş çok önemli, çünkü tıfıl denilen zekâ ve algı seviyelerinin çok yüksek olduğu bir çağdalar. Pedagojik tespitlere göre anne, baba, sokak ayrı bir dil konuşsa, 4 yaşındaki bir çocuk üçünü birbirine karıştırmadan öğrenebilecek bir kapasitede. 4 yaş dil ve çevreye intibak açısından çok önemli bir dönem. Kur’an kurslarıyla ilgili yaş sınırının kaldırılmasıyla başlayan bu hizmet, hamdolsun Diyanet İşleri Başkanlığımızın hizmet alanları içerisinde gün geçtikçe genişleyen bir alan. Çocukluk çağlarında edinilen bilgiler, yapılan müşahedeler, hayatın akışı esnasında insana rehberlik eden alışkanlıklar ve bağımlılıklar haline geliyor. Gelecek demek çocuklar ve gençler demek. Onlara ulaşmak ve gönüllerine dokunmak demek, geleceğimizi inşa etmek demek. Kur’an kurslarımızın zaman içerisinde 4-6 yaş Kur’an kurslarına evrilmesi ülkemizin geleceği adına çok önemlidir. Teşkilatımızın ve inanç davamızın geleceği adına gençlik çalışmaları da çok önemlidir. Yaşadığımız çağ itibariyle teknolojinin sunduğu imkânlarla insanların yalnızlaştığı, gençlerimizin dijital ortamda kaybolduğu bir dönemde onlara dokunmak, onlarla buluşmak ve onlarla zamanımızın birlikte geçirmek çok anlamlı ve önemli bir vesiledir. En çok nüfuz etmemiz ve bulunmamız gereken alanlar bu iki alandır. Camide imam olsak, müezzin olsak, vaiz olsak ya da başka hizmetlerde bulunuyor olsak da bu iki hizmeti çok önemsersek eğer geleceğimiz adına ülkemizin, din-i mübin-i İslam’ın ve davamızın geleceği adına çok önemli bir iş yapmış oluruz.”</p> <p style="text-align: justify;">Din hizmetinin gönüllere hitap etmesi gerektiğini belirten<strong> Yılmaz,</strong> konuşmasını şu sözlerle tamamladı:</p> <p style="text-align: justify;"><strong>"Bilginin kaynağı kitaplar, duygunun kaynağı gönüllerdir"</strong></p> <p style="text-align: justify;">“Din hizmeti gönülden gönüle aksederek devam eder. Bilginin kaynağı kitaplar, duygunun kaynağı gönüllerdir. Din hayatı duygu ve gönülle yaşanan ve öyle yaşandığı zaman anlamı ve değeri olan bir hayattır. Sadece kitaptan okunarak öğrenilmesi yeterli değildir. Zaten öyle olsaydı, peygamberlerin varlığına ihtiyaç yoktu. İnsan unsurunun bulunması dolayısıyla dini yaşamak adına bir rehberin, bir üsve-i hasenenin, bir model şahsiyetin bulunması gerekiyor. Sadece kitaplardan okunularak dindar olunmuyor. Bu hassasiyet ya ailede ya da gönüle dokunan hocaefendilerin gönüllerinden alınıyor. Peygamberlerin yaptığı nübüvvet hizmetine benzer gönül aşısını peygamberlerin yaptığı şekilde devam ettirebilen din gönüllüleri varis-i nebi olmayı hak eden insanlardır.” diye konuştu. </p> <p style="text-align: justify;">İstanbul Müftüsü <strong>Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz</strong>, program sonunda din görevlileri ile tek tek selamlaştı.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Seyrantepe Mahalle Konağı Konferans Salonu’</strong>nda gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü <strong>Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz</strong>, İstanbul Müftü Yardımcısı <strong>Bahri Şamat,</strong> Kâğıthane Müftüsü <strong>Mevlüt Haliloğlu</strong> ve din görevlileri katıldı.</p>