<p style="text-align: justify;"><strong>"Taziye evinde yemek cenaze sahibine külfettir"</strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong>Batman Müftülüğü</strong>, taziye ve cenaze evlerinde ikram edilen yemeklerle ilgili cenaze sahiplerini rahatlatacak yeni bir çalışma hazırladı.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Müftülük</strong>, bu kapsamda taziye evlerine asılmak üzere hazırladığı bilgilendirme metnini, <strong>Batman'</strong>da bulunan bütün taziye evlerine gönderdi.</p> <p style="text-align: justify;">Taziye adabına değinilen bilgilendirme metninde, taziyenin kaç gün süreceği anlatıldı; taziye evinde yemek verilmesinin dinen uygun olmadığı belirtildi.</p> <p style="text-align: justify;">Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Batman İl Müftüsü <strong>Turgut Erhan,</strong> “Ölen insanların yakınlarına karşı yapmamız gereken bazı görevler vardır. Bunlardan birisi de taziyede bulunmaktır. Taziye; ölünün yakınlarının üzüntüsünü paylaşmak, onları teselli edici, rahatlatıcı söz söylemektir. Cenaze yakınlarının acılarını tazelememek için taziye üç gün içinde tamamlanmalıdır. Taziyenin kısa tutulması gerektiği gibi taziye sahiplerine yardımcı olmak ve onlara külfet olmamak gerekir.” ifadesini kullandı.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Erhan</strong>, taziye evlerinde verilen yemek konusuna da değinerek, “Malumunuz olduğu üzere birçok yerde taziyelerde yemek ikramı yapılmaktadır. Bir yakınını kaybetmenin üzüntüsü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin, taziye için gelen kişilere yemek sunması, ilave telaş ve sıkıntıya sebep olmakta, kederli aileye yük olmaktadır. Taziyenin yapılış amacına da uygun olmayıp mekruh, sünnete aykırı ve bidattir. Sünnete uygun olan ise taziye sahiplerine ikram edilmesidir.” dedi.</p> <p style="text-align: justify;">Taziyede yemek konusunu Peygamber Efendimizin uygulamalarından örneklerle açıklayan Müftü Erhan, “Nitekim amcasının oğlu Cafer (r.a.) şehit olduğunda Peygamberimiz (s.a.s.), Cafer’in ailesi için yemek hazırlanmasını emretmiş ve yakınları da buna uygun hareket etmiştir. Bugün bazı sivil toplum kuruluşları cenaze yakınları ile uzaktan gelenler için bu vazifeyi ifa etmektedir. Taziyeler, yemek saatleri dışında olmalıdır. Zorunlu masrafların dışında taziye evlerinden para almak, burayı bir ticaret yeri gibi görmek de yanlıştır. Zira taziye evleri ticarethane değil hizmet yeridir.” değerlendirmesinde bulundu.</p> <p style="text-align: justify;">Cenaze sahiplerine ve taziyeye giden vatandaşlara da bir çağrıda bulunan <strong>İl Müftüsü Erhan, </strong> sözlerini şöyle tamamladı:</p> <p style="text-align: justify;">“Kardeşlerim! Gelin hep beraber hayırlı bir iş yapalım. Cenaze evlerinde hayırseverlerin ikram ettiği yemeğin dışında yemek vermeyelim ve bu ikramın da sadece taziye sahipleri ile uzaktan gelen misafirler için olduğunu bilelim. Yemek saatlerinde taziyeye gitmeyelim. Taziye evlerinden zorunlu masrafların dışında para alınmasına müsaade etmeyelim. Zorunlu masrafları da ödeyemeyecek olanlara yakınları olarak bizler paylaşarak yardım edelim. Bu vesile ile geçmişlerimize Allah rahmet eylesin.”</p>