<p style="text-align: justify;"><strong>“Din istismarı yeni bir şey değil”</strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong>Diyanet İşleri Başkanlığı </strong>konferans salonunda, Başkanlık merkez personeline yönelik “<strong>Din İstismarıyla Mücadele</strong>” konulu <strong>panel </strong>düzenlendi. Panelin açılışında konuşan <strong>Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş</strong>, din istismarıyla mücadelede kararlılık mesajı verdi.</p> <p style="text-align: justify;">İstismarın, dinin var olduğu andan itibaren bütün toplumlarda görüldüğüne ve bütün peygamberlerin dinin tahrif edilen, istismar edilen yönlerini vahiyle aslına uygun haline getirme gayreti içerisinde olduğunun Kur’an-ı Kerim’den ve tarihi süreçten öğrenildiğine işaret eden Başkan Erbaş şöyle devam etti: </p> <p style="text-align: justify;">“İnsanlık tarihinde en büyük din istismarcısı, <strong>İsrailoğulları</strong>’dır. <strong>Kur’an</strong>’da kendilerinden sıkça bahsedilen İsrailoğulları, Allah’ın gönderdiği dini en çok istismar eden ve bu şekilde Allah’ın gazabına uğrayan bir toplumdur. Kur’an-ı Kerim’de dini, Allah’ın gönderdiği ayetleri, kitabı, Tevrat’ı nasıl tahrif ettikleri çok net bir şekilde dile getirilmektedir.”</p> <p style="text-align: justify;">Sonraki süreçlerde de din istismarının sürekli var olduğuna dikkati çeken <strong>Erbaş</strong>, günümüzde ise çeşitli isimler altında din istismarının devam ettiğini vurguladı.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>“İnançsız bir ideolojiyi savunan PKK bile dini istismar ediyor!”</strong></p> <p style="text-align: justify;">“Sonraki süreçlerde, dini istismar edenler her tarihte her asırda oldu. <strong>Mesih</strong>liğiyle, <strong>Mehdi</strong>liğiyle ortaya çıkan hurafelerle, hikâyelerle, rüyalarla ortaya çıkan o tarihi süreç içerisinde din istismarcıları hep ortaya çıktı. Bugün de öyle; <strong>FETÖ, DEAŞ, BOKO HARAM, EŞ-ŞEBAB, PKK</strong>… Dinsiz, inançsız bir ideolojiyi savunan PKK bile dini istismar ediyor.”</p> <p style="text-align: justify;">Diyanet İşleri Başkanı <strong>Ali Erbaş</strong>, Başkanlığın üst düzey yönetici ve uzmanlarının yer aldığı üçer kişilik ekiplerle din istismarıyla mücadele kapsamında 81 ilde gerçekleştirilen programların panel, konferans, kitap dağıtımları, gençlerle, öğrencilerle buluşmalar şeklinde devam edeceğini söyledi.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Kimse rüyalarla, hurafelerle milleti kandıramayacak!</strong></p> <p style="text-align: justify;">Erbaş; “81 ildeki seminerlere 117 kişilik ekibimiz katıldı. Elimizde <strong>FETÖ</strong> ve <strong>DEAŞ</strong> raporları var. Bu raporlardan 500 bine yakın kitapçık bastırıp dağıttık. Ama sadece <strong>FETÖ</strong> ve <strong>DEAŞ</strong> değil bizim problemimiz. Belki o yolda olan belki en az bunlar kadar zararlı olan hurafelerle, hikâyelerle, rüyalarla menfaat temin edip adeta bunu geçim haline getiren yapılarla, şahıslarla bizim büyük bir mücadelemiz var ve devam edecek inşallah.” dedi.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Hiçbir il, ilçe, köy, mezra bırakmadan ülkemizi karış karış dolaşmaya devam edeceğiz</strong></p> <p style="text-align: justify;">İl buluşmaları kapsamında 16 ilde program gerçekleştirildiğini ve gidilen illerde toplumun bütün kesimlerine yönelik programlar yapıldığını söyleyen <strong>Erbaş</strong>, bu programların bundan sonraki süreçte de toplumun farklı katmanlarına inilerek devam edeceğini dile getirdi.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Kur'an ve sünnet vurgusu</strong></p> <p style="text-align: justify;">Erbaş; “İl buluşmaları kapsamında gittiğimiz bütün illerde sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri, iş adamları, öğrenciler, üniversiteler, askerimizin ve polisimizin o ildeki temsilcileri bütün bunlarla ilgili yapmış olduğumuz çalışmalarda, <strong>Kur’an ve sünnete</strong> dayalı bir dini bilgiyi toplumumuza nasıl ulaştırmamız gerektiğinin müzakerelerini yapıyoruz." ifadelerini kullandı.</p> <p style="text-align: justify;"><strong>Diyanet din istismarı ile mücadelesini derinleştiriyor</strong></p> <p style="text-align: justify;">"Programlarımız bundan sonra da üniversite öğrencilerine, orta öğretim öğrencilerine, ceza evlerindeki mahkûmlara, kamplardaki mültecilere yönelik çalışmalar halinde devam edecek. <strong>15 Temmuz’da yaşamış olduğumuz işgal girişimi; daha uyanık, daha dikkatli olmamız gerektiğini, boşa geçirecek zamanımızın olmadığı gerçeğini bizlere yeniden hatırlattı. Bu açıdan hiçbir köy, mezra, ilçe bırakmadan ülkemizi karış karış dolaşmaya, ulaşmadığımız katman, kesim bırakmadan insanımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.</strong>” </p>