<p style="text-align: justify;"><strong>Üsküdar İlçe Müftülüğü</strong>nce açılan işaret dili kurslarında eğitim alan din görevlileri tarafından bir program düzenlendi.</p> <p style="text-align: justify;">Programda işaret dili eğitimi alan din görevlilerine hitap eden <strong>İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz,</strong> şöyle konuştu:</p> <p style="text-align: justify;">“Hz. Mevlana’nın çok güzel bir sözü var: ‘Yüz lisan biliyor olsanız, karşınızdakinin lisanını bilmiyorsanız sağır ve dilsizsiniz.’ İletişimin, gönüllere ulaşmanın yolu kalplerin elçisi olan dildir. Bu dil, elbette bizim sadece ses çıkaran ve kelimelerle telaffuz ederek iletişimimizi sağlayan dil değildir. Dil vardır; sessiz, sözsüz, kelimesizdir ve sükût ile kalpten kalbe yol bulur. Engelli olarak doğmuş insanların işaret dili dediğimiz şey beden dili, belki de gönül dilidir. İşte o dili öğrendiğiniz zaman, konuşma yeteneği olmayan, duymayan engelli kardeşlerimizle iletişim kurup onların gönüllerine dokunmuş, insan ve Müslüman olduklarını fark ettirmiş oluyorsunuz. Bu manada işaret dili çok önemli.”</p> <p style="text-align: justify;">Hâl dilinin sözlü anlatılardan daha etkili olduğunu belirten <strong>Prof. Dr. Yılmaz,</strong> “İletişim uzmanları konuşmada ‘Sözün yeri %30, geriye kalan %70 beden dili, jest ve mimikleriniz, duruşunuz, tebessümünüzdür.’ diyorlar. Bunların hepsi gönlündeki duyguları dışa vuran tercümanlardır. Her zaman dil tercüman olmaz, bazen de beden duygu ve düşüncelerinize tercümanlık yapar. O bakımdan böyle bir dili öğrenmek ve bu dili öğrenerek hayatını sürdürmek zorunda kalan insanlara dokunmak gerçekten büyük bir şans, büyük bir nasip, büyük bir mazhariyettir.” ifadelerini kullandı.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz,</strong> sözlerini şöyle tamamladı:</p> <p style="text-align: justify;">“<strong>Diyanet İşleri Başkanlığı </strong>teşkilatı olarak son yıllarda sevgi evlerinden, yaşlı evlerine, KYK’lardan engelli ve dezavantajlı gruplara veya bağımlılıkla malul olan kardeşlerimize, hastane hizmetlerine varıncaya kadar insanın olduğu her yerde var olmaya özen gösteriyor. Bunun için de farklı kamu kurumları ya da sivil kurumlarla protokoller imzalıyor. Bu protokoller kapsamında görevlilerimizin himmetleri ve gayretleriyle o kurumlardaki insanlara ulaşmak ve insan merkezli din hizmetini hayata geçirmek için çırpınıyorlar. Din hizmetinde iletişim becerileri serlevhasıyla bir eğitim hizmeti almak ve böyle bir program gerçekleştirdik. Amacımız mihrapta imam, minberde hatip, minarede müezzin, kürsüde vaiz olan bütün hocalarımızın insan olan her yere ulaşmaya yönelik gayretler içerisinde olmasını önemsiyoruz. Sizin gerçekleştirdiğiniz bu eğitim programı da bu gayeyle atılmış bir adımdır. Sizler cami dışına taşıp engelli kardeşlerimizle anlaşmanız üzere çok önemli bir imkân sunuyor. Şimdi muhataplarınızla iletişim kurmak üzere Türkçe, Arapça ve İngilizceden daha kıymetli bir dil öğrendiniz. Engelli kardeşlerimizin <strong>Diyanet İşleri Başkanlığı </strong>tarafından önemsendiğini, değer verildiğini onların anlayacağı dille kendilerine hitap edildiğinin gösterilmiş olması kurumsal açıdan iftihar edilecek bir konudur. Sizler kurumumuz adına gerçekten çok önemli bir hizmet gördünüz. Temennimiz bu öğrendiklerinizi daha yukarıları taşıyın ve bunu kullanarak insanlara ulaşmanın derdinde olun.”</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Üsküdar Asım Ülker Kız Kur’an Kursu Konferans Salonu'</strong>nda düzenlenen programa İstanbul Müftüsü <strong>Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz,</strong> Üsküdar Müftüsü <strong>Ali Çakmak</strong> ve din görevlileri katıldı. </p>