Muğla’nın ikinci tarihi camii olan, ayrıca Türkiye’de sadece üç yerde Mevlevihane ve Camii özelliğiyle asırlara meydan okuyan Şahidi Camii, kendine has mimarisiyle gezenleri hayran bıkıyor.

Camide incelemelerde bulunan Muğla İl Müftüsü Yaşar Çapçı’ya, ibadethane özellikleri hakkında bilgi veren İmam Hatip Hafız Murat Oduncu, caminin Mevlevi geleneklerine göre yapılmış olduğunu, 1450 yılında Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Mevlevihane olarak hizmet vermeye devam ettiğini aktardı.

Oduncu, ortada oluşturulan yuvarlak alanın “Dizeme” olarak adlandırıldığını, Camii’nin minbere bakan kısmında postnişin makamı yer aldığını, üst katta neyzenlerin musikileri eşliğinde semazenlerin, sema zikri esnasında çizgiyi geçerek selam verip ayini icra ettiğini aktardı.

Dizeme denilen cami orta alanının etrafında tavanı ayakta tutan sekiz sütun olduğunu, bu sütunlardan yedisinin Ashab-ı Kehf’i temsil ederek postnişin sütunu olan minbere bakan sütunun da Ashab-ı Kehf’in köpeği Kıtmir’i temsil ettiğini aktaran Oduncu, ayrıca sütun başının yedisinin içe dönük Kıtmir, sütun başının ise minbere bakar şekilde imar edildiğini ifade etti. Oduncu, bunun sebebinin ise Peygamber makamına hürmet olduğunu dile getirdi.

Ayrıca Cami bahçesinde banisi Şeyh Kemalettin, İbrahim Şahidi türbeleri de yer almakta ve ziyaretçilerin başında dua ettikleri kabirler olarak göze çarpmakta.

Editör: Mehmet Çalışkan