<p style="text-align: justify;"><b><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Kayseri İl Müftülüğü</span></span></span></b><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times=""> ve <b>Yahyalı İlçe Müftülüğü</b> iş birliğinde <b>Yahyalı Hacı Hasan Efendi Kültür Merkezi</b>’nde düzenlenen <b>Mevlid-i Nebi</b> etkinliği <b>Kur’an-ı Kerim</b> tilaveti ile başladı.</span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times=""><img class="detayFoto" src="https://www.diyanethaber.com.tr/images/upload/22_4.jpg" style="height: 453px; width: 680px;" /></span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Açış konuşmasını yapan Yahyalı İlçe Müftüsü <strong>Dursun Sarı:</strong> “Mevlid-i Nebi Haftası'ndaki amacımız, Kur’an-ı Kerim’de üsve-i hasene olarak nitelendirilen Peygamberimiz (s.a.s.)’in örnek hayatını toplumun bütün kesimlerine anlatmak ve yaşatmaktır.</span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Bu yıl Mevlid-i Nebi Haftası’nın ana teması “Hz. Peygamber ve Gençlik”tir. Gençlerimiz bazen Ertuğrul Gazi oldular, bazen Osman Gazi, bazen de çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet oldular. Çanakkale’de şehit olup destan yazdılar. 15 Temmuz gecesi bedenlerini tankların önüne siper ettiler.” ifadelerini kullandı.</span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Ardından Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı <strong>Dr. Burhan İşliyen</strong>’in <strong>“Hz. Peygamber ve Gençlik” </strong>temalı konferansı başladı.</span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times=""><img class="detayFoto" src="https://www.diyanethaber.com.tr/images/upload/44_1.jpg" style="height: 453px; width: 680px;" /></span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times=""><strong>Dr. İşliyen </strong>konferansında şunları kaydetti:</span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">“Allah Resulü (s.a.s.)’in ikliminde yetişen gençler nasıl gençlerdi? Medyaya birtakım şiddet görüntüleri yansıyor. Bu şiddet görüntüleri asla İslam’ı, Müslümanları, Peygamber (s.a.s.)’in çizgisini temsil etmiyor. Efendimiz, elindeki kör bir bıçakla koyunu kesmeye çalışan bir adamı görünce: “Niyetin hayvanı birden fazla mı öldürmektir? Kestiğiniz zaman güzel yapın.” buyuruyor. O, şefkat ve merhamet peygamberiydi. </span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Şefkat denilince akla Müslümanlar gelmeli. Namus, iffet ve hayâ denilince akla Yusuf (a.s.) gibi gençler gelmeli.</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">İbrahim Halebi gecenin geç saatlerinde evinde, rahlenin başında ders çalışıyor. O sırada kapı çalıyor. Bir genç hanımdır kapıyı çalan. “Ben filan paşanın kızıyım, filan yerden geliyordum, karanlıkta yolumu kaybettim ve bulamıyorum, evimi biliyorsan beni eve götür. Evimi bilmiyorsan ortalık aydınlanıncaya kadar beni misafir et.” diyor. “Evini bilmiyorum, misafir edeyim bari.” diye cevap veriyor İbrahim Halebi. Köşeyi gösteriyor ve kendisi hiç konuşmadan rahlenin üzerinde yanan mumun başına gelip oturuyor. Kızcağız o köşeden İbrahim’i takip ediyor. Aradan yarım saat, bir saat geçiyor, uyuyamıyor. İbrahim’i gözetliyor. İbrahim sabaha kadar parmağını aralıklarla mum alevinin üzerine getiriyor, bekletiyor ve çekiyor. Sabaha kadar mumun isiyle parmağı yanmış ve simsiyah olmuş. Sabah oluyor ve hanımefendi evine gidiyor. Babasına durumu anlatıyor ve babası teşekküre geliyor. Babası soruyor: “Kızımı misafir etmişsin. Başına bir kötülük gelmemiş. Teşekkür ederim. Bir şey sormak istiyorum. Elini sabaha kadar mum alevinin üzerine götürüp yakmışsın. Kızım bana bunu anlattı. Niye böyle yaptın?” İbrahim şöyle cevaplıyor: “Ben genç bir adamım, kızınız da genç bir kız. Sabaha kadar şeytan aklıma bir takım kötülükler getirdi. Aklıma her kötülük geldiği an, elimi mumun üzerine götürdüm. Kendi kendime dedim ki: ‘Bu mum ateşi, cehennemle kıyas edilemeyecek kadar basit, kolay ve aciz bir ateştir. Dayanıyorsam mum ateşine, belki dayanırım cehennem ateşine. Baktım ki vücudum mumun alevine dayanamıyor, cehenneme nasıl dayansın!” </span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times=""><img class="detayFoto" src="https://www.diyanethaber.com.tr/images/upload/33_5.jpg" /></span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><b><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">“Gençlerimizi, haramın ateş olduğu bilinciyle yetiştirelim”</span></span></span></b></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Gençlerimizi haramın ateş olduğu bilinciyle yetiştireceğiz. Özellikle sevgili, kıymetli ve fedakâr annelere sesleniyorum: Babaları çocuklarını yeteri kadar görmüyor. Onlara öğretecek kadar, Peygamber’i bilmek gerekiyor. Onlara öğretecek kadar, ahlâk bilgisine sahip olmak ve ahlâk sahibi olmak gerekiyor. Onlara öğretecek kadar hayâ ve iffet timsali olmak gerekiyor.”</span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Konferansın ardından <strong>Kayseri Müftülüğü</strong>nce Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle Yahyalı’da öğrenim gören lise birinci sınıf öğrencileri arasında düzenlenen “Liseler Arası Dini Bilgiler Yarışması”nda ve “Peygamber Efendimiz” konulu kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere hediye verildi. </span></span></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Etkinliğe Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı <strong>Dr. Burhan İşliyen,</strong> İl Müftüsü <strong>Doç. Dr. Şahin Güven</strong>, Yahyalı Kaymakamı <strong>Yunus Emre Altıner, </strong>Yahyalı Belediye Başkanı <strong>Esat Öztürk,</strong> Yahyalı İlçe Müftüsü <strong>Dursun Sarı,</strong> Develi İlçe Müftüsü <strong>Zekeriya Koçak</strong>, Yeşilhisar İlçe Müftüsü <strong>Said Çavuşoğlu,</strong> daire amirleri, din görevlileri ve Yahyalı halkı katıldı. </span></span></span></p>