Bayburt’ta “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” münasebetiyle Şair Zihni Kültür Merkezi’nde “Cami ve Hayat” temalı konferans düzenlendi. Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Özkan’ın verdiği konferansta camilerin, İslâm medeniyetindeki yeri ve din görevlisinin mahiyeti ele alındı. - Kâbe Allah’ın evi, bütün camilerimizde Kâbe’nin şubeleridir Dekan Yardımcısı Ahmet Özkan: “Camiler Allah’a kulluğumuzu haykırma mekânlarıdır. Hak Teâlâ Âlemi Ervahta tüm ruhları yaratıp 'Ben sizin rabbiniz değil miyim?' diye sorduğunda, 'Evet sen bizim rabbimizsin' diyerek ona kul oma sözü verdik. Sonra insanlığın atası Hz. Âdem (a.s.) yaratıldı. Tevhit hakikatini tebliğ etmek için dünyaya gönderildi. Yüce Allah dünya denilen bu mekân içinde kulluğunu haykırmak isteyenler için kullarına bir mekân inşa ettirdi. İnşa ettirdiği bu mekâna dünyada hiçbir şeye vermediği “Beytullah” yani Allah’ın Evi ismini verdi. Evet, Kâbe Allah’ın evi bütün camilerimizde Kâbe’nin şubeleridir." dedi. - Camilerimiz tevhit hakikatinin tebliğ mekânlarıdır Özkan konferansında şöyle konuştu: Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) Kâbe’nin etrafında insanları İslam’a, rahmet ve muhabbete davet etti. Yani insanlığın atası Hz. Âdem’den (as) beri cami ve mescitlerimiz Tevhit hakikatinin tebliğ edildiği en önemli mekânlardı. Günümüzde de camilerimiz: tevhit inancının anlatıldığı, hak ve hakikatin dile getirildiği, zamanın sıkıntılarıyla bunalan gönüllerin huzur bulduğu en güzide mekânlardır. - Camilerimiz İslam kültür ve medeniyetinin en önemli nişanelerindendir İslam medeniyeti, cami merkezli bir medeniyettir. Nerede bir cami görülse burası bir İslam beldesidir diye mümin yüreklerde huzur ve güven uyandırır. Camilerimiz, sadece ibadetlerimizin değil, aynı zamanda tarihimizin, örf ve adetlerimizin, kültürümüzün ve en önemlisi de bağımsızlığımızın sembollerindendir. - Din görevlileri Peygamber Efendimizin mihrap ve minberinin varisleridir. Din Görevlileri ifa ettikleri vazife itibariyle Peygamber Efendimiz ’in (s.a.s.) mihrap ve minberinin varisleridir. Bu itibarla din görevlilerimiz Peygamber mihrabının varisleri şuuruyla görevlerini ifa etmelidir. İmamlık vazifesi asla memurluk olarak görülmemelidir. İmam vazifesi itibariyle Hz. Peygamberin mihrabını, ümmetin vahdetini temsil ediyor. Bu sebeple imamın temsil ettiği makam şahsının çok üzerindedir. İmamlık vazifesini hakkıyla ifa eden her bir din gönüllüsü kardeşimiz, Peygamber Efendimizin bu kutlu mirasına hakkıyla sahip çıkmış olacaktır. Eğer bizler, din görevlisi olarak bu vazifeyi şuurlu bir şekilde ifa etmezsek din istismarcılarına ve bidatlara kapı açmış oluruz. Dün 15 Temmuz'da olduğu gibi yarın da başka tehlikelerle yüz yüze gelebiliriz. Yüce Rabbim bizleri vatansız, vatanımızı camisiz, camilerimizi de ezansız ve cemaatsiz bırakmasın. Programda teşekkür konuşması yapan Bayburt İl Müftüsü Hasan Başoğlu: “Değerli kardeşlerim Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle bugün burada toplanan siz değerli kardeşlerime ve Ahmet Özkan hocamıza teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki 15 Temmuz gecesi minarelerimizden yankılanan sala sesleri nasıl hainlere dur dediyse, kıyamete kadar Allah’ın izni ve sizlerin gayretleri ile camilerimizden ve minarelerimizden hak ve hakikate davet devam edecek. Bu duygu ve düşüncelerle Hepinize teşekkür ediyorum haftanız kutlu olsun.” ifadelerini kullandı. Bayburt Şair Zihni Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Özkan, İl Müftüsü Hasan Başoğlu, Müftü Yardımcıları Abdullah Aksoy, Emine Yılmaz, Müftülük Şube Müdürleri Nihani Yemenoğlu, Kemal Çelebi ve din görevlileri katıldı.