“Sarılmak, bir yere yapışıp kalmak, ayrılmamak” anlamındaki “iltzm” (التزم) kökünden türemiş “sıkı sıkıya yapışılan yer” anlamında mekân ismidir.
Hacerülesved ile Kâbe kapısı arasında, dua etmenin makbul olduğu yerdir. Diğer isimleri Med‘â (Müddeâ) ve Müteavvez’dir.
Hz. Peygamber (sas) göğsünü, yüzünü ve ellerini açarak mültezeme yapıştırır ve dua ederdi. (Ebû Dâvûd, Menâsik, 55)
Günümüzde izdihamdan dolayı başkalarına eziyet etmeden yapılmasına imkân olmadığından karşısında durularak dua edilmesi daha uygundur.
Mültezemin simetriğinde Abdullah b. Zübeyr’in açtığı, Haccâc b. Yusûf’un kapattığı kapı arasında kalan kısma da "müstecâr" (günahların bağışlanması için sığınılan yer) ya da "müstecâb" (duaların kabul edildiği yer) denilir.
Cenâbı Hak, Hz. Âdem’in tövbesini müstecârda (Fâkihî, V, 235), diğer bir rivayete göre ise mültezemde (Ezrakî, I, 248) kabul etmiştir.