<p style="text-align: justify;"><strong>Vefa İlim Yayma Mezunları Derneği (VEFADER) tarafından Zeytinburnu Çırpıcı Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen "İlim Yayma Ailesi Geleneksel 1 Ocak Buluşması"nda Erbaş, 1980'de 12 Eylül'ün yaşandığı dönemde imam hatipten yeni mezun olduğunu ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine kayıt yaptırmak üzere geldiği İstanbul'da İlim Yayma Vakfıyla tanıştığını anlattı.</strong></p> <p style="text-align: justify;">Vakfın kendisi için yuva ve ikinci üniversite olduğunu dile getiren Erbaş, "İlim Yaymanın medrese odalarından nice alimler yetişmiş idi. Biz de hem yurt ve yuva olarak İlim Yayma'da kaldık hem de bir ilim merkezi olarak istifade ettik. Nice hocalardan medrese odalarında tefsir, hadis dersleri okuduk." diye konuştu.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Erbaş, ilim ve eğitim olmadan hiçbir şeyin olmayacağını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:</strong></p> <p style="text-align: justify;">"Medeniyetimizin temeli ilme dayalı. Rabbimiz inen ilk ayetlerde ilimden, öğrenmekten, öğretmekten, okumaktan, kalemden bahsediyor. Bu medeniyetin çocuklarının elinden kitap ve kalem düşmeyecek anlamına geliyor. İlmin, irfanın bilginin, hikmetin en önemli sebebinin de ikinci vahiy olduğunu görüyoruz. Efendimiz, Cebeli Nur'dan Kabe-i Muazzama'nın yanındaki evine indiğinde Hz. Hatice validemize 'Ört beni Ya Hatice' dedi. Bir titreme almıştı kendisini. işte o anda ikinci vahiy geldi. 'Ey örtüye bürünen, kalk insanları cehaletten ve gafletten uyandır.' Allah Rasulü Efendimiz derhal kalktı ve bir daha yatmadı. 23 sene boyunca insanları cehaletten aydınlığa çıkarmaya çalıştı. Onun ümmeti ve varisleri olarak, o neyle mücadele etmişse, biz de onlarla mücadele etmek zorundayız. O cehaletle mücadele etti. İnsanların köle olarak pazarlarda satılmasını sona erdirdi. Sömürü düzeniyle, sömürü düzeninin şartlarıyla, faizle, kan davasıyla, ırkçılıkla mücadele etti."</p> <p style="text-align: justify;">Hazreti Peygamber'in mücadele ettiği cehaletin unsurlarının hepsinin dünyada olduğunu aktaran Erbaş, bir daha peygamber gelmeyeceğine göre ilim yolunda olanların bu cehaletle mücadele etmeleri gerektiğini belirtti. </p> <p style="text-align: justify;"><strong>10 bin öğrenciye destek</strong></p> <p style="text-align: justify;">Erbaş, ilmin çocukları iyi yetiştirerek yayılacağına işaret ederek, sadece fakültedeki derslerle yetinilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Türkiye Diyanet Vakfı olarak ilim yayma noktasında, 1 yıl içerisinde yurt, burs ve kurs metoduyla öğrencilere destek olmayı 4 bin öğrenciden 10 bin öğrenciye çıkardık. İşte bütün vakıf böyle yapmalı. Sadece yurtta kalsın, yesin, içsin, okula gitsin değil. Çocuklarımızla ilgileneceğiz. Kurslarını aldıracağız, burslarını da vereceğiz." değerlendirmesini yaptı.</p> <p style="text-align: justify;">Vakfın bütün mensuplarının aidatlarıyla vakfı desteklemesi gerektiğini ifade eden Erbaş, 20 lira, 30 lira, 40 lira, 100 liradan hiç kimsenin fakirleşmeyeceğini, bunlar bir araya geldiğinde binlerce öğrenciye burs olarak geri döneceğini belirtti. </p> <p style="text-align: justify;"><img alt="" src="https://www.diyanethaber.com.tr/images/upload/ali-erbaY-bilal-erdoYan-diyanet-haber.jpg" style="width: 706px; height: 546px;" /></p> <p style="text-align: justify;">İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan ve VEFADER Başkanı Murat Mücahit Yentür, Erbaş'a vakfa kayıt olduğu evrakın içinde yer aldığı bir tablo hediye etti.</p>