<p style="text-align: justify;"><strong>Ramazan ayının ilk cumasında Ankara Hacı Bayram Camii'nde irad ettiği cuma hutbesindeki ifadelerinden dolayı bazı kesimlerce hedef gösterilen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a, siyasiler, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler başta olmak üzere toplumun bütün kesimlerinden destek mesajları gelmeye devam ediyor.</strong></p> <p style="text-align: justify;">Kayseri Eğitime Destek Platformu üyeleri, Kayseri Müftülüğünü ziyaret ederek Başkan Erbaş’a destek mesajlarını ilettiler.</p> <p style="text-align: justify;">Ziyarette konuşan Eğitime destek Platformu Başkanı Hacı Ali Çakıcı, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın yanında olduklarını belirterek şunları söyledi:</p> <p style="text-align: justify;"><strong>- Diyanet İşleri Başkanımızın yapmış olduğu bu veciz konuşmayı destekliyoruz</strong></p> <p style="text-align: justify;">"Diyanet İşleri Başkanımızın vermiş olduğu cuma hutbesi ile ilgili Türkiye’de bazı gruplar ve kişiler, sosyal medyada bir takım haberler yaptırıyorlar. Başkanımızın vermiş olduğu hutbeyi 'ayrımcılık yapıyor' düşüncesiyle mahkemeye taşıyorlar ve suç duyurusunda bulunuyorlar. Bizler sivil toplum kuruluşları, Eğitime Destek Platformu ve KİMDER (Kayseri İmam Hatipliler Derneği) olarak her zaman için doğrunun ve haklının yanında yer alıyoruz. Diyanet İşleri Başkanımızın yapmış olduğu bu veciz konuşmayı destekliyoruz. Her zaman için yanında yer alıyoruz. İslam dininde iyiliği emretmek ve kötülüğü insanlardan uzaklaştırmak vardır. Bugün Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Sayın Ali Erbaş hocamız Allah’ın bu emri gereğince emr-i bi’l maruf yapmıştır. Toplumun başına gelen bir takım felaketler varsa bu felaketlere işaret buyurmuşlardır. İyilikleri her zaman Diyanet İşleri Başkanlığı kanalıyla insanlara ve topluma yansıtmışlardır. İçinde bulunduğumuz koronavirüs ile ilgili bu salgın hastalıklar televizyonlarda, sosyal medyada, özel oturumlarda, her tarafta işin psikolojik ve sosyolojik yönleri tartışılıyor. Tabi bunlar gereklidir. Ama işin dini boyutunu dile getiren herhangi bir insan çıkmıyor. Bunu Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı gündeme getirecek. Bunun için de Kur’an-ı Kerim’in emirlerini, hadis-i şerifteki bir takım hususları gündeme taşıyarak bu cuma hutbesini irat etmişlerdir. Tabi ki bu Diyanet İşleri Başkanlığının bir görevidir. İyiliği emretmek, kötülüğü nehyetmek, insanlara doğruyu anlatmak ve doğru bilgiyi iletmek Diyanet İşleri Başkanlığının görevidir. Bir başkasının değil. Bir başkası çıkar, farklı farklı şeyler söylerse o zaman insanlar arasında tefrika söz konusu olur. Onun için biz Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Sayın Ali Erbaş’ın yapmış olduğu hutbede haklı olduğunu görüyoruz. Eğitime Destek Platformu olarak sizlerin yanında yer aldığımızı buradan ilan etmek istiyorum. Allah yâr ve yardımcınız olsun."</p> <p style="text-align: justify;"><img class="detayFoto" src="https://www.diyanethaber.com.tr/images/upload/Kayseri-11.jpg" /></p>