<p style="text-align: justify;"><strong>Kartal Müftülüğü Din Görevlileri Buluşması</strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong>Kartal Müftülüğü</strong>nce düzenlenen<strong> "Din Görevlileri Buluşması" Kur’an-ı Kerim</strong> tilaveti ile başladı, Kartal Müftüsü <strong>Mustafa Baytar</strong>'ın açış ve selamlama konuşması ile devam etti.</p> <p style="text-align: justify;">Daha sonra din görevlilerine hitap eden İstanbul Müftüsü <strong>Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz</strong>, şunları söyledi:</p> <p style="text-align: justify;">“Tebliğ, bir bilgi meblağına ulaşmak ve onu tekrar insanlara döndürmektir. Çünkü peygamberlerin hayatında “belağ” örnekleri var. Hz. Musa’nın Tûr-i Sinâ'daki 40 günlük buluşması, Hz. Peygamber'in 6 aylık Hira Mağarası tecrübesi belağ dönemi; hazırlık dönemidir. Hz. Peygamber'in (s.a.s.) ilk vahiy sürecinde aldığı ayetlerin her birinin manası, onun yavaş yavaş hazırlandığını gösteriyor. Peygamberliğin hazırlık safhasının devam ettiği fikrini ihdas ediyor. Allah Resulü (s.a.s.) hem semayı hem de Kâbe-i Muazzama’yı seyrederek arzi ve semavi ayetleri okurken daha sonra gelen “Alak” suresinin ilk ayetiyle ‘Yaratan Rabbinin adıyla oku.’ kendini okumaya davet ediliyor. Bu ayet insanın kendini okumasını anlatıyor. Hz. Peygamber (s.a.s.) altı ay âlemi, ondan sonra kendisini okumuştur. İkinci ayet-i kerimede geceleri vahiy indirilmesine hazırlık olarak gece ibadetiyle manevi yoğunluğa teksifini görüyoruz. Hazırlık sürecinden sonra ‘Ey örtüsüne bürünen kalk ve uyar.’ ayetiyle sosyal hayata dönüp insanların arasına karışması emrediliyor. Ondan sonra Peygamberimizin (s.a.s.) halkın arasına karıştığını görüyoruz.”</p> <p style="text-align: justify;">Din gönüllülerinin de bir manevi hazırlık safhası geçirmesi gerektiğini belirten <strong>Müftü Yılmaz</strong>, “Din hizmeti gören hocalarımızın, eğitim ve öğretim safhasından sonra manevi hazırlık safhasında Hz. Peygamber'in (s.a.s.) gece ibadetiyle vahyi almaya hazır hale gelmesi gibi manevi ibadetlerle gönül dünyalarını zenginleştirmesi, söz ve sohbetlerinin daha etkili hale gelmesi için adım atması bu ayetlerden çıkan önemli işaretler olarak değerlendirilebilir. Belağ ve tebliğ derdinde olan din gönüllüsünün ilgi alanı sadece branşı ya da bilgisiyle sınırlı değildir. Tam tersine bir kitap şeklinde önüne açılmış dünyanın bütün güzellik ve hikmetleri ilgi alanına girer. O kâinat sırlarını, kendini ve ilahi sırları okuyup yorumlamasını bilen insan konumundadır.” ifadelerini kullandı.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Kartal Müftülüğü Konferans Salonu’</strong>nda düzenlenen programa İstanbul Müftüsü <strong>Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz</strong>, Kartal Müftüsü <strong>Mustafa Baytar </strong>ve din görevlileri katıldı.</p>