Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM) tarafından, evlilik hazırlığı yapan ve yeni evlenen çiftlerin, evlilik olgunluğu kazanarak karşılaşacakları problemlere çözüm yolları bulmaları, ortak değer ve ilkeler doğrultusunda farkındalık kazanmaları amacıyla düzenlenen ‘Evlilik Okulu’ seminerleri üçüncü yılında devam ediyor.

KAGEM Konferans Salonu’nda her hafta farklı konu ve uzmanlar eşliğinde düzenlenecek ‘Evlilik Okulu’ seminerlerinin açılış programı, ‘Evlilikte Aynı Dili Konuşmak’ konu başlığı ile Aile Danışmanı Senem Yıldız tarafından yapıldı.

‘Aynı dili konuşmanın, çiftlerin birbirini doğru anlaması anlamına geldiğini’ belirterek sözlerine başlayan Yıldız, “Çiftlerin birbirini gerçek manada anlaması demek; birbirlerinin ne söylediği veya nasıl söylediğine takılmaksızın, yaşanılan olayı daha sağduyulu süzgeçten geçirerek süreci doğru yönetmesi demektir. Ancak bu şekilde evlilikte bireylerin aynı dili konuşması mümkündür.” dedi.

‘İletişim dillerimizin farklı olmasının sebebi, aslında kişilik ve kişilik tipolojilerimiz ile alakalıdır.’ ifadesini kullanan Yıldız, şöyle devam etti:

“Olaylara bakışımızdaki süreç ve sonuç, algılamalarımızda farklı bir hal seyrediyor. Aynı dili konuşmaktan bir başka kasıt da geleneksel ve kültürel farklılıklarımızla birlikte eğitim farklılıklarımız. Eğitimden kasıt sadece diploma değil elbette. Hayata ve olaylara bakışımız ve okuyuş biçimimizdeki farklılıklar bir nevi. Eğer farklı kültürlerde iki insan bir araya geldiyse, bu iki farklı insan kendini bir ağacın parçası olarak görüp, kendini yontarak şekillendirecek ki karşı tarafı da yavaş yavaş şekillendirebilsin.”

Farklı şeylerden zevk alıp olaylara farklı bakılabilir fakat evlilikte aynı dili konuşmak demek eşittir bireylerin birbirini anlaması ve anlayış göstermesi demek olmalıdır. Eğer bir anlayış sürecine tabi iseniz, süreci çok daha doğru yönetebilir ve kendinizi onun yerine koyarak karşınızdakini daha iyi anlar ve aynı dili konuşabilirsiniz. İletişimdeki süreç ve sonuç ilişkisi, özellikle ilişkinin parçalanmasına sebebiyet verebilir. Bu sadece evlilikte değil hayatın her aşamasında böyledir.

İkili ilişkilerde tarafların değişim noktasında keskin çözümler beklememesi gerekiyor. Bireyin bir anda ciddi değişim göstermesi mümkün değil. Bu anlamda kişinin zorlanması ilişkiyi daha da çözümsüzlüğe götürür. Gerçek bir değişim isteniyorsa önce birlikte herkese uyan gerçekçi hedefler belirlenmeli, sonrası zamana yayılarak daha emin adımlarla kalıcı hale getirilmelidir.

İlişkilerde doğru ve sağlıklı bir ilişki kurmak ve onu sürdürmek istiyorsak önce karşımızdakini çok iyi tanımalıyız. Bu hayatta kimse kimsenin sahibi değil fakat hem emanetçisi hem sevdiceği, akrabası hem de dostudur. Karşımdakine her şeyi ile ‘o benim’ olarak bakmak değil, ‘o tamamı ile bana verilmiş bir emanet’ diye bakarsak iletişimde doğru yolu buluruz. Çünkü iletişimde sahip çıkmaktan kasıt; sahip çıktığımıza saygı göstermek, anlamaya çalışmak, gayretini fark etmek ve severek alaka göstermektir.

İletişimdeki ifade dilimiz, en büyük engelleri aşan ama aynı zamanda bütün engelleri ortaya çıkaran bir haldir. Bu yüzden aynı dili konuşmak istiyorsak eğer beden dilimiz her şeyden önemlidir. Yapılan araştırmalar iletişimde ses tonumuz ve tınısının etki oranının yüzde 16 ile 26 arası, kelimelerin oranının yüzde 7 ile 9 ve geri kalan en büyük yüzdeliğin ise beden dili olduğuna işaret ediyor. Bu sebeple evliliklerimizdeki iletişim sorunlarının çözümünde beden dilini doğru kullanmamızın önemi büyük.”

Programın sonunda katılımcıların soruları yanıtlandı.

TDV KAGEM tarafından 13 Kasım 2019 – 16 Ocak 2020 tarihleri arasında her hafta düzenli olarak gerçekleştirilmesi planlanan seminerler kapsamında, ‘Kadın ve Erkek Fıtratı’, ‘Evlilikte Dindarlık ve Maneviyat’, ‘Aileyi Ayakta Tutan Değerler’, ‘Evlilik Terapisi Nedir? Ne Zaman İhtiyaç Duyulur?’, ‘Evlilikte Uyum ve Mahremiyet’, ‘Evlilikte Etkili İletişim ve Problem Çözme’, ‘Mutlu Evliliklerin Özellikleri’ ve ‘Anne ve Baba Olmaya Psikolojik Hazırlık’ çok sayıda başlık, uzmanlar eşliğinde ele alınacak.

Editör: Mehmet Çalışkan