Zahmet deyince…

Arapçada Zahmet زَحْمَةٌ kelimesi, yaşanılan sıkıntı, içinde bulunulan eziyet ve karşı karşıya kalınan güçlük, zorluk gibi anlamlara gelmektedir.

Rahmet deyince…

Arapçada Rahmet رَحْمَةٌ kelimesi, acımak, severek ve acıyarak korumak gibi manalara gelmekle beraber “şefkat, merhamet” duygularını canlı tutmak anlamında da kullanılmaktadır. Öte yandan Rahmet kavramının temel anlamının, “acınacak durumda bulunan kimseye yönelik yufka yüreklilik ve şefkat” olması, bu kelime Yüce Allah’a nispet edildiğinde ise merhametin ürünü olan “lütufta ve ikramda bulunma” manasına geldiği ifade edilmektedir.

Bu hayatta değişmeyen bir kuraldır imtihanda olan insanın sahip olduğu iyi ve güzel şeylerin değerini genel olarak bilememesi…

Bu hayatta, ancak başarı yoluna girenler bilir bir mücadelenin, kaç zahmet, kaç zorluk, kaç yenilgi, kaç gözyaşı, kaç düşüş, kaç kalkış, kaç gayret ve ne kadar sabır ettiğini…

İmtihanda olan bizler, hayatımızdaki zahmetleri, zorlukları, sınavları, inişleri ve çıkışları asla eksiklik ve kusur olarak görmemeliyiz. İmtihan gereğidir bu inişler ve çıkışlar... Unutmamak lazım ki; imtihan dolu bir yol, bir güzergâh, bizi rutine ve donukluğa bağlayan düz ve engebesiz yoldan çok daha iyidir. Nitekim bu zorluklardır silkinmemize, silkelenmemize ve kendimize gelmemize büyük oranda yardımcı olan…

İmtihan olan bu dünyada, her şeyi değiştiren, tembellik değil çabadır, eldekilerden şikâyet değil nimetlere şükürdür, yakınma değil Allah’a yakarmadır; duadır ve yalnız Allah'a minnet etmektir; ancak O’ndan dilemek ve O’ndan istemektir.

İnsanın bu hayattaki imtihan sürecinde, yaşanılan her zorluğun bir süresi vardır ve arkasından mutlaka ferahlık gelir, insana düşen sadece gayret ve sabırdır. Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Nebeviyye, güneştir ve güneşin asla önü arkası olmaz; bizi her zaman ısıtır ve yolumuzu aydınlatır. Yeter ki onlara sarılmayı iyi bilelim. Aksi halde sorumluluğumuzdan uzaklaşarak sorularımızla ve sorunlarımızla beraber, içinden çıkılması zor olan derin bir kuyuda zifiri karanlıkta kalırız; bocalarız.

İmtihan olan bu dünyada, bazen dalgalar peş peşe gelir; mücadeleyi bıraktığımız gün, kaybetmişiz demektir. Mücadele Sûresi, Kur'an-ı Kerim'in 58. Sûresi olup sûre açısından bakıldığında mübârek Kitabımızın ortası kabul edilir. Belki de bu sûre, bizlere şöyle bir mesaj veriyordur:

Ey İnsan! Muhâtap olduğun bu Mübarek Kitaptan sorumlusun, imtihan olan bu hayatta mücadeleyi elden bırakma; gayret et!

Kısa da olsa üzerinde durduğumuz Rahmet رَحْمَةٌ ile Zahmet زَحْمَةٌ kelimeleri arasında sadece bir noktalık fark vardır ve bizlere verilen muhtemel mesaj şöyledir:

İçinde bulunduğun bu dünyada, yürüdüğün yollarda, çıktığın yokuşlarda ve attığın adımlarda, zahmetteki nokta kadar direnç ve sabır gösterirsen, elbette sonsuz Rahmete, Nimete, İkrama ve Lütufa nâil olursun, yeter ki azmi ve mücadeleyi asla elden bırakma!

“Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirâh, 5-6)

Daha fazla bilgi için bkz. Arapça - Türkçe Kardeşliği Kitabı, Rahmet ve Zahmet Konusu.