“Bol, çok, birikmiş, birbirine dolanmış” anlamındaki “Kevser” ahirette Hz. Muhammed’e (sas) bahşedilen ve cennette ümmetiyle yanında buluşacağı bildirilen havuz ve nehri ifade eder.
Kevserin Hz. Peygamber’e (sas) miraç, uyku ve minberde konuşurken gösterildiği rivayet edilmiştir. Kevser kelimesi aynı adı taşıyan surede bir defa zikredilmektedir. “Şüphesiz biz sana Kevseri verdik.” (Kevser, 108/1)
Hz. Peygamber, mahşer günü Kevser nehri üzerinde hayrı çok olan bir havuzun başına herkesten önce gelerek ümmetini orada bekleyeceğini bildirmiştir. (Müslim, Ṣalât, 53)
Kevser muhtelif rivayetlerde; büyüklüğü bir aylık yol, dörtkenarı birbirine eşit, etrafı incilerle örülmüş kubbelerle çevrili, suyu gümüşten beyaz, kardan soğuk, kokusu miskten daha hoş, baldan tatlı, etrafındaki bardaklar gökyüzündeki yıldızlar kadar çok ve parlak hatta ondan içen kimsenin bir daha hiç susuzluk duymayacak olması gibi özelliklerle tanıtılmıştır. (Buhârî, Rikâk 53)
Peygamber Efendimiz; mahşerde diğer peygamberlerin de havuzları bulunup ümmetlerinin çokluğu ile övüneceklerini lakin kendi havzına gelecek ümmetin en fazla olacağını ümit ettiğini bildirmiştir. (Tirmizî, Ṣıfatü’l-ḳıyâme, 14)