<p style="text-align: justify;"><strong>Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gıda Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sibel Bölek, </strong>AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüsün plastik ve paslanmaz çelik üzerinde 3 gün hayatta kalabileceğini gösteren çalışmaların, virüsün gıda ambalajları yoluyla bulaşma riskini gündeme getirdiğine işaret etti. </p> <p style="text-align: justify;">Kovid-19'un bulaşma riskini önlenmede, satın alınan gıda ambalajlarının dezenfekte edilmesinin önem taşıdığını hatırlatan Bölek, marketlerde elle temasın olduğu gıda ambalajlarının eve getirildiğinde uygun bir dezenfektan ile ovalanarak silinmesi gerektiğini belirtti.</p> <p style="text-align: justify;">Satın alınan gıda maddelerinin çift ambalaj taşıması halinde elle temas edilen dış ambalajın çıkartılarak atılmasını ve gıdanın iç ambalajıyla eve alınmasını öneren Bölek, dış ambalajla temastan sonra da ellerin su ve sabunla en az 20 saniye ovalanarak yıkanmasının önem taşıdığını dile getirdi.</p> <h3 style="text-align: justify;"><strong>Koronavirüs 92 santigrat derecede etkinliğini yitiriyor</strong></h3> <p style="text-align: justify;">Sibel Bölek, yapılan bazı çalışmalarda, koronavirüsün 92 santigrat derecede 15 dakikada etkinliğini yitirdiğinin gözlemlendiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:</p> <p style="text-align: justify;">"Bu nedenle et ürünleri gibi tüketimden önce pişirilmesi gereken gıdalarda risk yok denecek kadar azdır. Çünkü gıdaların doğru teknikle pişirilmesi sonucunda virüsün enfektivitesinde net bir düşüş olmaktadır. Öte yandan, dışarıdan sipariş edilen ve tüketilmeden önce herhangi bir ısıtma ya da pişirme işlemine tabi tutulmayan fastfood türü gıdalar ise bu gıdaları servise hazırlayan personelin Kovid-19 taşıyıcısı olması, gıdaya elle temas etmesi ve üzerine öksürmesi neticesinde bulaş kaynağı haline gelebilmektedir. Taşıyıcı olmayan personelin bulaş kaynağı ile temas ettikten sonra ellerini dezenfekte etmeden servis edeceği gıda ile teması da risk oluşturabilmektedir."</p> <p style="text-align: justify;">Elle temasın olduğu meyve ve sebzelerin yüzeylerinin bir bulaş kaynağı olmasını önlemek için bu kısımların temizliğine de özen gösterilmesini tavsiye eden Bölek, "Meyve ve sebzelerin temizlenmesinde sirkeli su yerine karbonatlı su tercih edilmelidir. Sirkeli su mikroorganizma yükünü azaltmada etkili olmasına rağmen tarım ilacı kalıntılarını temizleyememekte ve hatta bazılarının etkilerinin artmasına neden olabilmektedir. Karbonatlı suda bekletilen meyve ve sebzeler, daha sonra bol su ile yıkanarak tüketilmelidir." şeklinde konuştu. </p>