TDV KAGEM “Ramazan ve Hayat”  seminerlerinin üçüncü haftasında, ‘Namazın Önemi ve İnsan Hayatına Kazandırdıkları’ konusu KAGEM Kur’an Eğitmenlerinden Yasemin Duman tarafından gerçekleştirildi.

Namaz nedir? Kur’an-ı Kerim’de namaz ile ilgili bizlere neler emredilmiştir? Neden namaz kılıyoruz? Bu ve buna benzer namaza dair pek çok soruya cevap aranan seminerde Duman “ Namaz, huzura duruş ve huzura kabuldür. Dolayısı ile başımız her secdeye vardığında bütün bencilliklerimizi bertaraf ederek, Rabbimize en yakın olmanın hazzına ereriz. Dilimiz “Allahuekber” derken, ellerimiz ile adeta dünyayı arkamıza alıp manevi bir yolculuğa çıkarız. Namaz, kıyamı ile bir diriliş ve huzura duruş, kıraatı ile içten bir yakarış, rükûusu ile tam bir teslim oluş ve secdesi ile ise kolluğun zirvesine varışı ifade eder” diye konuştu.

Namazın hem ahiret hem de dünya hayatına bakan yönleri olduğunun altını çizen Duman, “Namaz, bir yandan ahiret hayatımızda kurtuluşa vesile olurken, öte yandan dünya hayatımızı da düzenli kılıyor. Namaz sadece, seccade de bulunduğumuz süre zarfına bağlı kalan bir ibadet değildir. Hayatımızın her alanında etkisini gösteren külli bir ibadettir. Bu durumda namazı, hayatımızın merkezine alarak her türlü dünyevi işlerimizin önüne geçirmemiz gerekir” dedi.

Duman, namazın hayatımıza kattıklarını ise şöyle sıraladı:

Birincisi: Namaz kılmak bize Allah’ı hatırlatır. Dolayısı ile Allah-u Teâlâ ile aramızdaki en somut bağlardan biridir.

İkincisi: Namaz, günahlara kefarettir. Yani iki namaz arasındaki işlenen küçük günahlara kefarettir. Üçüncüsü: Namaz, külli bir şükürdür. İki namaz arası verilen bütün nimetlere (sağlık, huzur, maddiyat vs.) karşılık külli bir teşekkürdür.

Dördüncüsü: Namaz mü’minin miracıdır. Miraç; Peygamberimizin, Allah’ın huzuruna kabul buyrulup birebir görüşmesidir. Aynı şekilde mü’minin namazı da onun miracı, yani yaratıcısı ile aracısız direk buluşması ve konuşması demektir.

Beşincisi: Namaz kişiyi kibir ve gururdan alıkoyar. Kul bu hasletten secde ile arınır ve temizlenir. Dolayısı ile bizler alnın secdeye varışıyla kul ve yaratılmış olduğumuzu hatırlar, acziyetimizi takınarak Rabbim, senin karşında sıfır noktasındayım deriz. Buradan hareket edersek namaz bizlere, insanların eşit olduğunu da hatırlatır.

Duman, “Namazın hayatımıza kattığı başka bir değer de, bizi günahlardan ve kötülüklerden korunmasıdır. Dolayısı ile insanın, fikir, kalp, ruh ve niyet temizliğini temin ederek kötülüklerden uzak durmasını sağlar.

Peygamberimiz, “İki gözümün nuru” diye bahsettiği namazı mübarek ruhunu teslim ederken dahi ümmetine tavsiye etmiştir. Öyleyse bizler O’nun bu vasiyetini sürekli hatırlayarak ibadet hayatımızı gözden geçirmeliyiz.

Namaz hayatımızın kalbinde mi? Kalbimiz namazda mı? Bizim, namazı; namazın bizi terk etmesinden endişeleniyor muyuz? Bu gibi soruların cevabını zaman zaman kul olarak içimizde aramalıyız. Kendimize soracağımız en önemli soru ise şu olmalı: Namazım halimi düzeltiyor mu?

Aksi takdir de “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. /Maûn 4-5 ” ayetine maruz kalırız” diyerek konuşmasına, Kur’an’da yer alan Peygamber Efendimizin dilinden düşürmediği ve dua niteliği taşıyan şu ayetlerle son verdi.

“ Ey Rabbim! Beni ve çocuklarımı namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamı kabul buyur. Hesap görülecek günde beni, anamı, babamı ve inananları bağışla.” / İbrahim, 40-41

Editör: Mehmet Çalışkan