Diyanet İşleri Başkanlığı koordinesinde il ve ilçe müftülüklerince "30 Haziran Koruyucu Aile Günü" kapsamında "Bir Yetime Aile Olmak" konulu paneller düzenledi.
Diyarbakır
Diyarbakır İl Müftülüğü ile Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü iş birliğiyle Kayapınar Konferans Salonu’nda düzenlenen panele, İl Müftü Yardımcısı Fatime Kartı, Dr. Öğretim Üyesi Abdulsamed Kaya, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Vefa Akdoğan panelist olarak katıldı.
İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan panelde ayet ve hadislerde geçen “yetim” kavramın dikkat çeken İl Müftü Yardımcısı Fatime Kartı şunları ifade etti:
“Yetim bir yandan babasını yitirmiş ergenlik çağına gelmemiş olan çocuk anlamına gelirken, diğer yandan ergenlik çağına geldiği halde rüştünü ispat edememiş çocuğu veya kendisi için kazanç temin edeni ölmüş olup, geçimini teminden aciz kimseye de yetim denilmektedir. Kur’an da evlilik çağına gelinceye kadar yetimlerin gözetilmesini, kendi ayakları üzerinde durup duramayacaklarının iyice anlaşılmasını, nihayet hayata atılabilecek bir hale geldiklerinde mallarının kendilerine teslim edilmesini istemektedir. O halde yetimlik tek başına kalma, mağdur ve himayeye muhtaç olma halini ifade eder. Aileleri olsa bile kendilerine sahip çıkılmayan çocuklar da toplum yetimleri olarak kabul edilebilir. Yetim terimini kullanırken sadece bir aileye sahip olmayan çocukları değil. İslam alimlerinin de belirttiği şekilde geniş manada toplum tarafından korunup kollanması gereken dezavantajlı tüm grupları kastettiğimi belirtmek isterim.”
Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Fatime Kartı’ın oturum başkanlığı yaptığı panelde, Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Vefa Akdoğan “Nasıl Koruyucu Aile Olunur”, Dr. Öğretim Üyesi Abdulsamed Kaya, ise "Koruyucu Aile Örneği” konulu sunum yaptı.
Kilis
Kilis İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu tarafından "Bir Yetime Aile Olmak" konulu panel düzenlendi.
İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda Kilis İl Müftü Yardımcısı Pınar Han’ın oturum başkanlığı yaptığı panelde, Kilis Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile Birim Sorumlusu Sosyal Çalışmacı Seren Bekçi “Koruyucu Aile Hizmetleri”, Kilis İl Müftülüğü Vaizi Yunus Emre Baktır ise "Dini Referanslarla Koruyucu Ailelik” konulu sunum yaptı.
Panele katılan koruyucu aileler ise katılımcılarla tecrübe paylaşımında bulundu.
Niğde
Niğde İl Müftülüğü, korunmaya muhtaç çocuklar konusuna dikkat çekmek, bu konudaki vicdani sorumluluğu hatırlatmak ve onların aile ortamında büyümelerine katkı sağlamak amacıyla “Bir Yetime Aile Olmak” projesi kapsamında Muhammedül Emin Kız Kur’an Kursu Konferans Salonu’nda panel düzenledi.
Panelde “Dini Referanslar Bağlamında Koruyucu Ailelik’ konulu sunum yapan Din Hizmetleri Uzmanı Mehmet Kaynar, “Kur’an-ı Kerim bakıma muhtaç olan tüm çocukları yetim kategorisinde değerlendirmiş ve ilk dönemlerde indirilen ayetlerle ilgili farkındalık oluşturulmuş, yetimlere ilgi gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Aynı zamanda insanların yetimleri anlamaya, ilgi gösterilmeye davet edilmiş ve bununla birlikte mallarının korunup gözetilmesi istenmiştir.”dedi.
Panelistlerden Aile ve Sosyal Hizmetler İl müdürlüğünden Sosyal Çalışmacı Selçuk Selim Bülbül de Koruyucu Ailelik hakkında bilgi verdi.
Tecrübe paylaşımının da bulunulduğu panelde, Niğde Tepe Bağları Camii İmam Hatibi Hasan Hüseyin Arısoy da tecrübelerini paylaştı.
Yozgat
Yozgat İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Çocuk Hizmetleri Birimi iş birliğinde düzenlenen “Bir Yetime Koruyucu Aile Olmak’’ konulu panel, Yozgat Büyük Sinema Salonu’nda düzenlendi.
Panele İl Müftüsü Ali Gülden, Aile Ve Sosyal Hizmetler il Müdürü Abdullah Neşeli, Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Şenay Aras Doğan, Sosyal Çalışmacı Abdurrahman Aslan ve tecrübe paylaşımı yapmak üzere koruyucu aile Harun Muratdağı konuşmacı olarak katıldı.
Panelde sunum ve moderatörlük yapan İl Müftüsü Gülden, “Canlılar içerisinde korumaya en uzun zaman ihtiyaç duyan varlığın en güzel şekilde yaratılan insan yavrusu olduğunu” vurguladı.
Müftü Gülden, “Ey İman edenler kendinizi ve ailenizi koruyun” ayetinden hareketle insanın sıfır yaş İle buluğ çağı arasında başta içinde doğduğu aile olmak üzere ailesine, ailesi yoksa yakın akrabalarına, onlarda üstlenmemişse, tüm toplumun ve devletin koruması ve sorumluluğunda olduğuna işaret etti.
