<p style="text-align: justify;"><strong><em><span style="color:#a9a9a9;">Kevser Koçakoğlu</span></em></strong></p> <p style="text-align: justify;">Saçların saç kurutma makinesi ile kurutulması durumunda beyin, doğrudan yoğun elektromanyetik radyasyona maruz kalmaktadır. Elektromanyetik radyasyon, bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkilediği gibi çeşitli kanser hastalıklarına da davetiye çıkarmaktadır. Bazı anne ve babalar, bebeklerin uykuya geçişini kolaylaştırmak için fön makinesi kullanmakta; bu durum, bebeğin ileriki dönemlerinde fiziksel ve zihinsel birçok olumsuzlukla karşılaşma ihtimalini artırmaktadır. Ayrıca bebek ve çocukların saçı makine ile kurutulduğunda beyin, radyasyonu olduğu gibi emmektedir. Saçın oda sıcaklığında kendiliğinden kuruması, eğer mutlaka saç kurutma makinesi kullanılacaksa mümkün olduğu kadar cihazın kafaya uzak tutulması önerilmektedir.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Radyasyon Emen Bitkiler</strong></p> <p style="text-align: justify;">Teknoloji, bir taraftan yaşamın her alanında bize kolaylık sağlarken, diğer taraftan radyasyon gibi bir tehditle karşı karşıya bırakmıştır. Peki, ister istemez maruz kaldığımız bu tehditten korunmanın yolları var mıdır? Araştırmalara göre bazı bitkilerin radyasyonu emdiği kanıtlanmış ve böylece bizlere doğal korunma yolları açılmıştır. Evde bile rahatça yetişebilen bu bitkiler, tehlikeli ışınları emerek bizim sağlığımızı koruma noktasında kalkan işlevi görürler. İşte o mucize bitkiler:</p> <p style="text-align: justify;">Aloe Vera: Mucize bir bitki olan aloe vera, evdeki formaldehit dalgaları ve karbonmonoksit gazının büyük bir bölümünü emerek sağlımızı korumaya yardımcı olur.</p> <p style="text-align: justify;">Benjamin Kauçuğu: Televizyon ve bilgisayar gibi aletlerin yanında bulundurmak için en uygun bitkidir. Ev ortamında radyasyonun tamamına yakınını emer.</p> <p style="text-align: justify;">Reichi Mantarı: Karanlık yerleri seven bu bitki, bulunduğu ortamda radyasyonu emer. Sigara dumanında da çok etkilidir. Ortamı temizleyici özelliği vardır.</p> <p style="text-align: justify;">Bu bitkilerin yanında nane, melisa otu, devetabanı ve barış çiçeği de radyasyonu emen bitkilerdir.</p> <p style="text-align: justify;">Güneş Kremi Seçerken</p> <p style="text-align: justify;">Şu Ürünleri Almayın!</p> <p style="text-align: justify;">Sprey Güneş Koruyucular</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Sprey şeklinde, sürülmesi kolay, üstte leke bırakmayan güneş kremleri genellikle nanoteknolojik ürünlerdir ve bilimsel çalışmalar nanopartiküllerin deri altına geçtiğini göstermektedir. Ayrıca sprey ürünlerin nefes yolu ile vücuda girme tehlikesi de vardır.</strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong> Yüksek Koruma Faktörlü Kremler</strong></p> <p style="text-align: justify;">Yüksek koruma faktörlü ürünler, sizi UVB (güneş yanıklarına karşı) ışınlarına karşı korurken cildin altına girebilen, erken yaşlanmaya sebep olan UVA ışınlarına karşı korumazlar ve cilt kanserine sebep olabilirler. 15-50 faktör arası ürünler idealdir.</p> <p style="text-align: justify;">Oxsybenzone İçeren Kremler</p> <p style="text-align: justify;">Güneş kremlerinde sıklıkla kullanılan oxybenzone, cilt altına geçerek kana karışmakta ve vücutta adeta ostrojen etkisi göstermekte, ayrıca alerjik reaksiyonları tetikleyebilmektedir.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>İsilikten Korunma Yolları</strong></p> <p style="text-align: justify;">İsilik, sıcak ya da fazla terleme nedeniyle deride oluşan küçük, pembe kabartılardır. Özellikle göğüste ve karın üzerinde, çoğu kez şiddetli kaşıntıyla kendini gösterir. Bebeklerde sık görülen bu durum, ter gözeneklerinin tıkanması sonucu ter bezlerinin küçük kistlere dönüşmesinden ileri gelir. İsilikten korunmak için yaz aylarında vücudunuzu ılık su ile yıkayın; bol kıyafetler giyin; kıyafetlerinizin teri emen, pamuklu giysiler olmasına dikkat edin. Sıcak ve nemli ortamlardan uzak durun, evinizi sık sık havalandırın. Bebeğiniz isilik olduysa mutlaka doktora danışın. Bebeğin tırnaklarını kesin ve isilikli bölgeyi kaşımasına engel olun.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Pirinç Pişirirken Dikkat!</strong></p> <p style="text-align: justify;">Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre pirinci ıslatmadan haşlayıp tüketmenin sağlık açısından çeşitli riskleri bulunmakta. Nedeni ise pirincin gerek toprak yolu ile gerekse zirai ilaçlar nedeniyle depoladığı zehirli maddeler. Özellikle pirinç içerisinde bulunan arsenik miktarı, sağlık açısından birtakım riskler taşıyabiliyor. Doğru pişirme yöntemi uygulanmadığı takdirde bu zehirler vücuda giriyor ve başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor. Peki, bu zararlı etkilerden kurtulmak için pirinci nasıl tüketmeliyiz? Yapılan deneylere göre pirinç, bir gece önceden suda bekletilip ertesi gün suyu süzülerek haşlanırsa arsenik oranı yüzde seksen azalıyor. Suda bekletmek, sadece arseniği uzaklaştırmak açısından değil gereksiz bir kalori kaynağı olan nişastadan kurtulmak için de etkili bir yöntem.</p>