Samsun İl Müftüsü Seyfullah Çakır, "Mevlid-i Nebi Haftası" kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Mevlid-i Nebi Haftası'nın bu yıl "Peygamberimiz ve Vefa Toplumu" temasıyla kutlandığını anımsatan İl Müftüsü Çakır, "Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında Peygamberimizin bizlere mesajını, onun örnekliğinde anlamaya, anlatmaya ve yaşamaya çalıştık. Bu haftada Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatı olarak yapacağımız etkinlik ve programlarla oluşturmayı hedeflediğimiz farkındalık ve manevi yenilenme, inşallah yıl boyu zihinlerimizde, gönüllerimizde Peygamberimizin örnekliğinde yaşama hissini taze tutacak. Bu yıl ‘Peygamberimiz ve Vefa Toplumu’ temasıyla peygamberimiz örnekliğinde vefa erdemini anlayacak, ahde vefa kavramını derin bir şekilde anlamaya çalışacağız." dedi.

“Büyük bir ahlaki erdem”

Vefanın, müminin Rabbi ile yaptığı ahit ve bu ahdin tutum ve davranışlarla hayata dair taşıdığı hassasiyet olduğunu dile getiren Çakır, şöyle devam etti:

"Yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak, onun verdiği nimetlerin kıymetini bilmek, şükretmektir. Kur’an-ı Kerim’de temel bir ahlaki kavram olan vefa, söylemden ziyade eylem ile ortaya konması gereken büyük bir ahlaki erdem olarak dikkati çekmektedir. Vefa, fertlerin diğerleriyle ilişkisini sağlayan, toplumsal dağınıklığı ve bozulmayı engelleyen en önemli bağlardan biridir. Milletler bu hasletle fazilete ermiş, devletler bu meziyetle itibarını koruyabilmiş, aileler bu sadakatle varlıklarını devam ettirebilmiştir. Olgun müminlerin vasıfları sayılırken onların ahde vefa gösterme özelliklerine de işaret edilen Kur’an-ı Kerim’de yer alan kıssalar ve Peygamber Efendimizin yaşantısında sergilediği davranışlar, müminler için nasıl bir hayat yaşanması gerektiğini en güzel şekilde ortaya koymaktadır.

Efendimizin hayatı; Allah’ın emirlerine, ailesine, dostlarına ve çevresine vefa örnekleri ile doludur. O ömrü boyunca vefakarlığı bir erdem olarak öğretmiş, tebliğ ettiği dine inanan inanmayan herkes tarafından ahde vefa ve emanete riayete tam anlamıyla sahip olmasından dolayı ‘El-Emin’ olarak bilinmiştir. Ahde uygun hareket edilmesini imandan sayan ve hayatı boyunca vefanın en güzel örneklerini sergileyen Peygamber Efendimiz, gerek Allah’a kullukta ve nimetlerine şükürde gerekse insani tüm ilişkilerinde vefayı ahlaki bir davranış olarak görmüş ve hayatına yansıtmıştır."

“Bize düşen bu noktada vefa erdemine sahip çıkabilmek”

İl Müftüsü Çakır, "Bugün maddi hazları öne çıkaran, manevi değerleri ötekileştirerek kişisel arzu ve istekleri hayatın odağına yerleştiren yaklaşımlar, vefayı oluşturan bütün kavramların içinin boşaltılmasına, taşıdığı anlamları kaybetmesine neden olacak geniş bir zemin hazırlamaktadır. Bize düşen ise bu noktada vefa erdemine sahip çıkabilmek için bu durumun farkında olabilmektir." diye konuştu.

Editör: Mehmet Çalışkan