<p style="text-align: justify;"><strong>Bu yıl 7’ncisi düzenlenen "Habib-i Neccar’ı Anma Etkinlikleri" kapsamında Hatay’ın Antakya ilçesinde bir konferans düzenlendi.</strong></p> <p style="text-align: justify;">Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan konferansın açış konuşmasını yapan Hatay İl Müftüsü <strong>Hamdi Kavillioğlu</strong>, şunları kaydetti:</p> <p style="text-align: justify;">“Bu sene Habib-i Neccar etkinliklerinin 7’ncisini idrak ediyoruz. Habib-i Neccar Hazretleri, Hz. İsa’ya (a.s.) ve onun elçilerine iman etmiş ve bu inancı uğrunda şehit edilmiş bir Allah dostudur. Kur’an’ın kalbi Yasin suresidir. 20 ayet bu hadiseden söz etmektedir. Cenab-ı Hak onu ‘koşan adam’ olarak tarif ediyor. Habib-i Neccar Hazretleri deyince akla sadakat gelir, cömertlik gelir, elçilere iman gelir, davası uğrunda canını seve seve vermek gelir. Dolayısıyla bizler koşanlardan mıyız, oturanlardan mıyız; yoksa Habib-i Neccar Hazretleri misali yerinde duramayıp hakkı, hakikati hep söyleyenlerden miyiz? Bizler memleketimizde yüzlerce yıldır yaşattığımız güzellikleri nesiller boyu yaşatmak için bu tür programları tertip ediyoruz. Hz. Ömer döneminde 638 tarihinde Ebu Ubeyde Bin Cerrah kumandasındaki İslam ordusu Antakya'yı fethettikten sonra 5 cami yapmışlardır. Bunlardan birincisine Habib-i Neccar Hazretlerinin ismini vermişlerdir. O tarihten bugüne Habib-i Neccar ismi Antakya’da birliğin, beraberliğin ve hoşgörünün simgesi olmuştur. Bu güzelliğin kıyamete kadar devam etmesini Rabbimden temenni ediyoruz.” </p> <p style="text-align: justify;">Daha sonra bir konferans veren Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi <strong>Prof. Dr. Mehmet Ünal</strong> ise konuşmasında, İslam’ın Hz. Peygamber’in (s.a.s.) önderliğinde Hicaz Bölgesi'nde yayılmaya başladığını ve Kur’an’ın insanlığın ufkunda adeta bir güneş gibi doğduğunu ifade etti.</p> <p style="text-align: justify;">İlk Müslümanların insanlığa tevhidi, adaleti, barışı ve esenliği vahyin ışığında öğrettiğini açıklayan Prof. Dr. Ünal, ashab-ı kiramın kalplerini ve gönüllerini Kur’an’la şekillendirdiğini ve İslam medeniyetinin böyle doğduğunu belirtti. </p> <p style="text-align: justify;"><strong>Prof. Dr. Mehmet Ünal </strong>sözlerini şöyle tamamladı:</p> <p style="text-align: justify;">“Gelen elçileri korumak için gösterdiği gayreti, çabası ve cesareti ile cesaretin timsali oldu. Canı pahasına doğruları söyledi ve ezilenlerin mazlumların yanında oldu. İmanın insana nasıl bir güç kazandırdığını gösterdi. Tevhid inancı için koşturdu. Değerlerin altüst edildiği güçlünün haklı kabul edildiği bir dünyada Habib-i Neccar’ın gündeme getirdiği değerlere çok ihtiyacımız vardır. İman, sadece vicdani bir mesele değildir. İman, hayata yansır, toplumsal sorumluluk sergiler. Tıpkı Habib-i Neccar Hazretleri gibi. O isteseydi o gelen elçilerin çağrılarına uyar kenara çekilebilirdi. Hayatı pahasına hak ve adalete sahip çıkarak yaşadı.” </p> <p style="text-align: justify;"><strong>Hatay Mesleki Eğitim Kursları Konferans Salonu'nda </strong>düzenlenen konferansa Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi <strong>Prof. Dr. Mehmet Ünal,</strong> Hatay İl Müftüsü <strong>Hamdi Kavillioğlu</strong>, kurum amirleri, ilçe müftüleri, din görevlileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.</p>