ASTANA - Aliia Raimbekova Çocukluğunda okumayı hayal ettiği Türkiye'de 2 yıl din eğitimi aldıktan sonra ülkesine dönen 36 yaşındaki Amangül Abdiramanova, Astana'da Hazreti Sultan camisindeki eğitim merkezinde öğreticilik yapıyor. Abdiramanova, AA muhabirine, 10. sınıf lise öğrencisiyken köyüne 4 saat uzaklıktaki Çimkent'te kızlar medresesinin açılmasına ilişkin afişi gördüğünü ve bir gün okula sabah erken gelerek o afişi söküp çantasına koyduğu söyledi. Liseyi bitirdikten sonra o medresede okumak istediğini, ancak anne babasının uzak olduğu için kendisini Çimkent'e göndermediğini dile getiren Abdiramanova, böylece köyüne yakın ilçedeki bir hukuk fakültesine başvurduğunu ve 4 yıl orada okuduğunu anlattı. Abdiramanova, hukuk alanında çalışmak istemediğini ve bir gün evinde otururken, lisedeyken sakladığı afişi bulduğunu ve o sırada kendine medresede okuma sözü verdiğini belirtti. Medreseye başvurmak için para biriktirmek amacıyla köyde yiyecek içecek satmaya başladığını ifade eden Abdiramanova, anne babasına biriktirdiği parayla pazara gideceğini söyleyerek Çimkent'teki medreseye gittiğini kaydetti. Abdiramanova, bir ay sonra yine pazara gitme bahanesiyle sınava girmek için medreseye gittiğini, ancak hukuk fakültesinden aldığı başarı belgesiyle sınava girmeden, mülakatla kabul edildiğini dile getirdi. "Türkiye'de okumayı hayal ettim" Çimkent kızlar medresesinin Türkiye Diyanet Başkanlığınca desteklendiğini ve Türk öğretmenlerin de çalıştığını ifade eden Abdiramanova, "Mülakat sırasında bir Türk hoca Türkiye’de okumak isteyip istemediğimi sorduğunda Türkiye'de okumayı hayal ettiğimi söyledim." dedi. Abdiramanova, medresede 4 yıl okuduktan sonra sonra 2 yıllık din kursları için Türkiye'ye gittiğini, Kuran'ın yanı sıra psikoloji, tarih, çeşitli halkların gelenek ve görenekleriyle ilgili dersler aldığını belirtti. Türkiye'de insanların Kuran'a ve İslam’a olan sevgisinin daha fazla olduğuna işaret eden Abdiramanova, "Türkiye'de 7'den 70'e insanların kitap dükkanları ve kütüphaneleri ziyaret ederek kitap okuduklarını gördüm. Bu benim kitaba, ilme olan sevgimi daha da güçlendirdi." dedi. Abdiramanova, Türkiye’den çok sayıda kitap getirdiğini gören arkadaşlarının kıyafet yerine kitap aldığı için kendisiyle alay ettiğini belirterek, "Onlara giysinin çürüyeceğini, bilginin kalıcı olacağını söyledim." ifadesini kullandı. "Türkiye'de gördüklerimi ve öğrendiklerimi ülkemde uygulamaya çalışıyorum" 2009'da Türkiye'den döndüğünü ve mezun olduğu Çimkent kız medresesinde işe başladığını aktaran Abdiramanova, orada çalıştığı 4 yıl içinde öğrencilerin ilme, dine olan sevgisini güçlendirmeye çalıştığını dile getirdi. Abdiramanova, Oral ve Saragaş kentlerindeki camilerde de öğretmenlik yaptığını, yüzlerce öğrenciye ders verdiğini, çıraklar yetiştirdiğini ifade ederek "Türkiye’deki kütüphaneleri ve oradaki kalabalığı arıyorum, özlüyorum. Orada öğrendiklerimi ülkemde uygulamaya çalışıyorum. Türkiye'dekilerin kitaba olan sevgisini anlattığımda öğrencilerim büyük merakla dinliyor." diye konuştu. Öğrencilerinden bazılarının Türkiye'de din eğitimi aldığını kaydeden Abdiramanova, "Bugüne kadar yüzlerce kız öğrenciye ders verdim. Yetiştirdiğim öğrencilerden 14 yaşındaki bir kız, bu yıl Türkiye’ye hafızlık için gidiyor. Geçen yıl sınavı kazanmış. Bu benim için büyük sevinç. Çünkü her bir insan harcadığı emeğin neticesini görmek ister." dedi. Abdiramanova, derslerinde Mevlana'nın sözlerini Kazakçaya tercüme ettiğini aktararak, "İlmin ırmağı Türkiye diyebiliriz." ifadesini kullandı. "Kızlar, ülkemizin geleceği" Astana'daki Hazreti Sultan camisinde bir yıldır öğretmenlik yaptığına işaret eden Abdiramanova, camide 80 yaşındaki ninelerin de aralarında bulunduğu 150 civarında öğrenciye dersler verdiğini, ayrıca yaz tatillerinde 7-15 yaş yaşlarında kız öğrencilere Kuran'ı öğrettiğini aktardı. Abdiramanova, camideki Kuran kurslarında fıkıh, ibadet, akide, tarih ve edep derslerinin verildiğini ifade ederek "Kızlar, ülkemizin geleceği. En iyi aile kurmak için insana çocukluğundan edep öğretilmeli." dedi. "Astana’da medrese açılmasını hayal ediyorum" Abdiramanova, her yıl kurban ve ramazan bayramlarında yardım kampanyaları düzenlediklerini aktarara, "Türkiye’deyken öğrendiğim hayır kampanyalarını şimdi kendi ülkemde yapıyorum. Hayır yapmak isteyenler ellerinden geldiği kadar yiyecek, içecek ve diğer malzemeleri getiriyor, biz de onları kermeslerde satarak, toplanan parayla insanlara yardım ediyoruz." diye konuştu. Astana'da kızlar medresesi olmadığını dile getiren Abdiramanova, "Sürekli Astana’da medrese açılmasını hayal ediyorum. Medresenin birinci katında yemekhane, ikinci katı dershane ve üst katında büyük ve zengin kütüphane olmasını istiyorum. Bu yönde bazı kapıları çaldım. Ama ortada henüz somut bir şey yok. Kızların geleceği için medrese lazım." dedi.