<p style="text-align: justify;">Merkezi Katar'ın başkenti Doha'da olan <strong>Dünya Müslüman Alimler Birliği</strong> tarafından yapılan açıklamada, Esed rejiminin Suriye'nin güneyindeki <strong>Dera el-Beled</strong>'de yaptıklarının insanlık karşıtı savaş suçu seviyesine çıktığı vurgulandı.</p> <p style="text-align: justify;">Kentin sistematik topçu saldırısına maruz kalmasının kınandığı belirtilen açıklamada, Suriye meselesine ilişkin uluslararası toplumun duyarsızlığının esefle karşıladı belirtilerek, "Dera el-Beled'de uygulanan bu zalim abluka, sistematik bombardıman, öldürme ve yıkım, insanlık karşıtı vahşi suçlardan sayılır." ifadeleri kullanıldı.</p> <p style="text-align: justify;">Kentte 10 bin sivil insanın söz konusu suça maruz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, Deralıların içme suyu, elektrik, ilaç ve çocuklar için süt gibi en basit ihtiyaç maddelerinden mahrum edildiği hatırlatıldı.</p> <p style="text-align: justify;">Açıklamada, BM'ye, Dera el-Beled halkına karşı yürütülen vahşi uygulamaları durdurması için <strong>Esed rejmi</strong>ne müdahale etmesi, özgür dünyaya, insani örgütlere ve hayır kurumlarına da oradaki halka yardım etmeleri için üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri çağrısında bulunuldu.</p> <h3 style="text-align: justify;"><strong>Dera'daki olaylar nasıl başladı?</strong></h3> <p style="text-align: justify;">Esed rejimi ve destekçisi Rusya, 25 Haziran'da Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halktan ve oradaki muhaliflerden, ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmelerini ve evlerin aranmasına izin vermelerini istemişti.</p> <p style="text-align: justify;">Dera'daki Uzlaşı Merkezi ve bölge halkının ileri gelenleri, bu isteğe, Temmuz 2018'de <strong>Rusya</strong> ara buluculuğunda Esed rejimiyle sadece ağır silahların teslim edilmesi yönünde varılan anlaşmaya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı.</p> <p style="text-align: justify;">Bunun üzerine Esed rejimi güçleri, Dera el-Beled'de yaşayan yaklaşık 40 bin sivile 25 Haziran'da abluka uygulamaya başlamıştı.</p>